Japon devlet televizyonunun Miyagi'deki yerel polis müdürüne dayandırarak verdiği habere göre, deprem ve ardından gelen tsunaminin dev dalgaları yüzünden Miyagi'de 10 binden fazla kişinin öldüğü sanılıyor.
Nüfusu yaklaşık 2.3 milyon olan Miyagi'de şu ana kadar kesinleşmiş ölü sayısının 379 olduğu belirtiyor. Japonya'da bugün kıyı şeridi boyunca vuran 200 cesetle birlikte ölü sayısının resmi olarak en az 1,000 bin, kayıp sayısının da 678 olduğu bildiriliyor.
NÜKLEER TEHLİKE SÜRÜYOR
Bununla birlikte ülkedeki nükleer tehlike ciddiyetini koruyor.
Japonya hükümet sözcüsü Yukio Edano, deprem ve tsunaminin en fazla yıkıma yol açtığı ülkenin kuzeydoğusundaki nükleer santralde bir reaktörde daha patlama olabileceği uyarısında bulundu.
Edano, Fukuşima Daiçi nükleer tesisinin 3 nolu ünitesinde hidrojen patlaması olabileceğini bildirdi. Aynı tesisin bir başka reaktöründe, içine deniz suyu katarak nükleer erimeyi önleme çabaları sırasında patlama yaşanmıştı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ilk patlamada bir teknisyenin öldüğünü, 11 kişinin de yaralandığını açıkladı.
BAŞBAKAN: 1945'TEN SONRAKİ EN BÜYÜK FELAKET
Japonya Başbakanı Naoto Kan felaketle ilgili olarak, bu olayın İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yaşadıkları en büyük felaket olduğunu belirtirken, Fukuşima 1 nükleer santralindeki durumun ciddiyetini koruduğunu söyledi.
Ancak Kan, nükleer sızıntı krizinin Sovyetler Birliği döneminde Çernobil'de 1986 yılında meydana gelen kaza ile aynı olmadığını belirtti.
Kan, "Radyasyon havaya yayıldı ancak çok miktarda yayıldığına yönelik herhangi bir rapor bulunmuyor... Bu temelde Çernobil'deki kazadan farklı. Zararın yayılmasını önlemeye çalışıyoruz" dedi.
Önlem olarak bölgeden 170 binden fazla kişi tahliye edilirken, hükümetten şimdiye kadar çevreye yayılan radyoaktivitenin çok olmadığı ve halk sağlığını tehdit etmediği açıklamaları geldi.
NORMAL MİKTARIN 1,000 KATI
Dün Nükleer ve Endüstriyel Güvenlik Ajansı'ndan yapılan açıklamada, Fukuşima'da bulunan 1 numaralı nükleer santralin 1 numaralı reaktörünün kontrol odasındaki radyasyon miktarının normalin 1000 katına ulaştığı ifade edilmişti.
Açıklamada reaktör çevresinde sezyum ve radyoaktif iyot sızıntısı tespit edildiği, bunun uranyum yakıtının saklandığı bazı metal tankerlerde erime yaşandığının işareti olduğu belirtildi.
Nükleer erimenin, bir nükleer reaktörün soğutma sistemlerinin çalışmaması ve reaktörün parçalanabilir yakıtının tepkimesinin yavaşlatılamaması durumunda, nükleer yakıtın tamamen eriyerek çok sıcak ve çok yoğun bir sıvı haline gelmesi demek olduğunu belirten uzmanlar, bunun bir nükleer reaktörde olabilecek en ciddî kaza olduğunu ifade ediyor.
HAZIRLIKSIZ YAKALANDI ELEŞTİRİSİ
Çernobil'de meydana gelen nükleer kazadan sonraki ikinci en büyük felaket olarak görülen olay, Japonya'nın bu büyüklükte bir deprem için hazırlıksız olduğu tartışmalarını da başlattı. Bu büyüklükte bir depremin ülkedeki nükleer enerji sektörüne vuracağı da belirtiliyor.
Ülkedeki nükleer karşıtı sivil toplum kuruluşları da tehlikenin daha önceden öngörülmesi gerektiğini savunarak eleştirilerinin dozunu artırdı.
ASKER SAYISI 100 BİNE ÇIKTI
Ülkedeki kaos ortamı sürerken kurtarma ve düzeni sağlama çabalarına da hız veriliyor.
Japon ordusu bu amaçla deprem ve tsunaminin ardından başlatılan kurtarma çalışmalarında görevlendirdiği asker sayısını iki katına çıkardı.
Bu arada, Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Japon birliklerinin kurtarma çalışmalarında ABD'den yardım aldığı ve uçak gemisi Ronald Reagan'ın Japonya açıklarında bulunduğu kaydedildi. ABD, nükleer tehdit nedeniyle 2 uzmanını Japonya'da göndermişti.
KIYILARDAN CESET TOPLANIYOR
Kurtarma ekipleri, kıyıya vuran cesetleri toplamak için yüzlerce kilometrelik kıyı şeridini taramaya devam ederken, yüz binlerce deprem mağduru elektriği bulunmayan sığınaklarda yardım bekliyor.
Deprem sonrasında bölgede en az 1.4 milyon insanın su, yaklaşık 2.5 milyon hane halkının da elektrik sıkıntısı çektiği haberleri geliyor. Geceleri sıcaklığın sıfır dereceye kadar düşmesi yaşam koşullarını daha da zor hale getiriyor.
Devlet televizyonu NHK'ya göre yaklaşık 380 bin kişinin sığınaklara sevk edilmiş durumda bulunuyor.