ABD'nin ilk siyahi Dışişleri Bakanı Colin Powell, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti.
CNN'nin haberine göre, ailesi, 84 yaşındaki Powell'ın ölümünü sosyal medya üzerinden duyurdu.
Facebook'da yapılan paylaşımda, "Eski ABD Dışişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı General Colin L. Powell, Kovid-19 komplikasyonları nedeniyle bu sabah vefat etti. Olağanüstü ve sevgi dolu bir eş, baba, büyükbaba ve büyük bir ABD'yi kaybettik." ifadelerine yer verildi.
Powell'ın Kovid-19'a karşı iki doz aşı vurulmuş olduğu da belirtildi.
ABD'nin New York kentinde 5 Nisan 1937'de doğan Powell, 20 Ocak 2001'de 65. Dışişleri Bakanı olarak göreve gelmişti.
26 Ocak 2005'e kadar dışişleri bakanlığı yapan Powell, 2003'teki Irak Savaşı'ndan önce BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmayla hafızalara kazınmıştı.
Powell, daha sonra bu konuşmadan utanç duyduğu açıklamasını yapmıştı.
BM GÜVENLİK KONSEYİ'NIN KARARI OLMADAN İŞGAL HAZIRLIĞI
ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için diğer ülkelerin desteğini alabilmek için dönemi lideri Saddam Hüseyin'in toplu ölümlere sebebiyet verebilecek nükleer silahlar geliştirdiği iddialarını ortaya atmıştı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 2001-2003 yıllarında bu iddialar üzerinde bir dosya hazırlatarak Irak işgalini yasal bir statüye kavuşturma mücadelesine girmişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, 5 Şubat 2003'te BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, "Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlara sahip olduğundan hiç şüphe yok ve daha fazlasını üretebilecek kapasiteye sahip." iddiasında bulunmuştu.
İddiaların aksine, BM Silah Denetleme Komisyonu Başkanı Hans Blix, 14 Şubat 2003'te hazırladığı raporda, Irak'ta incelemelerde bulunan ekibinin herhangi bir biyolojik silah bulamadığını açıkladı. ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için BMGK'ye yeterli deliller sunamadı. Bunun üzerine iki ülkenin öncülüğünde kurulan koalisyon gücü BMGK'den onay çıkmadan işgal kararı aldı.
Bu kararla, Irak'ın işgaline uydurma bahanelerle girişilmesinin yanı sıra BMGK'nin devre dışı bırakılması nedeniyle uluslararası hukuk da çiğnendi.
