Uzun ömrün sırrı Girit diyetinde saklı

Zeytinyağı, sebze-meyve, kuru baklagil ve balıkla beslenen Giritliler uzun ömürlü olmalarıyla da dikkat çekti. Prof. Dr. Osman Erk, sağlıklı ve uzun yaşamak isteyenlere, ‘Süt ile etten uzak durun, otçul beslenin’ diye seslendi

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :10 Nisan 2017
Uzun ömrün sırrı Girit diyetinde saklı

İÇİNDEKİLER

Günümüz şartlarında sağlıklı kalmak ve uzun yaşamak hayal gibi görünse de; Prof. Dr. Osman Erk, Giritliler'den yola çıkarak, beslenmede yapılacak değişikliklerle bunun mümkün olabileceğini söylüyor. Tamamen doğal ve otçul beslendikleri için Giritliler'in damar sertliği şikayetleri yaşamadıklarını belirten Prof. Dr. Erk, "Genellikle zeytinyağı, sebze, kuru baklagiller, balık ve şarap tükettiklerini söylerler. En önemlisi de tatlıya düşkünlükleri yoktur. Sağlıklı diyette günlük kalori gereksiminin 600-800 kalori altına inilmesi ve kan basıncının düşmesi gerekir. Giritliler bunu başardılar, uzun yıllar yaşadılar" şeklinde konuşuyor. Girit Diyeti adıyla literatüre geçen otçul mutfağın sırrının süt ve etten uzak durmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Osman Erk, şu önerilerde bulunuyor...

HAZIR TEHDİT...
Fast-food türü yiyecek satan yerlerde, tatil köylerinde, restoranlarda, otellerde ve yemek şirketlerinde kullanılan işlenmiş sıvı yağlar, en yoğun trans yağ kaynaklarıdır. Sürekli olarak kullanılan bu yağlar, bol miktarda trans yağ ve birçok başka kanserojen bileşik içermektedir.

KANSEROJENDİR
Kızartma yağları tıpkı sigara gibi birçok kanserojen maddeyi barındırır. Bu kanserojen maddelerin içinde en çok dikkati çeken HNE'dir (trans-4 hidroksi- 2 nonenal). Bu kanserojen özellikle Omega 6 içeren (mısır, soya, kanola) yağların tekrar tekrar kullanılması sonucunda oluşmaktadır. Zeytinyağı ile HNE oluşma miktarı çok düşüktür. Bu açıdan zeytinyağı en güvenilir yağlardan biridir.

KALBİ KORUYOR
Sağlıklı bir beslenme için doymuş yağ ve trans yağlar azaltılmalı, Omega 3 oranı arttırılmalıdır. Girit diyetinin sırrı budur ve bu diyet semizotu, yeşillikler ve yabani otlarla desteklenmiştir. Girit diyeti günlük kalorinin bir kısmını zeytin ve zeytinyağından karşılayan; bol sebze, meyve ve baklagillerden oluşan bir diyet ve Giritliler'in fiziksel aktiviteye dayanan bir yaşam tarzları vardı. Kalp ve diyabet hastalıklarının çok nadir görüldüğü Girit toplumunda günümüzde bol et ve peynir tüketilmesi, fazla egzersiz yapılmaması gibi nedenlerle diyabet ve kalp hastalıkları artmıştır. Girit diyetinin olumlu etkileri zeytinyağından daha çok sebze, meyve ve baklagillere bağlanmıştır.

DÖRT BEYAZ
En fazla obeziteye yol açan besinleri saymak gerekirse benim 3 değil '4 beyaz' olarak adlandırdığım rafine şeker, beyaz un, peynir (süt ve süt ürünleri) ile tuzdur. Bunun yanı sıra fazla hayvansal protein ile fazla yağlar da yine obeziteye yol açar. Sağlıklı yaşam için bunlardan mümkün olduğunca uzak duranlar diyetlerini daha iyi düzenleyebilirler.

PEYNİR ALTI SUYU İÇİN
Sağlıklı protein almak için bitkisel gıdalar (sebzeler, yeşillikler, kuruyemişler, baklagiller,), hayvansal gıdalar (balık, kırmızı et, beyaz et ve süt ürünleri) tercih edilmelidir. Yaşlıların protein kaynağı olarak süt ve süt ürünlerinden uzak durup, peynir altı suyu tercih etmeleri yerinde olur.

YAŞLANDIRAN FAKTÖRLERE DİKKAT!
Serbest radikaller, antioksidan sisteminin yetersizliği, toksinler, çevresel kirlilik, radyoaktivite, manyetik kirlenme, glikozilasyon, hormonlarda azalma, insülin direnci, şeker hastalığı, sağlıksız ve hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme, sigara, alkol, uyuşturucu, stres, depresyon, uyku kalitesinde azalma, genetik miras, vücut yağlanması, obezite, geçirilmiş hastalıklar, aşırı egzersiz, damar yaşlanması (ateroskleroz), kolesterol yüksekliği, homosistein yüksekliği.

MEYVEDEN KAÇMAYIN KANSER RİSKİNİ AZALTIN
Bazı uzmanlar meyveyi yasaklıyor. Bu kesinlikle yanlıştır. Meyveler, bitkisel besinler içinde su oranı en yüksek gıdalardandır. Dünya Sağlık Örgütü 2002'de günde en az 5 porsiyon meyve yenilmesini tavsiye etmiştir. Yenilen her bir porsiyon ilave meyvenin kalp damar hastalıkları ve kanser riskini azalttığı saptanmıştır.

HAZIRLAYAN: HÜLYA BALCI