Avrupa Parlamentosu seçimleri Batı'nın içinde bulunduğu derin krizi gün yüzüne çıkardı. Dört günlük oy verme sürecinin ardından Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya ve Belçika'da aşırı sağ partiler büyük bir yükselişe geçerken sadece 13 sandalye elde eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, masayı dağıttı ve erken seçim kararı aldı. Peki, Avrupa'da neler oluyor? Aşırı sağ hangi ülkelerde yükselişte? 2019'dan bu yana ne değişti? Hangi ülkeler ters yönde ilerliyor? Yükselen aşırı sağcılar neye karşı çıkıyor ve hangi ülkede ne talep ediyor? İşte, Avrupa'yı krize sürükleyen parlamento seçiminin tüm detayları…
Aşırı sağ partiler mevcut verilere göre 26 AB üyesi devletin sekizinde birinci ya da ikinci sırada yer alıyor.
FRANSA'DA BÜYÜK KUMAR
Fransa'da zaferi Marine Le Pen ve aşırı sağ partisi NR oldu. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi ise yalnızca 13 sandalye kazanarak resmen hezimete uğradı. Rakibi Le Pen'in zaferinin ardından Macron, erken seçim kararı alırken bu karar Batı basınında büyük bir kumar olarak yorumlandı.
Erken seçim kararını duyuran Macron, salı günü yeni bir rest daha çekti. Macron, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde ülkesinde aşırı sağın açık farkla ilk sırayı almasının ardından 30 Haziran-7 Temmuz'da düzenleneceğini duyurduğu erken genel seçimde "sonuç ne olursa olsun" istifa etmeyeceğini söyledi.
Le Figaro gazetesine konuşan Macron, Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin genel seçimlerde de zafer kazanması ihtimalinde istifası talep edilirse bunu kabul etmeyeceğini söyledi ve "Anayasayı yazan RN değil. Sonuç ne olursa olsun kurumlar bellidir ve cumhurbaşkanının yeri de bellidir. Bu, benim için soyut bir konu." dedi.
TRAFİK LAMBASI PATLADI: SCHOLZ HEDEFTE
Nisan ayında Sosyal Demokrat Parti (SDP), Yeşiller ve Bağımsız Demokratik Parti'den (FDP) oluşan "Trafik Lambası" Koalisyonunun dağılmanın eşiğine geldiği Almanya'da ise hedef Şansölye Olaf Scholz oldu. Ekonomi başta olmak üzere anlaşmazlıklarla dolu olan ittifak, dağılma sinyalleri verirken AP seçimlerinin ardından Şansölye'nin iktidardaki düşüşü de başladı. Alman Bild, Scholz'ün itibarının kendi saflarında da düştüğünü belirtti. Bild, Almanya için artık tek seçeneğin yeniden başlamak olduğunu belirtti.
İTALYA: 5 YILDA YÜZDE 20 ARTIŞ
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bir diğer kazananı ise İtalya Başbakanı ve aşırı sağ İtalya'nın Kardeşleri Partisi'nin lideri Giorgia Meloni oldu. İtalya'nın Kardeşleri, 2019'da aldığı yüzde 9 oy oranından yüzde 29 oranına yükseldi.
HOLLANDA
Hollanda'da ise Türkiye ve İslam düşman Geert Wilders'in hükümet kuramayan koalisyon üyesi partisi seçimlerden ikinci çıkarak aşırı sağın yükselişinin sinyalini verdi.
BELÇİKA'DA DEPREM ETKİSİ
Aşırı sağın yükselişe geçtiği bir diğer ülke ise Belçika. Tom Van Grieken'in lideri olduğu Flaman aşırı sağ Vlaams Belang partisinin ülkenin kuzeyindeki yükselişi, Brüksel'de şok etkisi yarattı. Belçika basını ise aşırı sağdaki yükselişi "büyük bir tektonik değişim" olarak nitelendirdi.
AVUSTURYA: SİYASETİN DÖNÜM NOKTASI
Avusturya'da Özgürlük Partisi'nin yüzde 26 oy oranı ile ilk sıraya yerleşmesi ise siyasetin dönüm noktası olarak görüldü.
2019'DAN BU YANA NE DEĞİŞTİ?
2019'dan önceki seçimlerde liberaller sağa kaymadan korkuyordu fakat aşırı sağcı milletvekillerinin sayısı artsa da AB yanlısı partilere mensup olanların sayısında da artış görülüyordu. Fakat 2019'dan bu yana yaşananlar Avrupa'yı derinden etkiledi ve direksiyonun yönü sağa döndü. Peki, Avrupa'da kökten denilebilecek bu değişimi ne sağladı?
