Soru: Soykırımla iç savaş veya çatışma arasında bu kadar keskin bir çizgi varken, Biden yönetimi neden 1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen bir açıklama yaptı?
Fein: Politikacılar, tarih okumazlar. Gizli siyasi amaçları var. Joe Biden ve ekibinin bu dönemle ilgili şaşırtıcı miktarda arşivleri ve tarihi yazıları okuduklarını düşünüyor musunuz? Tabii ki değil. Karar vermelerinin nedeni, gizli politik güdülere sahip olmaları, onlara kampanya katkısı veren, oy çıkaracak yardımı sağlayan paradır. Ve Türkiye için yazık ki, Amerikalı Ermeniler çok daha iyi örgütlenmişler, Türk Amerikalılardan çok daha zenginler. Dolayısıyla tüm bunlar politik açıklamalardır. Kanunla hiçbir ilgisi yok. Tartışma hiçbir zaman bitmiyor. Bitiremezsiniz de. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Fransa Anayasa Konseyinin de belirttiği üzere yasama veya yürütme erkleri soykırım suçunu yargılama yetkisine sahip değiller. Dolayısıyla bunlar siyasi olarak sonsuza kadar sürdürülebilir. Bu yüzden de Ermeniler bunu siyasi alanda tutuyorlar. Mahkemeye götürmüyorlar çünkü kaybedeceklerinden korkuyorlar. Siyasi arenada Amerikalı Türklerden çok daha güçlüler ve kazanırlar. Eğer katıksız siyasi sembollerle bir yanlışı ortak akıl olarak sunabiliyorsanız neden bir mahkemede kaybetme riskine giresiniz.
ERMENİSTAN ARŞİVLERİNİ AÇMAYI REDDEDİYOR
Uluslararası Adalet Divanının daha önceki soykırım suçlamaları hakkında karar verdiğini de belirtmek isterim. Hırvatistan tarafından 2015 yılında Sırbistan'a yönelik bir suçlama vardı, Bosna Hersek'in 2007'de Sırbistan'a, Karadağ'a karşı suçlamaları vardı. Yani soykırım iddialarına yönelik dava açılabiliyor, uluslararası mahkeme de karar veriyor. Adalet Divanı daha önce bu konuda hükümler verdi. Ermeniler niye direniyorlar, yine aynı noktaya dönüyorum, kaybedeceklerini düşünüyorlar. Davalarını şüpheli kılan bir başka neden de Birinci Dünya Savaşı'ndaki tüm ilgili güçler arşivlerini açtı. Sadece Ermenistan arşivlerini açmayı reddetti. Türkiye açtı, Fransa açtı, Almanya, Rusya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri açtı, sadece Ermenistan gizli tuttu. Ve bu da doğal bir çıkarıma götürür; ne saklıyorsunuz? Bu kadar büyük bir davanız olduğuna inanıyorsanız, arşivlerinizi herkese açıp neden Türkiye aleyhine her türlü suçlayıcı kanıtın ortaya çıkmasını beklemiyorsunuz? Ama hayır, hala kapalı tutmayı tercih ediyorlar.
Soru: Peki tüm bu söyledikleriniz üzerine, ABD Başkanı'nın, ABD'nin kurucu değerlerini göz ardı edip bu konuda tüm Amerikan değerlerinin aksine salt bir iç politika veya seçim kampanyasının parçası olarak bir açıklama yapması ABD'ye haksızlık değil mi?
Fein: Kesinlikle bunun haksız ve adaletsiz olduğunu ve Amerikan değerlerine uygun olmadığını düşünüyorum. Ama maalesef burada öne çıkan sadece Türkiye değil. Birçok konuda yargıdan önce bazı atıflarda bulunarak saygınlığımızı kaybetmemiz talihsiz bir durum. 'Burma'da soykırım var', 'Çin'de soykırım var', 'Darfur'da soykırım var', her neyse. Bakın, soykırımı savunmaya çalışmıyorum, bu korkunç bir suç. Ancak 4000 yıldır evrensel olarak var olan masumiyet varsayımı var. Bir sorun varsa onu bir mahkemeye götürmeniz gerekir ve Uluslararası Adalet Divanı uzun süredir mevcut, kendini gösterdi ve Yugoslavya'nın dağılmasının ardından çıkan korkunç savaşlar hakkında karar verme kabiliyetine sahip olduğunu ortaya koydu. Bu soykırım suçlamasının etrafından dolaşmak, bir yargılama bile olmadan bir sonuca varıyormuşsunuz gibi görünmek oldukça pervasız ve damgalayıcı. Ayrıca şunu da söyleyebilirim ki biliyor musunuz, Başkan Biden'ın açıklaması, tüm Birleşik Devletler'de paylaşılan bir görüş değil. Açık olmak gerekirse çoğu Amerikalı, sorunun ne ile ilgili olduğunu gerçekten bilmiyor. Birleşik Devletler'de çok fazla tarih öğretmiyoruz. Uluslararası Adalet Divanı kararı çıkmazsa bu politik olarak zehirlemeye devam edecek sonsuza kadar, belki 50 yıl daha sürebilir. Tabii ki Başkan'ın açıklamaları bağlayıcı değildir, yani gelecekteki başkan gelir ve Başkan Biden'ın söylediğine inanmıyorum, farklı bir şeye inanıyorum derse, konuyu diğer tarafa çevirir. Kongre kararlarında olduğu gibi, biri diğerini bağlamaz ve bunlar mahkeme kararları değildir, bu yüzden onları tersine çevirmek kolaydır.
Soru: Ama bunların Türk-Amerikan ilişkilerine etkileri olacak gibi duruyor.
Fein: Bunun Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde etkisi olabilir, bu kesinlikle doğru. Ben inanıyorum ki bu açıklama Amerikalı Ermenileri, 'Başkan'ın da açıkladığı üzere bilmenize rağmen soykırımı inkar ettiğiniz için siz de suç ortağısınız ve nefret dolu insanlarsınız' diyerek Amerikalı Türklere karşı daha gaddar, daha zorba, daha korkutucu olmaları konusunda cesaretlendiriyor. Bu tür şeyler çok yıkıcı. Ve yine eğitim programının, davanın neden gerekli olduğunu ortaya koymak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Fransa Anayasa Konseyi tarafından zaten kabul edilmiş noktayı basitçe ifade etmek için gerekli olduğuna inanmamın bir nedeni de bu.