Gazze'de 7 Ekim'den bu yana işlenen soykırım suçunun ortaklarından biri de ABD kadar İngiltere. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, katliamın ilk günlerinde Tel Aviv'e giderek İsrail'in yanında olduklarını ifade edip "zafer" sözü vermişti.
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana işlenen soykırım suçunun ortaklarından biri de ABD kadar İngiltere. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, katliamın ilk günlerinde Tel Aviv'e giderek İsrail'in yanında olduklarını ifade edip "zafer" sözü vermişti.
Sunak'ın skandal hamlesi ülke genelinde büyük tepkilere yol açmıştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulundan İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri ve milletvekili Jeremy Corbyn, ülkesinin Gazze'de ateşkes çağrılarını reddeden pozisyonunu eleştirerek "Ateşkese karşı çıkıyorlar ve bombardımana ara verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ara ne yapmak için? Ölüleri gömmek, hayatta kalan insanlara biraz yiyecek ve destek vermek ve yarın gidip öldürmeye başlamak için mi? Şu anda olan da bu. Tek kelimeyle dehşet verici." dedi.
Corbyn, İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti ve ana muhalefetteki İşçi Partisinin Gazze'de ateşkes çağrılarını reddeden tutumunu sert bir dille eleştirdi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından Gazze'deki durumu "çok kötü ve dehşet verici" olarak niteleyen Corbyn, insani aranın son bulmasıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanın yeniden başladığını ve sivillerin öldürüldüğünü hatırlattı.
Corbyn, "Anladığım kadarıyla dün (cuma günü) 170 kişi öldürüldü. Toplantı sırasında cep telefonumdan Han Yunus'un canlı bombalandığını, binaların alevler içinde kaldığını ve bombardımanın devam ettiğini izliyordum. Bu; dehşet verici, iğrenç ve abes. Buna bir son verilmeli. İşte bu yüzden, şimdi ateşkes talep ediyoruz." diye konuştu.
"MESELE, GAZZE'DEKİ TÜM NÜFUSUN SİNA'YA DOĞRU SÜRÜLMESİ"
Eski ana muhalefet lideri Corbyn, "Bu savaşın amacı ne?" sorusunu kendisine birçok kez yönelttiğini belirterek şöyle devam etti:
"Meselenin, Gazze'deki tüm nüfusun, güneydeki Refah Sınır Kapısı üzerinden Sina'ya doğru sürülmesi olduğunu düşünüyorum. Bu; sadece başka bir Gazze, başka bir cehennem çukuru, daha fazla yoksulluk ve kargaşa yaratacak ve yerleşimciler Gazze'nin her yerine yayılacak. Bu, İsrail'in Filistin halkının zararına olacak şekilde genişlemesiyle ilgili bir savaş ve dünyanın geri kalanı, bu olan bitenin gerçekliğine karşı kör görünüyor. Şimdiden 14 bin kişi hayatını kaybetti, 14 bin cenaze, 14 bin kayıp... 14 bin insanın yası tutuluyor."
"TARİHE HİÇBİR ŞEY YAPMAYAN BİR BAŞBAKAN OLARAK MI GEÇMEK İSTİYORSUNUZ?"
Corbyn, İngiltere'de iktidar ve ana muhalefet partisinin, Gazze'de ateşkes çağrılarını reddeden tutumunu eleştirerek "Onların pozisyonu tek kelimeyle yanlış. Ateşkese karşı çıkıyorlar ve bombardımana ara verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ara ne yapmak için? Ölüleri gömmek, hayatta kalan insanlara biraz yiyecek ve destek vermek ve yarın gidip öldürmeye başlamak için mi? Şu anda olan da bu. Tek kelimeyle dehşet verici." ifadelerini kullandı.
Eski ana muhalefet lideri, İngiltere Başbakanı ve iktidardaki Muhafazakar Partinin lideri Rishi Sunak'a seslenerek şunları kaydetti:
"Sunak, Filistin halkının hayatını kurtarmak için bir şeyler yapabilecekken hiçbir şey yapmayan bir başbakan olarak mı tarihe geçmek istiyorsunuz? Tarihe 'Filistin halkına zulmedenlerin yanında yer alan kişi' olarak mı geçmek istiyorsunuz? Yoksa barışı sağlamak için bir şeyler yapmış biri olarak mı tarihe geçmek istiyorsunuz?"
"İNGİLİZ HÜKÜMETİNİN YAPTIĞI TEK ŞEY, GAZZE'NİN BOMBALANMASINDA İSRAİL'E TAM DESTEK VERMEK"
Milletvekili Corbyn, bugüne kadar İngiliz hükümetinin yaptığı tek şeyin, Gazze'nin bombalanmasında "İsrail'e tam destek vermek" olduğuna işaret ederek "Ne yazık ki muhalefet de parlamentoda ateşkes için sesini yükseltmeyi reddetti." dedi.
Öte yandan, bazı milletvekillerinin parlamentoda Gazze'de ateşkes çağrısını destekleyen önergeden yana oy kullandığı belirten Corbyn, "İçimizden 125 milletvekili ateşkesten yana oy kullandı ama bu çoğunluk sayılmaz. Parlamentoda çoğunluk 300'ün üzerinde olmalı. Bu nedenle, ülke çapında sendikalar, okullar, öğrenciler, bireyler kampanya yürütmeye devam ediyor. Biz bu işin peşini bırakmayacağız." diye konuştu.
İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 72, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze'deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 523'e yükseldi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 254 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu, işgal sırasında bazı hastaneleri bastı.
HAMAS İLE İSRAİL ARASINDAKİ ESİR TAKASI MUTABAKATI
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve sonrasında 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.
İsrail ordusu, 1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.