D vitamini, vücutta kemik sağlığından enfeksiyon hastalıklarını önlemeye, zihinsel gelişimden kanserde kontrolsüz hücre çoğalmasının azaltılmasına dek sağlığımız üzerinde son derece önemli işlevlere sahip oluyor. Ancak özellikle büyük kentlerde çoğu kişide D vitamini olması gereken seviyeden düşük seyrediyor.
Dünyada yaklaşık bir milyar insanda D vitamini eksikliği olduğu düşünülüyor. Ülkemizde de her 2 kişiden 1'inde D vitamini eksikliği tespit ediliyor. D vitamini eksikliği pek çok ciddi soruna yol açsa da fazla olması da bir o kadar tehlikeli oluyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Batmacı, D vitamini eksikliğini karşılamak için hekime danışmadan gelişigüzel takviye kullanımından mutlaka kaçınılması gerektiğine dikkat çekiyor:
TEN RENGİ BİLE ETKİLER
Günlük D vitamini ihtiyacı yaş, cinsiyet, yaşanan coğrafya, eşlik eden hastalıklar, hamilelik durumu, hatta ten rengine göre değişir. Dolayısıyla günlük doz miktarını mutlaka hekim belirlemelidir, aksi takdirde D vitamini fayda yerine ciddi zararlar verebilir. Zira, vücutta D vitaminin fazla olması toksik etki oluşturarak zehirlenmeye yol açabilir. D vitamini fazlalığında ayrıca kanda kalsiyum ve fosfor düzeyi yükselir, kilo kaybı, düzensiz kalp atımı, kemiklerde kırık riskinde artış, damarlarda ve dokularda kireçlenme, kalp ve böbrek hasarı görülebilir. Bu nedenle önce vücuttaki düzeyi saptanmalı ve sonrasında hekimin önerdiği uygun doz ve sürede takviye edilmelidir.
KAPALI ALANLARDAKİ RİSK
Güneş ışığından yeterince ve doğru şekilde faydalanmamak, çocukluk döneminde dışarıda oynamak yerine evde tabletle zaman geçirmek, kapalı alanlarda saatlerce güneşten yoksun kalmak gibi pek çok faktör nedeniyle oluşan D vitamini eksikliği günümüzün önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul ediliyor. Oysa D vitamini sağılığımız üzerinde kritik bir öneme sahip. En önemli etkilerinden biri ise kemik kırıklarını azaltarak ve kas gücünü artırarak düşmelerden koruması. Yapılan bilimsel araştırmalar; D vitamininin yeni tümör gelişimini (meme, yumurtalık, kolon, prostat ve diğer kanserler) ve var olan tümör büyümesini yavaşlattığını, kalp ve damar hastalıkları ile solunum sistemi hastalıkları riskini azalttığını gösteriyor.
DIŞARIDAN ALINMASI LAZIM
Somon balığı ve sardalya gibi yağlı balıklar, balık yağı, yumurta sarısı, sığır karaciğeri, mandıra ürünleri ve tahıllarda daha fazla düzeyde D3 vitamini olurken; bazı mantarlarda ve bitkisel kaynaklarda ise (bitkisel kaynaklı sütler, maydanoz, ısırgan otu vb) D2 vitamini bulunuyor. Ancak gıdalar günlük D vitamini gereksiniminin sadece yüzde 10-20'sini karşılıyor. Bu nedenle dengeli diyetin yanı sıra D vitamini takviyesine de ihtiyaç vardır.