Enver Altaylı’nın görüştüğü siyasiler

Eklenme Tarihi 22 Ekim 2020

İyi Partili Ümit Özdağ'ın siyasette taşları yerinden oynatan açıklamalarında en çok dikkat çeken detay Enver Altaylı ile ilgili kısım.

Ne diyor Özdağ? "Enver Altaylı bize 'parti kurmayın sokağa dökülün' dedi!"

Bu detay neden önemli anlatacağım. Ama önce kısa bir Altaylı hatırlatması yapalım.

Altaylı sıradan bir isim değil. FETÖ elebaşına 'Muhterem efendim' diye hitap eden, CIA'nın sık kullanılanlara ta 1960'larda eklediği bir istihbaratçı.

1963'teki başarısız Talat Aydemir darbe girişiminden beri bu ülkede yaşanan ne kadar karanlık olay varsa içinden bir şekilde bu adam çıkıyor.

Necip Hablemitoğlu suikastıyla ilgili ifadesine başvuruluyor.

CIA'nın eski Orta Amerika şefi Alen Fiers ile sık görüşüyor.

Bir FETÖ kumpası ile tutuklanan ve Silivri Cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun teşkilatta yükselmesini FETÖ için bir tehdit kabul ediyor. "Kozinoğlu yükselirse Allah Fetullah Hocaefendiyi, cemaatin ön gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur" diyor!

Ve hepsinden önemlisi 15 Temmuz ihanetinden sadece 4 ay önce Türkiye'de iç karışıklık ve ayaklanma oluşturulmasını konu alan bir rapor hazırlıyor. Darbeden sadece 2 gün önce de Türkiye'ye giriş yapıyor.

Böyle bir adamın yeğeninin siyasette başarı merdivenlerini hızla çıkması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan Altaylı'nın muhalefet partileri üzerindeki hayatın olağan akışını uygun olmayan etkisi…

Adam yeni kurulan bir partiye 'sokağa dökülün' diyebiliyor! Acaba bu kimin talimatı?

"Haçlıların ülkenizi işgal etmesi sandığınız kadar kötü bir şey değil" diyen FETÖ elebaşının olabilir mi?

Altaylı sadece İyi Partililerle görüşmüyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun baş danışmanı Rasim Bölücek ile de görüşüyor. Hem de öyle böyle değil.

Altaylı ve Bölücek iki ayrı cep telefonu hattından tam 1159 kez birbirlerini arıyor. Aralarındaki görüşme süresi 2 gün 13 saat 59 dakika 22 saniye! İki insan bu kadar süre ne konuşur sizce?

Danışman Bölücek konuşmanın bir yerinde telefonu başka isimlere vermiş midir acaba?

Altaylı'nın telefonla ya da yüz yüze görüştüğü başka siyasiler var mıdır? Bu siyasiler arasında genel başkan düzeyinde kimse bulunmakta mıdır?

Bu sorular önemli… Eğer cevaplar ortaya çıkarsa Ümit Özdağ'ın kapağını araladığı Pandora'nın kutusu asıl o zaman açılacak?

Ve yer yerinden oynayacak.