Davaya bakan Danıştay 5. Dairesi, söz konusu iki maddeyle ilgili, "yürütmenin durdurulması" kararını verdi.
Kararda, sözleşmeli personelin, memurlardan farklı olarak yıllık sözleşmeyle istihdam edilen "kamu hizmeti görevlisi" kabul edildiği, memuriyet statüsünden farklı olduğu belirtildi.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nundaki, "Hastalık ve refakat izni" başlıklı düzenlemeye atıfta bulunulan kararda, "30 günlük" sınırlamanın, 657 Sayılı Kanundaki hastalık izni süreleriyle bağdaşmadığı ifade edildi.
Hastalık halinin, insan iradesi dışında gerçekleşen haklı bir mazeret olduğu vurgulanan kararda, "hukuka uyarlık bulunmadığından" dava konusu düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği anlatıldı.
'ÇALIŞAN HAKLARI ÇOK ÖNEMLİ'
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sözleşmeli personelin birçok konuda olduğu gibi, hastalık izni konusunda da "kadrolu-sözleşmeli" ayrımından kaynaklanan mağduriyetler yaşadığını savundu.
Hizmet Sözleşmesi'ndeki "30 gün" sınırının, personelin işini kaybetmesi gibi sorunlar doğurduğunu ifade eden Memiş, "Çalışanları mağdur eden bu düzenlemenin durdurulması, çalışan hakları açısından önemli bir gelişmedir. Yargının verdiği bu karar ne kadar haklı olduğumuzun göstergesidir" dedi.