Aynı zamanda kararın, "istisnai ve emsal" teşkil etmediğinin vurgulanmasının da daha fazla destek toplamak için karara eklendiği ifade ediliyor.
DIŞİŞLERİ'NDEN FİLİSTİN'İN BM'YE ÜYELİĞİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "BM Genel Kurulu'nun, Filistin'in BM çalışmalarına daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılımına olanak sağlayacak kararını memnuniyetle karşılıyoruz" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"BM Genel Kurulu'nun, Filistin'in BM çalışmalarına daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılımına olanak sağlayacak kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu karar, uluslararası toplumun ezici çoğunluğunun, Filistin halkının kendi devletine sahip olma hakkına ve iki devletli çözüme verdiği güçlü desteği bir kere daha ortaya koymuştur. Bu vesileyle, tüm uluslararası toplumu İsrail'in Gazze'de uyguladığı vahşeti durdurmak için somut adımlar atmaya ve Filistin Devleti'ni tanımaya çağırıyoruz."
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ'DAN, BM GENEL KURULU'NUN FİLİSTİN KARARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, Filistin'e BM üyeliği ve ilave haklar talep edilen karar tasarısının kabulüne ilişkin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bugün BM Genel Kurulu'nda, Filistin'in BM üyeliğinin BMGK'de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınmasına ilişkin karar tasarısının kabul edilmesini oldukça anlamlı bir destek mesajı olarak gördüklerini vurguladı.
"Ülkemizin yanı sıra 80'e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 143 'evet' oyu ile kabul edilmesini, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Filistin topraklarında işlediği suçlara karşı büyük bir tepki olarak nitelendiriyor, uluslararası toplumun büyük bir çoğunluğunun Filistin halkının özgürlüğünden yana olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.
Ülkemiz her zaman olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Filistin davasının ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir. Kalıcı barış için tek çözümün, başkenti Kudüs olan yaşanabilir, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kabul edilmesi olduğunu tekrar ederek, tüm ülkeleri Filistin Devleti'ni tanımaya çağırıyoruz. Türkiye olarak tarihte olduğu gibi bugün de adil barışın yanında ve mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz.''
BM GENEL KURULU'NDA 10 MAYIS'TA OYLANAN KARAR TASARISI
BM'deki İİT Grubu, Bağlantısızlar Hareketi (NAM) Grubu ve Arap Ligi Grubu'nun Dönem Başkanları'nın imzasıyla BM Genel Kurul Başkanı, BM Genel Sekreteri ve BM Güvenlik Konseyi Başkanı'na 2 Nisan 2024 tarihinde iletilen mektuplarla, 11 Kasım 2023'te Riyad'da düzenlenen İİT-AL Olağanüstü Zirvesi ile 19-24 Ocak 2024'te Kampala'da tertiplenen Bağlantısızlar Hareketi (NAM) Zirvesi sonuç bildirgelerine atıfla, İİT, NAM ve AL Gruplarının Filistin'in BM'ye tam üyeliğini destekledikleri, bu çerçevede 2011 yılında başlatılan sürecin ilerletilmesinin istendiği kaydedilmiştir.
Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin Güvenlik Konseyi tarafından Genel Kurul'a tavsiye edilmesine dair karar tasarısı 18 Nisan'da Konsey'de oylanarak daimi üye ABD tarafından veto edilmiştir.
Bunun üzerine, Filistin, konuyu bir karar tasarısıyla BM Genel Kurulu'nun 10. Acil Özel Oturumu'na taşımıştır. Ülkemizin de eş-sunucu olduğu sözkonusu karar tasarısında, Filistin'in BM üyeliği için gerekli niteliklere tamamen sahip bulunduğu ve BM üyeliğine kabul edilmesi gerektiği ifade edilmekte, BM Güvenlik Konseyi'ne konuyu yeniden değerlendirme tavsiyesinde bulunulmakta, ayrıca, Filistin'in BM Genel Kurulu'nun çalışmalarına ve diğer BM organlarının himayesinde düzenlenen uluslararası konferanslara katılım ve katkı sunma imkanlarını genişleten, istisnai ve örnek teşkil etmeyeceği ifade edilen, modaliteler kabul edilmektedir.
FİLİSTİN'İN ÜYELİK BAŞVURUSU
Filistin, 2011'de de BM'ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK'de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM'de "daimi gözlemci statüsü" almıştı.
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e mektup göndererek üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan'da BMGK'ye mektup yazarak Filistin'in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı.
BMGK ise 8 Nisan'da Filistin'in talebini Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi'ne iletmişti. BMGK'ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu.
Bunun ardından Cezayir, 18 Nisan'da Filistin'in üyeliği için BMGK'ye karar tasarısı sunmuştu. Karar tasarısı, ABD tarafından veto edilmişti.
ABD TASARIYA KARŞI
ABD'nin BM delegasyonu tarafından bu hafta başında yapılan açıklamada, "Filistin halkının devlet olmasına giden yolun doğrudan müzakerelerden geçtiği ABD'nin görüşü olmaya devam ediyor." denilmişti.
ABD, Filistinlilerin tam üye olarak katılmasının ardından 2011 yılında BM'nin Kültür Eğitim ve Bilim Örgütü UNESCO'ya sağladığı mali yardımı kesmişti.
TASARI NE ANLAMA GELİYOR?
A Haber canlı yayınına katılan A Haber Dış Haberler Şefi Muammer Serhen, "Bu karar tasarısında Filistin'in BM'de gözlemci olan statüsüne bazı ilave haklar tanınması kararlaştırıldı. Bu talep edilen haklar, daha önce BMGK'da reddedilen tasarıya bazı haklar tanındı. Bundan sonra süreç nasıl işleyecek? Tekrar BMGK'ya gönderilecek tasarı. 15 daimi üyenin tekrar onayına sunulacak. ABD'de biliyorsunuz daimi üye. ABD'nin nasıl bir tutum sergileyeceği büyük merak konusu" dedi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger ise, "Bir ara aşama olarak bunu görmek lazım. Tasarı BMGK'daki 15 daimi üyenin önüne gidecek. Orada 9 üyenin evet demesi yetiyor. ABD ve İngiltere'nin veto etme tehlikesi var. Ama bu kez olacak galiba çünkü dünyada Filistin davasına bir sempati var" dedi.