Dünya Sağlık Örgütü: Kovid-19 aşısı için dünya en az 100 milyar dolar harcamalı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, aşı başta olmak üzere yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede kullanılacak araçlar için dünyanın en az 100 milyar dolar harcaması gerektiğini bildirdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :13 Ağustos 2020 , 23:15 Güncelleme Tarihi :14 Ağustos 2020 , 00:22
Dünya Sağlık Örgütü: Kovid-19 aşısı için dünya en az 100 milyar dolar harcamalı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, aşı başta olmak üzere yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede kullanılacak araçlar için dünyanın en az 100 milyar dolar harcaması gerektiğini bildirdi.

Ghebreyesus, DSÖ'nün İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan merkezinde video konferans yöntemiyle düzenlenen basın toplantısında, dünyanın halihazırda salgının kısa vadeli sonuçlarıyla uğraşmak için trilyonlarca dolar harcadığını ifade etti.

"EN AZ 100 MİLYAR DOLAR GEREKLİ"
Sadece G20 ülkelerinin salgınla mücadele için 10 trilyon doları seferber ettiğini belirten Ghebreyesus, "IMF, salgının küresel ekonomiye ayda 375 milyar dolara mal olacağını ve küresel ekonomide 2 yılda 12 trilyon doların üzerinde kümülatif bir kayıp olacağını tahmin ediyor." dedi.

Geliştirilmiş olası aşılar başta olmak üzere salgınla mücadelede kullanılacak araçlar için dünyanın en az 100 milyar dolar harcaması gerektiğini tahmin ettiklerini söyleyen Ghebreyesus, öncelikle DSÖ'nün "ACT-Accelerator" programı için 31,3 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

Ghebreyesus, Kovid-19 ile mücadelede etkili bir aşının bulunması için farklı tiplerde çok sayıda aşı adayına ihtiyaç olduğunu, başarılı bir aşı bulunduğunda da talebin arzdan fazla olacağını dile getirdi.

ÇİN'İN İDDİASINA NET YANIT
DSÖ Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan da Çin'in Brezilya'dan ithal ettiği gıda paketlerinde Kovid-19 tespit edildiği iddiasıyla ilgili soruya karşılık şunları söyledi:

"İnsanların gıdalardan, gıda ambalajından, gıdanın işlenmesinden veya teslim edilmesinden endişeye kapılmasına gerek yok. Yiyecek veya besin zinciriyle bu virüsün bulaştığına dair hiçbir kanıt yok. Dolayısıyla insanlar rahat ve güvende hissetmeli."