Aynı zamanda, OLAF raporu, Avrupa sınır koruma ajansı Frontex'in bu benzeri görülmemiş insan hakları ihlallerinde nasıl bir suç ortağı haline geldiğini gösteriyor.
Suç ortaklığına dair ortaya çıkan kanıtlar:
- Frontex liderliği, şüpheli vakaları kendi temel haklar görevlilerine defalarca sakladı ve onların çalışmalarını engelledi.
- Ajans, ihlalleri kaydetmeyi durdurmak için hava gözetimini geri çekti.
- Geri itmeleri yapan bazı Yunan kuruluşlarına ortak finansman sağladı.
- Ajansı denetlemekle suçlanan organları yanlış yönlendirdi.
Geri itmelerin "ciddi veya kalıcı yasal ihlaller" olduğu açık olsa da, Frontex, Frontex düzenlemelerinin 46. Maddesinde belirtildiği gibi ortak operasyonlardan çekilmedi.
SPIGEL RAPORU YAYINLADI
Şimdiye kadar, sadece birkaç kişi rapora erişebildi. Buna Avrupa Komisyonu temsilcileri, Frontex yönetim kurulu, bazı MEP'ler ve OLAF'ın kendisi dahil.
Şimdi SPIEGEL, OLAF raporunun tam metnini yayınladı. Rapor kamuoyunun büyük ilgisini çekti. Avrupalılara sınırlarında sığınmacılara nasıl davranıldağını göstermesi açısında önemli bir haber olarak kayıtlara geçti.
GEÇİÇİ PATRONDAN YALANLAMA
Bugüne kadar önde gelen Yunan yetkililer raporu okumadıklarını söylüyorlar. Sorumlu AB Komiseri Margaritis Schinas, ciddi iddialar hakkında kendisini bilgilendirip bilgilendirmediğini söylemek istemiyor.
Ve bugüne kadar, Frontex'in geçici direktörü Aija Kalnaja, ajansı tüm kurallara uymuş gibi davranıyor.
Geçen hafta, "Frontex'in Ege'deki eylemlerinin geçerli yasal çerçeveye uygun olarak gerçekleştirildiğini bir kez daha vurgulamak isteriz" dedi.
OLAF müfettişlerinin soruşturma raporunu kim okursa, bunun yanlış olduğu sonucuna varmalıdır.
RAPOR KAMUOYUNA AÇIKLANMALI
Avukat Laura Salzano gibi bazı hukukçular, diğer şeylerin yanı sıra AB'nin raporu kamuya açık hale getirmesi gerektiğini savunuyorlar, çünkü geri itme mağdurları soruşturmanın sonucunda mahkemeye başvurabilirler.