Azerbaycan ordusu, Karabağ'da anayasal düzeni yeniden sağlamak üzere antiterör operasyonu başlattı.
Azerbaycan ordusu, Karabağ'da anayasal düzeni yeniden sağlamak üzere antiterör operasyonu başlattı.
19 Eylül'de gerçekleştirilen nokta atışı operasyonda yalnızca askeri noktalar hedef alındı. Bakü yönetimi, sivillerin hedefte olmadığının altını çizdi.
BBC'NİN 'ETNİK TEMİZLİK' ALGISI
Yaklaşık 24 saatlik operasyon sonucu, bölgedeki yasa dışı Ermeni güçler silah bıraktı.
İngiltere basınından BBC ise Karabağ'da algı operasyonuna soyundu. Bölgede "etnik temizlik" yapıldığına dair asılsız iddialar ortaya atıldı.
"KARABAĞ ERMENİLERİ ENDİŞELİ"
"Dağlık Karabağ'da panik var. Azerbaycan, etnik temizlik endişesini reddediyor" başlıklı haberde şöyle denildi:
Azerbaycan ordusunun 120 bin Ermeni'ye ev sahipliği yapan yerleşim bölgesini teslim olmaya zorlaması yalnızca 24 saat sürdü.
Güney Kafkasya'nın bu köşesinde erkeklerin, kadınların ve çocukların başına gelenler giderek artan bir kaygı kaynağı.
Azerbaycan'ın tüm vaatlerine rağmen, oradaki Ermeniler gelecekleri ve ülkeyi terk etmeye zorlanıp zorlanmayacakları ya da daha kötüsü konusunda endişe duyuyor.
BAKÜ'YÜ SUÇLAMA ÇABALARI
Azerbaycan ordusunun ilerlemesi nedeniyle çok sayıda sivilin köyleri terk ettiği belirtildi.
Siranush Sargsyan adlı kişinin, "Akrabaları hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bu gerçek bir dehşet." şeklindeki ifadelerine yer verilerek, algı operasyonunu destekleyici cümleler öne çıkarıldı.
Sargsyan, "Bizi entegre etmek istiyorlarmış gibi davranıyorlar. Ama bizi buradan silmek istiyorlar." iddiasını ortaya attı.
"HAYATTA OLUP OLMADIKLARINI BİLMİYORUZ"
BBC'ye konuşan Karabağ yetkililerinin, "birçok ailenin Azerbaycan ordusundaki mevziler nedeniyle ayrıldığını ve akrabalarının hâlâ hayatta olup olmadığını bilmediklerini söylediği" şeklinde görüşler paylaştığı kaydedildi.
Karabağ'da, Bakü'deki hükümete güvenin "çok az" olduğu şeklinde bir iddia öne sürüldü.
Azerbaycan'ı Dağlık Karabağ'da "etnik temizlik" yapmakla suçlayan Errmenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın değerlendirmesinin sivil halkın "doğrudan tehlikeyle" karşı karşıya olmadığı yönünde olduğu da aktarıldı.