Amerikan "Washington Post" gazetesinde bazı bölümleri kısmen yayımlanan ve kıdemli gazeteci Bob Woodward'un kaleme aldığı "Korku: Beyaz Saray'da Trump" adlı kitap, ülke kamuoyunda yeni tartışmaların kapısını araladı. ABD Başkanı Donald Trump ile ilgili önemli iddialara yer veren kitap büyük yankı uyandırdı.
ABD'de eski başkan Richard Nixon'ı istifaya götüren "Watergate" skandalını ortaya çıkaran kıdemli araştırmacı gazeteci Woodward'ın yazdığı kitapta yer alan ve en çok ses getiren iddialardan biri, Trump'ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın öldürülmesi yönünde istekte bulunması. Kitapta, Trump'ın 2017'deki kimyasal silah saldırısından sonra Esad için "Şu lanet katili öldürelim. İçeri girip bunların çoğunu öldürelim" dediği iddiasına yer verildi.
Trump'ın bunları Savunma Bakanı James Mattis'e söylediği ve Mattis'in de Başkan'a bununla "acilen ilgileneceğini" söylemesine karşın üst düzey yardımcısına "Bunların hiçbirini yapmayacağız. Çok daha ölçülü olacağız" dediği aktarıldı. Uluslararası güvenlik ekibinin de, sınırlı bir hava saldırısıyla Esad'ı kişisel olarak tehdit etmeyen bir plan geliştirildiği belirtiliyor.
Kitapta, Trump'ın Kuzey Kore ile yaşanan füze krizini ve ABD'nin Kuzey Kore'den atılabilecek bir füzeyi Alaska'dan saniyeler içinde tespit edebilecek istihbarat operasyonu dahil ABD'nin bölgedeki faaliyetlerini de ciddiye almadığı ve hükümetin kaynaklarını Kore Yarımadası için harcamasını sorguladığı yazıyor.
Mattis, Trump'a "Bunu, 3. Dünya Savaşı'nı önlemek için yapıyoruz" açıklaması yapsa da Trump'ın toplantıyı terk etmesiyle Mattis yakınlarına ABD Başkanı'nın 'algısının ortaokul öğrencisi gibi' olduğunu söyledi.
Trump ile danışmanları arasında birçok konuda ciddi uyumsuzluk ve koordinasyonsuzluk olduğu iddia edilen kitapta, Trump'ın eski Özel Kalem Müdürü Reince Priebus'a atfen, "Beyaz Saray'da birçok kişinin birbirine yırtıcı davrandığı" öne sürüldü.
Daha önce 8 ABD başkanı hakkında kitap yazan Woodward, kitabında ayrıca Beyaz Saray'da ulusal güvenlik kaygısıyla Trump'ın önünden belgelerin çalındığını, Başkan'ın dünya meseleleriyle ilgili bilgisizliği ve duyarsızlığının ulusal güvenlik ekibini de zora soktuğunu iddia etti. 448 sayfalık kitapta ayrıca, Trump'ın halen Adalet Bakanlığı görevini yürüten Jeff Sessions için "Zihinsel özürlü. Aptal bir Güneyli" ifadesini kullandığı öne sürülürken, Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un yüzüne karşı "Sana güvenmiyorum, artık müzakerelerde yer almanı istemiyorum" dediği de yer aldı.
'TRUMP BİR APTAL'
Gazeteci Woodward'ın yazdıklarına göre Beyaz Saray Genel Sekreteri John F. Kelly de Trump'la ilgili 'sıklıkla öfkesine hâkim olamıyor, çalışma arkadaşlarına Trump'ın 'dengesiz olduğunu' söylüyordu.
Küçük bir toplantıda Kelly'nin Trump için "O bir aptal. Onu herhangi bir konuda ikna etmeye çalışmanın hiçbir anlamı yok. Raydan çıkmış 'Deliler Şehri'ndeyiz. Neden buradayız, onu da anlamıyorum. Hayatımda yaptığım en kötü iş" dediği öne sürüldü.
John Kelly, kitapla ilgili çıkan haberler üzerine Salı günü yaptığı yazılı açıklamada ABD Başkanı Trump'a 'aptal' dediği iddialarını yalanladı.
'ULUSAL GÜVENLİK İÇİN MEKTUPLARI ÇALDIM'
Üst düzey yetkililerin Trump'ın masasından belge kaçırmalarıyla ilgili bölümde de Beyaz Saray'ın eski baş ekonomi danışmanı Gary Cohn'dan bahsediliyor.
Trump'ın ticaret konusundaki sert milliyetçi tutumunu yatıştırmak isteyen Cohn'un, Güney Kore'yle ticari anlaşmadan çekilmeyi öngören bir mektubu imzalamaması için Trump'ın 'masasından çaldığı' belirtiliyor.
Kitaba göre Cohn daha sonra bir yakınına 'ulusal güvenliği korumak için mektubu kaldırdığını ve Trump'ın mektubun orada olmadığını fark etmediğini' söyledi.
Benzer bir durumun Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'yla (NAFTA) ilgili bir belge için de yaşandığı söyleniyor.
Trump, uzun bir süredir anlaşmadan çekilme tehdidinde bulunduktan sonra 2017 baharında anlaşmayı kesin olarak iptal etmeyi düşünüyordu. Yakın danışmanlarından Rob Porter'a "Neden hala yapmıyoruz? İşini yap. Ben oyalıyorsunuz. Bunu yapmak istiyorum" dedi.
Trump'ın talimatı doğrultusunda Porter, ABD'nin NAFTA'dan çekilmesini öngören bir taslak mektup hazırladı. Ama diğer danışmanlar bu kararın ekonomide ve dış politikada krize neden olacağı kaygısındaydı. Bunun üzerine Porter, Cohn'a danıştı ve Woodward'ın kitabına göre Cohn "Bunu durdurabilirim. Masasından kâğıdı alacağım" yanıtını verdi.
Trump'ın tehditlerine rağmen ABD her iki anlaşmayı da sürdürüyor. Yönetim, ticarette Güney Kore ile ve NAFTA ortakları Kanada ve Meksika'yla da şartları müzakere etmeye devam ediyor.
Kitapta, Cohn'un Trump'ı 'profesyonel bir yalancı' olarak gördüğü ve Trump'ın aşırı sağcı, beyaz ırkın üstünlüğüne inanan ırkçı grupların Charlottesville'deki gösterileri ele alış şekline tepki olarak, ekonomi danışmanlığı görevinden Ağustos 2017'de istifa etme tehdidinde bulunduğu ifade ediliyor.
Trump, aşırı sağcı ırklı grupla solcu ve insan hakları aktivistlerinin karşı karşıya geldiği olayla ilgili "Her iki tarafın da suçu var" diyerek eleştirilere hedef olmuştu.
Danışmanlarının uyarısı üzerine Trump bu sefer ırkçıları ve neo Nazileri kınamış ama kitaba göre yardımcılarına "Yaptığım en lanet hata, en kötü konuşma buydu" itirafında bulunmuş.
Woodward'ın kitabında Trump'ın üst düzey danışman olarak görev yapan kızı Ivanka Trump'ın da Beyaz Saray'daki yardımcılarıyla anlaşamadığı ve kendisini Beyaz Saray çalışanı olarak görmek isteyenlere Trump'ın kızı olarak farklı bir konumda olduğunu hatırlattığı belirtiliyor.