Katil İsrail soykırımının 54. Gününde ateşkese rağmen sivilleri hedef almaya devam ediyor.
Katliamın ilk gününden bu yana ise Tel Aviv yönetimini ABD destekliyor.
Katil İsrail soykırımının 54. Gününde ateşkese rağmen sivilleri hedef almaya devam ediyor.
Katliamın ilk gününden bu yana ise Tel Aviv yönetimini ABD destekliyor.
Netanyahu hükümeti Hamas'ın hastane ve camilerde saklandığını bahane ederek sivil halkın üzerine bomba yağdırırken ABD de İsrail ağzıyla açıklamalarını sürdürüyordu.
İsrail, işlediği soykırım nedeniyle giderek daha yalnız kalırken Gazze katliamının ilk günlerinden bu yana en büyük destekçisi olan ABD, yaptığı açıklamalarla soykırımdan sıyrılma çabası içinde olduğunu kanıtlıyor.
Geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan Biden yönetimi, sözde Gazzeli sivilleri koruma çabalarının "görünmeyen yüzü" anlatmış. ABD'nin saldırıları önlemek için İsrail'e yardım gruplarının konumlarıyla ilgili verileri gönderdiğini iddia etmişti. Biden yönetimi, tıbbi tesislere yönelik saldırıları önlemek için haftalardır İsrail'e Gazze'deki insani grupların yerini bildirdiğini ancak İsrail'in bu tür lokasyonları vurmaya devam ettiğini söylemişti.
İSRAİL HESAP VERECEK
İkiyüzlü tavrı ortaya çıkan ABD bir anda İsrail karşıtı açıklamalar yapmaya başladı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Hamas'ın ABD'lileri (Gazze'de) tutarak, bu durumu koz olarak kullanmaya çalıştığına dair herhangi bir bulgu olmadığını belirtti.
Basın açıklaması yapan Kirby, İsrail ile Hamas arasındaki esir takasında "Hamas, ABD'lileri koz olarak mı kullanıyor?" sorusuna yanıt verdi.
Kirby, Hamas'ın, ABD'lileri (Gazze'de) tutarak, bu durumu koz olarak kullanmaya çalıştıklarına dair herhangi bir bulgu olmadığını ifade etti.
Hamas'ın elindeki ABD'li esirlere ilişkin de bilgi veren Kirby, "Öncelikle (Hamas'ın esir aldığı) Amerikalı sayısı oldukça az ve şu an salıverilmeye uygun bulunanlar yani kadın ve çocukların sayısı daha da az." dedi.
John Kirby, İsrail yerinden olan Gazzeliler için hesap verinceye kadar ABD'nin Gazze'nin güneyinde düzenlenecek operasyonları desteklemeyeceğini söyledi.
Hamas ile İsrail arasında yürütülen arabuluculuk çalışmaları sonucunda 2 gün uzatılan "insani ara"ya değinen Kirby, Hamas tarafından son olarak 10'u İsrailli ve 2'si Tayland uyruklu olmak üzere 12 esirin serbest bırakıldığını bildirdi. Kirby, son salıverilenler arasında ABD'lilerin olmadığını kaydederek, "Ancak umutluyuz, bugünün yarını da var." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden, 26 Kasım'da, Hamas ile İsrail arasında varılan esir takası mutabakatı kapsamında 4 yaşındaki İsrailli bir ABD vatandaşının serbest bırakıldığını belirtmişti.
GAZZE'DE SÜRESİZ ATEŞKES
ABD'de Demokrat Senatör Peter Welch, "daha fazla sivil kaybını önlemek" için Gazze'de "süresiz ateşkes" çağrısında bulundu.
Welch, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in "kendini savunma hakkını" desteklediğini ancak bunu "büyük sivil kayıplara ve Gazze'deki sivil altyapının büyük ölçüde tahrip edilmesine yol açacak şekilde yapmaması gerektiğini" belirtti.
Bu bombardımanın sadece İsrail ve ABD'ye karşı "daha fazla düşmanı kışkırtacağını" anlatan Welch, "Bu nedenle ateşkes süresiz olarak uzatılmalıdır." ifadesini kullandı.
