"CEZAYİR'DEKİ OSMANLI VARLIĞINDA UTANILACAK BİR TARAF YOK"
Macron'un Fransa'nın Cezayir'deki sömürgeci tarihine karşı 16. Yüzyıldan 19. Yüzyılın başlarına kadar devam eden Osmanlı hakimiyetine işaret eden açıklamaları, Cezayir kamuoyu tarafından da kabul edilemez olarak değerlendirildi.
Türkiye ile Cezayir arasındaki 500 yıllık dostluğun simgelerinden ve Cezayir'in bağımsızlık sembolü Keçiova Camisi
Cezayirli siyasi aktivist Hurşi Nevi, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Cezayir'de "Fransız işgali öncesindeki Osmanlı varlığının milliyetçi bir maksat taşımadığına ve İslami bir unsur olduğuna" işaret etti.
Hurşi, paylaşımında "Cezayir'deki Osmanlı varlığında utanılacak bir taraf yok. Bilakis bu Batı sırtlanlarının hesaplarını yüzyıllar boyunca durduracak bir duvardı." ifadelerine yer verdi.
BİLİNÇSİZ BİR ERGENSİN
Cezayir'in önde gelen gazetecilerinden Hafız Deraci, Twitter'da yaptığı paylaşımda Fransız Cumhurbaşkanı Macron'u, "söylediklerinin ağırlığını bilmeyen bilinçsiz bir ergene" benzeterek, Cezayirlilerin "öldüren, yağmalayan ve suçlar işleyen Fransa sömürgeciliğine öfkeli olduğunu" vurguladı.
Macron'un Türkiye ve Cezayir arasında gedik açma girişimini kabul etmeyeceklerini kaydeden Deraci, "Senin Haçlı atalarına karşı durmak için Cezayirliler, Osmanlı Devleti'ni buraya çağırdı." ifadelerini kullandı.
CEZAYİR BASINI DA SESSİZ KALMADI
Cezayir'de Arapça yayın yapan ulusal gazete Şuruk, Macron'un açıklamalarının iki ülke arasındaki "birçok zehirli dosyayla dolu ikili ilişkileri sıfır noktasına çektiğini" yazdı.
Macron'un Fransız sömürgesiyle Osmanlı varlığını karşılaştırmasını hatalı bulduğunu değerlendiren gazete, "Fransa'nın Cezayir'deki ilk 7 yılında 500 bin Cezayirliyi öldürdüğü tarih kayıtlarında geçerken Osmanlı varlığında böyle bir şeye rastlanmadığına" dikkati çekti.
Gazete, Macron'un Cezayir'deki Osmanlı tarihine ilişkin açıklamalarını okurlarına şu şekilde aktardı:
"Macron, yitip giden Fransız mirasına karşın gelişen Cezayir-Türk yakınlaşmasını durdurmak için yumuşak bir karın arıyor. Ancak bu ilişkilerin seyrini ancak Cezayirliler belirleyebilir. Bu arayış umutları boşa çıkacaktır. Cezayir kimin dost kimin düşman olduğunu iyi biliyor ve kimsenin de nasihatine ihtiyacı yok."
Cezayir'de Arapça yayın yapan Halk gazetesi, "Fransa Cumhurbaşkanı, ülkesinin uluslararası alandaki nüfuzunun gerilemesi ve Cezayir'deki ekonomik pozisyonunu yitirmesiyle, feci bir öfke ve kızgınlık yaşıyor." yorumunu yaptı.
Gazete, Cezayir'de su ve ulaşım gibi stratejik sektörlerde aktif görev alan Fransız şirketlerinin ayrılması, Cezayir'in tahıl gibi alanlarda ithalat kaynaklarını çeşitlendirmesinin Fransa Cumhurbaşkanı'nı hoşnut etmediğini ve "çılgınca" açıklamalar yapmasına yol açtığını yazdı.
"MACRON'UN AÇIKLAMALARI KARŞISINDA ŞAŞIRMADIK"
Cezayir Meclisi'nin en büyük partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Macron'un ifadelerinin "Cezayir'e yönelik gizli nefretini ve şüpheli tarihine karşı cehaletini yansıttığı" belirtilerek, açıklamaların büyük bir memnuniyetsizlikle karşılandığı kaydedildi.
Macron'un Cezayir'e ağır hakaret içeren ciddi suçlamalarda bulunduğu aktarılan açıklamada, "Macron'un açıklamaları Fransa'nın sömürge kompleksinden henüz kurtulmadığını ve hala geçmişinin tutsağı olduğunu teyit ediyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Macron'un söz konusu açıklamaları, "Fransa'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için yürüttüğü kampanyanın bir parçası, ülkesindeki aşırı sağcı seçmene yaranmak için kendini lekeledi." şeklinde değerlendirildi.
Cezayir'deki en büyük İslami eğilimli parti Barış Toplumu Hareketi'nin yöneticilerinden Nasır Hamdaduş, yaptığı açıklamada, "Parti olarak Macron'un açıklamaları karşısında şaşırmadık, bu Fransa'nın resmi tutumu ve Cezayir'e yönelik sömürgeci bakış açısı." dedi.
Hamdaduş, "Bu açıklamalar sahte dostluk ilişkisini gün yüzüne çıkarıyor. Fransa ne dün ne de bugün değişti; yarın da değişmeyecek. Tarihin tahrif edilmesi, devletin egemenliğine açık bir saldırı ve iç işlerine müdahale anlamı taşır." şeklinde konuştu
Cezayirli siyasetçi, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde (1999-2019) askıya alınan "Fransız sömürgesini suç sayan" yasa tasarısının yeniden önünün açılması ve iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
CEZAYİR CUMHURBAŞKANI, TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ VURGULAMIŞTI
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, herhangi bir siyasi beklenti içine girmeden ülkede yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırım yapan Türklerle mükemmel ilişkileri olduğunu belirtmişti.
Fransız haftalık dergisi Le Point'a haziranda verdiği röportajda Tebbun, Fransa'nın Cezayir'i sömürdüğü yıllar boyunca halkın acı çektiğini, kabilelerin yok edildiğini ve köylerin toptan yakıldığını söylemişti.