Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Şahin Söğüt ve Vehbi Kürşad Akalın ile tutuksuz sanıklar ve bazı sanık avukatları salonunda hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklarla bulundukları cezaevinden videokonferans yöntemiyle bağlantı kuruldu.
Esasa ilişkin savunması için söz verilen tutuklu sanık Vehbi Kürşad Akalın, avukatının gözaltına alındığını ve bu süreçte görüşemediklerini bu yüzden savunmasını hazırlayamadığını ileri sürdü. Sanığın avukatı Ayten İzmirli de "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan gözaltına alındığı sırada bilgisayarına el konulduğunu, savunma metinlerinin de bilgisayarda olduğunu söyledi.
Savcılık tarafından el konulan dijital materyaller kendisine iade edilirse esasa ilişkin savunma yapacaklarını belirten İzmirli, savunma için ek süre talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Şahin Söğüt de 4 yıldır cezaevinde bulunduğunu geçen sürede iddia makamının iddiasını ispatlayamadığını savunarak, tahliye talebinde bulundu. Esasa ilişkin savunmasını hazırladığı dönemde avukatının tutuklandığını ifade eden Söğüt, savunması hazırlamak için ek süre talep etti.
Sanık avukatı Adem Kaplan da FETÖ üyeliği kapsamında gözaltına alınıp tutuklandığını, 3 ay boyunca cezaevinde kaldığından dolayı savunmaya yönelik bir hazırlık yapamadığını söyledi.
Gözaltı işlemleri sırasında müvekkili Söğüt'ün kendisine gönderdiği mektup ve savunma notlarına el konulduğunu öne süren Kaplan, "Şahin Söğüt tarafından şahsıma gönderilen belgelerin iade edilmesini talep ettim. Savcılığın soruşturma dosyasından belgeler geri verilirse savunma yapacağız." diye konuştu.
Diğer tutuklu sanıklar Hüseyin Kötüce, Ramazan Yücel, Ahmet Kılınçarslan, Hayreddin Aydınbaş ve Salih Yılmaz da tahliye talebinde bulunu.
Avukat beyanlarının alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 29 Ocak'a erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide o sırada mesaide olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Soruşturma sonucunda FETÖ elebaşı Gülen'in de arasında bulunduğu 28 şüpheli hakkında dava açılmıştı. İddianamede Gülen ile birlikte 16 sanığın, suikastla doğrudan bağlantıları ortaya konarak, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Soruşturma kapsamında ulaşılan biri suikastçı Altıntaş'ın örgüt içindeki "öğretmeni" Şahin Söğüt'ün eşi Ayşe Söğüt ile İzmir Polis Meslek Yüksekokulu'ndaki eğitimi sırasında Altıntaş ile aynı "örgüt hücresi"nde yer aldığı kaydedilen 12 sanığın ise cinayetle doğrudan ilişkileri açığa çıkartılamazken, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle 15'er yıla kadar hapse çarptırılmaları talep edilmişti.
İddianamede suikastın arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ'nün bulunduğu, suikastın, "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.
Davada, Gülen ile Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu'nun da aralarında yer aldığı sanıklar firari durumda bulunuyor.