Soylu, Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker ile korumasının, 23 Mayıs'ta Muğla'nın Fethiye ilçesinde gözaltına alınmasına ilişkin soru üzerine Soylu, şunları söyledi:
"Bu adamın alınmasının sebebi o (Kutlu Adalı cinayeti) değil, yapılan ihbarla, ruhsatsız tabanca sebebiyle alındı. (Kutlu Adalı cinayeti) Tam da bunun için alınması lazım. Bugün bunun için, alınması için Emniyet Genel Müdürlüğüne, KOM Dairesine yazı yazdırdım. Benim mi yazdırmam lazım. Resen devreye girilmesi lazım değil mi?"
Soylu, iddiaları ciddiye almak zorunda olduğunu ifade ederek, "İçişleri Bakanı olarak benim görevim, önleyiciliktir. Meseleyi gördüğüm an, meseleye müdahale etmektir benim görevim." dedi.
Süleyman Soylu, "En ufak bir şey varsa eğer açık duruyorsa bu bizim namus meselemizdir. Bu birincisi. Hemen devreye girilmesi lazım. Kıbrıs içinde kim yapmışsa bedelini ödemekle mükelleftir. Türkiye'nin böyle bir hesabı kitabı yoktur." diye konuştu.
"Kutlu Adalı ile ilgili bir adım atacak mısınız?" sorusuna Soylu, "Ben bugün arkadaşlarıma talimat verdim. Bana dersen ki Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili... Bizim dönemimizde, AK Parti döneminde Hablemitoğlu ki o da FETÖ'nün işi, onun dışında bir faili meçhul var mı?" yanıtını verdi.
Faili meçhul cinayetleri çözdüklerini dile getiren Soylu, şu ana kadar 170 bin faili meçhul olayının çözüldüğünü kaydetti.
KUTLU ADALI CİNAYETİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 6 Temmuz 1996'da, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) yayın organı Yeni Düzen Gazetesinde köşe yazarlığı yapan Kutlu Adalı, gece saatlerinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. KKTC güvenlik birimlerinin başlattığı soruşturma sonuç vermemiş ve cinayeti kimin işlediği belirlenememişti.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in iddialarına yönelik soru üzerine Soylu, şunları söyledi:
"Bu olaylar başlayınca şunu söyleyebilirdim, 'Bir organize suç şüphelisinin, suçlusunun yıllarca Türkiye'de herkesin, bildiği tanıdığı ve hayatının nereden geldiği, ne olduğu belli olan birisinin bu iddialarının ve iftiralarının hepsi saçmadır. Bunlarla ilgili hiç muhatap değiliz. Bunu doğru bulmuyoruz.' deyip bu meselede kenarda durabilirdim. Birinci ve ikinci videoda zaten şahsımla alakalı bir şey yok. Ben o zaman devreye girdim. Bir şey gördüm. Hepimiz eski Türkiye'yi biliyoruz, bugün karşı karşıya kaldığımız süreçleri de biliyoruz. Bir siyasal kadastrasyon gördüm, bir tasarım, kötü plan, kirli plan. Bir delinin, her türlü sapkınlığın içerisinde olan bir kişinin söylediği ipe sapa gelmez sözler olarak görmedim. Baktım ki bir eleman bir sözcülük ortaya koyuyor, iddiaları ve iftiraları tamamen boş olsa da devleti hedef alıyor, Türkiye'ye güya kendi adına 'bir vesayet' ortaya koymaya çalışıyor. Neredeyse herkese 'İpiniz elimde' diyor ve bir sessizlik hakim."
Soylu, terör örgütleriyle uyuşturucuyla organize suç çeteleriyle mücadele edildiğini ve önemli başarılar elde edildiğini dile getirerek, "Türkiye, bütün bunlarla mücadele ederken, sanki birileri Türkiye'nin sahayı tam temizlemesinden ya ürkerek ya sahayı tam temizlemesine fırsat vermeden son kaleyi kaptırmamak için bir hamleye giriyorlar." diye konuştu.
Süleyman Soylu, 2015'te AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, 7 Haziran sonrası yapılan bir MYK toplantısında Ahmet Davutoğlu'nun, "HDP ile anayasa yapabiliriz." cümlesini kullandığını ve yine seçim sonrası ilk MKYK toplantısında Ali Babacan'ın "Hiç bu işlere bakmamalıyız, şu anda ekonomiyi ayakta tutmalıyız." dediğini aktardı.
7 Haziran-1 Kasım 2015 döneminde partideki tartışmalara değinen Soylu, "Bir ara Sayın Davutoğlu, tam anlamıyla dengesi kayboldu, 'Hepinizin odalarında neler konuştuğunuzu dinletiyorum ve biliyorum.' dedi. MYK üyeleri, partinin genel başkan yardımcılarını... 1 Kasım seçimlerinden sonra başka bir şey daha oldu. Ahmet Davutoğlu'nun think-tank kuruluşlarından birisine Mithat Sancar geldi, özetle 'Apo içeriden çıkacak, kuzey Suriye'de bir devlet kurulacak, başına geçecek, Türkiye'de özerk bir anayasa yapılacak.' dedi. 4 temel başlıkta bir değerlendirme yaptı. Biz bütün bunları yaşadık. Sonra daha birçok şey yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın külliyeye nasıl sıkıştırılmak istendiğini hep beraber gördük." diye konuştu.