Cumhurbaşkanlığı'ndan Bağdadi'nin öldürülmesine ilişkin son dakika açıklaması

CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bağdadi'nin öldürülmesi, teröre karşı önemli kazanımdır. Buradan YPG'yi aklamaya, onlara paye vermeye dönük çabaların da bizim açımızdan kabul edilemez olduğunu ifade etmek isterim" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :28 Ekim 2019 , 13:21 Güncelleme Tarihi :28 Ekim 2019 , 15:55
Cumhurbaşkanlığı’ndan Bağdadi’nin öldürülmesine ilişkin son dakika açıklaması


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde düzenlenen 2019- 2020 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Törende TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Parlak da hazır bulundu. Kalın, açılış töreninde bağlama çalarak, türkü söyledi. Programın ardından Kalın, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Terör örgütü DEAŞ elebaşı Ebubekir el-Bağdadi'nin etkisiz hale getirilmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kalın, şunları söyledi:

"Fırat Kalkanı Harekatı'nda 3 binden fazla DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirmiş bir ülkeyiz. Onun öncesinde ve sonrasında binlerce DEAŞ'lı ya da iltisaklı kişileri sınırda durdurduk, yargıladık, sınır dışı ettik. Özellikle son 3- 4 yılda bu terör örgütünün Suriye ve Irak sahasında yükselişine paralel olarak biz çok ciddi bir mücadele verdik. Bu terör örgütü her şeyden önce en çok İslam'a ve Müslüman'lara zarar vermiş bir beladır, kanserdir. Birçok Müslüman'ın kanına girmiştir. Yaptığı saldırılarla yüzlerce masumun ölmesine sebep olmuş bir terör örgütüdür. Bunun ne ideolojisi ne yöntemi ne sosyolojisi bu coğrafyayla uzaktan yakından ilgisi olan bir terör örgütü değildir. Dolaysıyla bunların temizlenmesi bu sapkın ideolojini ortadan kaldırılması Türkiye'nin de desteklediği, mücadele ettiği bir konudur."

'MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK'
İbrahim Kalın, Türkiye'nin, DEAŞ'la mücadele etmediği ve DEAŞ'lıların sınırdan geçişine izin verdiği iddialarıyla ilgili, "Kara propaganda faaliyetlerinin yapıldığını gördük. Bunlara karşı en net cevabımızı Fırat Kalkanı Harekatı'nda öncesinde ve sonrasında verdik. Bundan sonra da bu terör örgütüyle mücadelemiz etkin bir şekilde devam edecek. Bundan sonra da askeri makamlarımız, ilgili birimlerimiz değil Diyanet İşleri Başkanlığı'mız da DEAŞ ideolojisinin ne kadar sapkın bir ideoloji olduğuna dair ilmi, akademik çalışmalar yaptı. Bunları devam ettireceğiz" diye konuştu.

'İKİSİ DE ŞİDDETİ MEŞRU GÖREN ÖRGÜTLER'
Son dönemde dini duyguları kullanan iki büyük terör örgüyle Türkiye'nin karşı karşıya kaldığını söyleyen Kalın, "Biri DEAŞ terör örgütüdür diğeri FETÖ terör örgütüdür. Dünya DEAŞ terör örgütü kendisine saldırdığı için bunu terör problemi olarak görüyor ama FETÖ'yü bu çerçevede görmüyor. Baktığınız zaman dini kullanan sapkın bir ideoloji anlamında ikisinin birbirinden bir farkı yok. İkisi de son tahlilde hedeflerine ulaşmak için şiddeti meşru gören, kullanan iki örgüttür" dedi.

'PYD/YPG TERÖR ÖRGÜTÜDÜR'
İbrahim Kalın, Türkiye'nin, DEAŞ'la mücadelesinin devam edeceğini belirterek, terör örgütünün varlık göstermemesi ve geri gelmemesi için de çalışmaların sürdürüleceğini aktardı. Bağdadi'nin öldürülmesi için YPG'lilerin istihbarat paylaştığı iddialarıyla ilgili Kalın, "Bunların YPG terör örgütünü meşrulaştırmaya dönük birer çaba olduğunu biz görüyoruz. Bunlara karşı da herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Bizim açımızdan DEAŞ nasıl bir terör örgütüyse FETÖ nasıl bir terör örgütüyse PKK da onun Suriye'deki uzantıları olan YPG/PYD de birer terör örgütüdür. Zaten dünyanın anlamadığı şey bu" diye konuştu.

'TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ'
Türkiye'nin Suriye sahasında terörle mücadele ettiği sırada, 'Suriye'de demografik denge bozuluyor', 'İnsani kriz oluyor', 'DEAŞ ile mücadele zayıflıyor', 'DEAŞ geri gelecek' gibi bazı yalan haberlerle zihinlerin çalınmaya çalışıldığını aktaran Kalın, şunları söyledi:
"Çok açık bir şekilde ifade ediyoruz; biz terörün her türlüsüne karşıyız. Dünyada terör örgütleri arasında hiyerarşik ilişkiler kurarak, ayrım yaparak, bu iyi terör örgütüdür bu kötü terör örgütüdür diyerek mücadele edilmez. Terörün her türüne karşı bizim el birliğiyle mücadele etmemiz şarttır. Bağdadi'nin öldürülmesi teröre karşı önemli bir kazanımdır. Buradan YPG'yi aklamaya, onlara bir paye vermeye dönük çabaların da bizim açımızdan kabul edilemez olduğunu ifade etmek isterim."

'ASKERİ VE İSTİHBARİ BİRİMLERİMİZ TEMAS İÇİNDE OLDU'
Türkiye'nin, Bağdadi operasyonuna lojistik veya istihbarat desteği verip, vermediği de sorulan Kalın, şöyle konuştu:
"Askeri ve istihbari birimlerimiz, Amerikan mevkidaşları ile bu konuda temas içinde oldular. Operasyonun yapıldığı gece askeri makamlarımız arasında yoğun bir diplomasinin olduğunu ifade edebiliriz. Biz böyle bir şeyden memnuniyet duyarız, destek oluruz. Böyle bir terör örgütünün burada yuvalanması, Suriye'de, bizim sınırımızda veya başka bir bölgede yuvalanması bizim zaten kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Bugüne kadar terörle mücadelede birçok askeri ve istihbari anlamda destek sağladık, koordinasyon yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz."

'ÖNCEDEN PLANLANMIŞ ZİYARET'
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'nin perşembe günü Türkiye'ye yapacağı ziyaretin çok önceden planlandığını belirten Kalın, "Bu son hadiseyle doğrudan ilgili değil. Bizim Kuzey Irak'la da bölgedeki bütün ülkelerle ve bölge yöneticileriyle iyi ilişkilerimiz var bu ilişkileri geliştirmek istiyoruz daha da geliştirmek için temaslarımız devam edecek" dedi.

'EN DOĞRU ADRES GAZİANTEP VEYA ŞANLIURFA'DIR'
İbrahim Kalın, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'ın İngiltere, Almanya, Fransa ve Türkiye 4'lü zirvesi teklifinin takvime bağlanıp bağlanmadığına ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi: "Onların Cumhurbaşkanı'mıza Londra daveti vardı. Cumhurbaşkanı'mız da haklı olarak 'Konu Suriye, mülteciler, bu coğrafyada yaşanan gelişmeler ve gelin bu toplantıyı İstanbul'da, Gaziantep'te veya Şanlıurfa'da yapalım' dedi. Bize göre de en doğru adres, Gaziantep veya Şanlıurfa'dır. Bu konuda görüşmelerimiz, devam ediyor. Eğer bu görüşmeyi önemsiyorlarsa gelip bu toplantıyı Türkiye'de Cumhurbaşkanı'mızın ev sahipliğinde yapmaları bence daha isabetli olur."