Sabah Gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu'nun "Ajansla gelen ajanssız gider" adlı yazısı şöyle:
Batı'nın politika pazarlamacıları şovu iyi bilir.
Rüzgar yaratmakta üstlerine yoktur.
Fakat kim bu kurguların içinde başaktör olmayı ister ki?
Cevap açıktır: Sosyopatlar, problemli ruhlar, makam manyakları, vd.
2018 baharında Ermenistan'ın başkenti Erivan'da olup biten de böyle bir şeydi işte...
Sadece iki yıl geçti...
Ve şimdi Soros medyasının inşa ettiği sahne tel tel dökülüyor.
Sokak gösterileri sonrası meclisi ele geçiren Nikol Paşinyan'ı Batı medyasının göklere çıkarttığı yazıları, fotoğrafları, görüntüleri hatırladım geçen gün...
Açtım, Mayıs 2018 günlerine bir daha baktım...
Mesela Paşinyan'ın parlamentoda kendine kurduğu ofiste verdiği o fotoğraf...
Bir sehpanın üzerinde açılmış kebap paketleri, yarısı kopartılıp bırakılmış (Amerikalı gazetecinin "kağıdı andırıyorlar" dediği) lavaş pideler, Pepsi şişeleri, karton bardaklar...
Paşinyan ve arkadaşları alelacele karınlarını doyuruyorlar.
Aceleleri varmış, çünkü "demokrasi mücadelesi" (!) onları bekliyormuş.
Tabii yabancı gazetecilerin yağları eriyor...
Eh, hafta sonu eklerinde Michelin yıldızlı restoranlar, hafta içi politika sayfalarında hafifçe liberal sol gençlerin sırtını sıvazlayan bohem manzaralar...
Yetmiyor, NYT muhabiri MacFarquar yeni liderin kıyafetini de beğeniyor, devrilen partinin kravatlı vekillerinin soğuk kıyafetleriyle karşılaştırıyor falan.
İşin numarası budur, malum...
Bir nevi Ertuğrul Özkök yazısı havası sanki.
Eh, bu pazarlama numaraları elbette bize de yabancı değil...
Ajans işi şovlarla iktidar yürümüyor.
Paşinyan iktidardaki iki yılını çok kötü geçirdi. Her şey çok güzel olamadı!
Sonunda içindeki saldırgan canavarı dışarı çıkınca Azerbaycan'dan dersini almaya başladı.
Koltuğunda kalacağı çok şüpheli.
Batılı dostları mırın kırın yapıyor, sıkışınca sarılmaya çalıştığı Putin telefonlarına çıkmıyor.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN