Delal, "İsrailli subay bana Salih'i sordu, onun çok şükür güçlü olduğunu söyledim. O da bana kendisinin suikasta uğrayacağını ve az zamanının kaldığını söyledi." diye konuştu.
İsrailli subaya, "Allah'ın yazdığından başkası bizim başımıza gelmez, Salih sizin onu öldürmek istediğinizden daha çok şehadeti istiyor." cevabını verdiğini aktaran Delal, ağabeyinin öldürülmesinin ardından ailesinin Batı Şeria'da taziye değil tebrik evleri açmasını vasiyet ettiğini söyledi.
Delal, Salih el-Aruri'nin örnek bir kardeş ve baba olduğunu belirterek, "Bizi mutlu etmek için çocukken harçlıklarından bize bir şeyler alırdı, bu şekilde büyüdü." ifadesini kullandı.
Yıllar önce eşini kaybettiği ve hapishaneye girdiği için ağabeyinin çocuklarına baktığını belirten Delal, Salih'in doğduğu Arura beldesinde örnek ve sevilen bir kişi olduğunu, diğer gruplara mensup kişilerce de sevildiğini aktardı.
Delal, Aruri'nin öldürülmesinin ardından düzenlenen protestolara ilişkin, "İşgalcilerin yaptıklarına rağmen Batı Şeria Salih'in suikastı nedeniyle öfkelendi. Bu durum, işgalcilerin her şeyde başarısız olduklarına dair bir mesajdır." görüşünü dile getirdi.
İsrail güçlerinin 31 Ekim 2023'te Aruri'nin Arura beldesindeki evini patlayıcılarla yıkmasına ilişkin Delal, "İşgalciler Salih'in evini yıktı, biz taşı düşünmüyoruz, umurumuzda değil, Salih de pek umursamamıştı." dedi.
"HERKES SALİH'İ SEVERDİ"
Aruri'nin 81 yaşındaki annesi Aişe, kızlarının eşliğinde 20 yıldır görmediği oğlu için taziyeleri kabul ediyor, gözyaşları ve şükür ifadelerine tutunan anneyi kızları teselli ediyor.
Anne Aruri, İsrail Aruri'yi hapse atıp sonra da sınır dışı ettiği için 20 yıldır oğlunu göremediğini söyledi.
Oğlunun hapisten çıktıktan sonra evlendiğini ve 3 ay sonra da sınır dışı edildiğini kaydeden acılı anne, oğlunun sürekli kendileriyle iletişim halinde olduğunu belirterek "Herkes Salih'i severdi, insanların ve Allah'ın nezdinde sevilen birisiydi." diye konuştu.
Aruri'nin öldürülmesinin ardından doğduğu Arura beldesi ve ailesinin evi Hamas flamalarıyla süslendi.
İsrail, Aruri'yi işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerine ve Yahudi yerleşimcilere yönelik saldırılardan sorumlu tutuyordu.
Aruri, 1990-1992 yıllarında İsrail güçleri tarafından Hamas bünyesindeki faaliyetleri nedeniyle sınırlı sürelerle "idari tutukluluk" kapsamında alıkonulmuştu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının kurucularından Aruri, 1991-1992 yıllarında Batı Şeria'da Kassam'ın temellerini attı.
İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi'ndeki saldırıların başladığı 7 Ekim'den sonra ülke içinde ve dışında Hamas liderlerine yönelik suikastlar düzenleyeceklerini duyurmuştu.
Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve beraberindeki 6 kişi, 2 Ocak'ta Beyrut'ta "Hizbullah'ın kalesi" olarak kabul edilen "Dahiye"de, İsrail'in insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda öldürülmüştü.