2019'dan bu yana Kovid-19 salgınının etkileri, Ukrayna ve Orta Doğu'daki savaş ve göçle ilgili endişeler Avrupa ülkelerinde sağcılara verilen desteğin artmasına neden oldu. 2022'de İtalya aşırı sağcı bir partiyi iktidara getirdi ve 2023'te Müslüman karşıtı popülist Geert Wilders'in partisi Hollanda seçimlerini kazandı. Wilders, hükümet kuramamış olsa da aşırı sağın Hollanda'daki yükselişi açıkça ortaya konuldu.
AŞIRI SAĞ NE İSTİYOR?
Avrupa Parlamentosu seçimleri Fransa'nın yanı sıra Almanya'da krizin habercisi olarak yorumlanırken Alman gazetesi Bild, "Sağa kayma Avrupa için ne anlama geliyor?" dedi.
İLK MADDE İLTİCA! AVRUPA'NIN KORKULUĞU FRONTEX
Bild'e göre aşırı sağın yükselişinin ardından Brüksel, AB sığınma anlaşmalarının (Dublin Düzenlemesi de dahil) fiilen geçerliğini yitirdiğini kabul edecek. Bu durumda da iltica paketinin yeniden müzakere edilmesi kaçınılmaz hale gelecek.
Aşırı sağın yükselmesi ile mülteci politikalarının değişmesi kapsamında AB sınır gücü Frontex'in daha fazla güçlendirileceği de düşünülüyor. Peki, Frontex nedir?
EGE DENİZİ'NDE GÖÇMENLERİ ÖLDÜRMÜŞLERDİ
2004'te AB'nin dış sınırlarının yönetilmesinde koordinasyon göreviyle kurulan Schengen bölgesine suçluların girmesini ve böylece aralarında sınır olmayan AB ülkeleri arasında rahatça dolaşmalarını engellemeyi amaçlayan Frontex ilerleyen yıllarda koruma ekipleri ve müdahale birimleri ile büyümüş fakat skandallarla sarsılmıştı. Yunanistan Ege Denizi'nde göçmen botlarını iterken ve çok sayıda göçmen hayatını kaybetmiş ve Frontex'in Yunan askerlere yardım ettiği ortaya çıkmıştı.
UKRAYNA ÇIKMAZI: KİM PUTİN'E KARŞI GELECEK?
Aşırı sağın yükselişi ile yeniden yapılandırılacak konulardan bir diğeri ise Ukrayna Savaşı. Avrupa'da birçok aşırı sağ parti, Ukrayna'ya destek vermeyi reddediyor. Öyle ki Macaristan olası bir Rus saldırısı durumunda NATO'nun yanında Putin'in askerlerine karşı savaşmayacağını duyurdu.
YEŞİL KRİZ
Avrupa'yı bölecek bir diğer konu ise Yeşil Anlaşma. Seçim analistleri, Avrupa Parlamentosu'nun yeşil politikalarının Avrupa'da hayal kırıklığı yarattığını belirtiyor. İçten yanmalı motorların yasaklanması gibi pek çok konu ve artan enerji maliyetleri sadece Almanya'da değil Avrupa'nın tamamında nüfusun büyük bir kısmını rahatsız ediyor.
AB'YE GİREBİLECEKLER Mİ?
AB'nin genişlemesi konusu ise parlamentoda en büyük kriz sebeplerinden birisi. Alman Bild, Ukrayna, Kosova, Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan, Gürcistan ve Türkiye gibi on ülkenin AB üyeliği için bekleme listesinde olduğunu belirtti ve Avrupa'nın sağ popülistlerinin bu üyelikleri engellemek için elinden geleni yapacağını öne sürdü.
İSVEÇ AŞIRI SAĞ TRENİNE BİNMEDİ
Avrupa'da aşırı sağ yükselişe geçerken İsveç ise diğer ülkelerin aksine Yeşillerin yükselişe geçtiği birkaç Avrupa ülkesinden biri olduğunu kanıtladı. İsveç Demokratları ilk seçim yenilgisiyle karşı karşıya kaldı ve %2,2 düşüşle %13,2 oyla dördüncü oldu. Muhalefetteki Sosyal Demokratlar (%24,9), Başbakan Ulf Kristersson'un muhafazakar Ilımlıları (%17,5) ve Yeşiller'in (%13,8) ardından en büyük kazanımları elde ettiler.