Bolivya halkının 2016'da düzenlenen referandumda, ülkeyi Ocak 2006'dan bu yana yöneten Morales'in dördüncü dönem görev yapmasına hayır demesine karşı, Kasım 2017'de Bolivya Adalet Yüksek Mahkemesi, hiçbir devlet dairesinde dönem sınırlaması olmadığı kararını vererek Morales'in 2019 seçimlerine katılmasına olanak verdi.
Seçimin ilk turu 20 Ekim'de düzenlenen Bolivya'da bir adayın devlet başkanı seçilebilmesi için geçerli oyların yüzde 50'sini alması veya en yakın rakibine yüzde 10 fark atarak en az yüzde 40 oy alması gerekiyor. Bu oranlara ulaşılamaması durumunda seçimler, en yüksek oy alan iki adayın yarışacağı ikinci tura kalıyor.
SEÇİM YAYINININ KESİLMESİ KRİZİ BAŞLATTI
Kriz, seçim otoritesinin, Morales'in yüzde 45'le birinci, eski Devlet Başkanı Carlos Mesa'nın yüzde 38'le ikinci olduğu ve ikinci tura kalacak gibi görünen sonuç yayınını, sayım yüzde 83'e ulaştığında kesmesiyle başladı.
Hükümet, kesintiyi, kırsal kesimdeki altyapı eksikliği nedeniyle verilerin geç gelmesine bağladı.
Bolivya seçimlerinde daha önce de yaşanan kesinti, hile yapılacağını daha kampanya döneminde iddia etmeye başlayan muhalefeti harekete geçirmeye yetti.
Yayın geri geldiğinde farkın Morales lehine açılmaya başlaması üzerine gözlemci Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) ile Avrupa Birliği ülkenin resmi otoritelerini dahi beklemeden "sonuçların açıklanamaz şekilde farklılaştığı" gerekçesiyle seçimlerin ikinci tura götürülmesi gerektiğini duyurdu.
OAS ve AB'nin bu açıklamaları üzerine muhalif Mesa, 22 Ekim'de taraftarlarına genel grev çağrısı yaptı.
Çağrıyı darbe girişimi olarak niteleyen Morales, 25 Ekim'de Yüksek Seçim Mahkemesi (TSE) tarafından yüzde 47,08 oyla galip ve yeniden Devlet Başkanı ilan edildi. TSE, Mesa'nın yüzde 36,51 oy aldığını duyurdu.
Özellikle kırsaldaki yerliler başta olmak üzere işçileri ve madencileri "darbe girişimi" karşısında mobilize etmeye başlayan Morales, 27 Ekim'de seçim sonuçlarının incelenmesi için uluslararası kuruluşlara çağrıda bulundu.
OAS'nin Birleşmiş Milletlerin de desteği ile 31 Ekim'de başladığı seçim denetimi, muhalefetin ateşini düşürmeye yetmedi.
CAMACHO'NUN GÖSTERİLERİ ŞİDDETLENDİRMESİ
Agresif genç muhalifler üzerinde Mesa'dan daha etkin sağcı Sivil Komitelerin Santa Cruz kentindeki Başkanı Luis Fernando Camacho, 3 Kasım'da Morales'e istifa etmesi için 48 saat süre verdi ve orduya darbe çağrısı yaptı.
Kızılderili Devlet Başkanı Morales "Mesele Evo Morales değil, mesele bu halkın iktidarı. Ve bu halk hükümeti bırakmayacak." ifadeleriyle istifa etmeyeceğini açıklarken, Camacho ise 5 Kasım'da gösterileri radikalleştirmeye karar verdiklerini duyurdu.
Ülkedeki ekonomik hayatı durdurmak ve kamu hizmetlerini aksatmak için devlet daireleri ve sınır kapılarında eylem yapmaya başlayan muhalefet, Morales'in diyalog teklifini reddederken, 8 Kasım'dan itibaren birçok kentte bazı polisler de hükümete karşı isyan etmeye başladı.
Chuiqisaca, Tarija, Potosi, Santa Cruz, Oruro ve Beni gibi kentlerde görülen polis isyanı, 9 Kasım'da başkent La Paz'a da ulaştı. Devlet Başkanı Morales hükümetine bayrak açan bazı polisler, muhaliflerle birleşti.
Morales, 9 Kasım'da sosyal medya hesabından yaptığı çağrı ile halktan, "şiddet yanlısı grupların tehdidi altındaki" demokrasiyi savunmasını istedi.
Seçimin ertesi günü muhalif ve iktidar destekçilerinin sokağa inmesiyle başlayan şiddet dalgasında şu ana kadar 3 kişi hayatını kaybetti, 383 kişi yaralandı. Ülke ekonomisine 200 milyon dolardan fazla maliyete neden olan olaylarda 221 kişi de gözaltına alındı.