ABD'de Filistin kökenli 6 yaşındaki çocuğun bıçaklanarak öldürülmesi ve üç Filistin kökenli öğrencinin vurulmasının yanı sıra antisemitizmdeki artışa dikkati çeken Welch, "Orta Doğu'daki çatışmanın etkisi tüm dünyada yankı buldu ve biz de etkilerini burada Müslüman karşıtlığı ve antisemitizm şeklinde gördük." değerlendirmesinde bulundu.
Welch, bu "korku, sindirme ve şiddet döngüsünün" sona ermesi gerektiğini vurgulayarak,"ABD, bu kadar çok sivilin ölümüne ve yaralanmasına neden olan bombardımanın yeniden başlamasına göz yumamaz." ifadesini kullandı.
HAMAS'TAN ÇAĞRI: YIKIMIN BOYUTUNU GÖRMEK İÇİN GAZZE'YE GELİN
Hamas, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımın boyutunu görmeleri için gazeteciler ve medya kuruluşlarına bölgedeki varlıklarını yoğunlaştırmaları çağrısında bulundu.
Hamas'ın sosyal medya platformu Telegram hesabından yapılan yazılı açıklamada, "Uluslararası gazetecileri ve medya kuruluşlarını, işgal ordusunun ve Nazi ordusunun çocuklara, savunmasız sivillere ve tüm altyapıya karşı uyguladığı yıkımın boyutlarını ve soykırımın göstergelerini görmek için Gazze Şeridi'ndeki varlıklarını yoğunlaştırmaya çağırıyoruz." ifadesine yer verildi.
Sabra bölgesi ve Gazze şehrinin diğer bölgelerinde enkaz altında onlarca Filistinli sivilin cesetlerinin bulunması ve en önemli bilim kurumlarından İslam Üniversitesi'ndeki yıkımın boyutunun Gazze halkının maruz kaldığı dehşeti doğruladığı kaydedilen açıklamada, bu yapılanların amacının tüm yaşam tesislerini ve altyapıyı kasıtlı yok etmek ve Gazze halkını göçe zorlamak olduğu belirtildi.
İSRAİL NEYİ AMAÇLIYOR?
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan "İsrail neyi amaçlıyor?" sorusunu yanıtladı.
Aslan şu ifadeleri kullandı:
İsrail'in niyeti, "önce takası tamamlamak, sonra askeri harekata bırakılan yerden devam etmek." İsrail kamuoyunun son dönemde Başbakan Binyamin Netanyahu aleyhine gösterilerini artırması ve İsrailli ailelerin aleyhte söylemlerine dikkat etmek gerek. Nitekim İsrail içindeki sosyal uyumun korunması ve siyasi kararlılığın sağlanması uzun ve maliyeti yüksek bir askeri harekatın ön koşulları. Bu nedenle Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümeti öncelikle takas meselesini çözmek istiyor. Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın zihninde mümkün olan en fazla sayıda esirin ülkeye getirilmesiyle hem siyasi imaj düzeltme hem de aykırı sesleri önleme hesabı var. Kaldı ki İsrail açısından serbest bırakılan Filistinlilerin anlamı ihmal edilebilir cinsten. Filistinli mahkumların kaderi serbest bırakıldıktan sonra dahi İsrail'in inisiyatifinde kalacak.-
İki tarafın da uygun görmesiyle 20 gün kadar devam edebilecek esir süreci elbette her an sonlanabilir. İsrail, büyük bir ihtimalle esir takası tıkandığında veya tamamlandığında orta vadede Gazze'de, uzun vadede Batı Şeria'da askeri müdahale yoğunluğunu artıracak. Diğer bir ifadeyle İsrail'in Filistin ile ilgili taviz verme niyeti yok. Gazze'de halen uygulanan "toplu cezalandırma" anlayışından geri atılması da pek mümkün görünmüyor.
İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze'deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bini aştı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 242 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 85 Hizbullah mensubu öldü.
HAMAS İLE İSRAİL ARASINDAKİ ESİR TAKASI MUTABAKATI
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girdi.
İsrail ile Hamas arasındaki "insani ara" uzlaşısı kapsamındaki esir takası mutabakatı çerçevesinde şu ana kadar Gazze Şeridi'nden biri erkek, diğerleri kadın ve çocuk 61 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de Filistinli 180 kadın ve çocuk esir serbest bırakıldı.
Katar, 27 Kasım, Hamas ile İsrail arasında yürütülen arabuluculuk çalışmaları sonucunda "insani ara"nın 2 gün daha uzatıldığını duyurdu.