"DERRY'DEKİ İNSANLAR, SİLAHSIZ FİLİSTİNLİLERİN İSRAİL ASKERLERİ TARAFINDAN VURULMASINI İZLEDİ"
Kuzey İrlanda'nın Sosyal Demokratik İşçi Partisi lideri Colum Eastwood da bu hafta 1972'de Derry kentinde 26 silahsız İrlandalı eylemcinin İngiliz askerleri tarafından öldürülmesinin (Kanlı Pazar) yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Eastwood, "Derry'deki insanlar, silahsız Filistinlilerin İsrail askerleri tarafından vurulmasını izledi. Gazze'de 25 binden fazla insan katledildi. Başbakan ise bugün tekrar sürdürülebilir ateşkes istediğini söylüyor. Sorum çok basit. Birleşmiş Milletler'de (BM) tekrar ateşkes için oylama yapılırsa İngiliz temsilci buna oy verecek mi?" diye sordu.
Sunak bu soruya yanıtında, "Tabii ki de BM'nin tüm kararlarını esaslarına göre ele alacağız. Kimse bu çatışmanın gereğinden uzun sürmesini istemiyor. Biz, yardımların girişi ve esirlerin serbest bırakılması için çatışmalara acil insani ara verilmesini istiyoruz çünkü oradaki birçok insan için durum çok vahim." ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir ateşkes için Hamas'ın elindeki esirleri serbest bırakması, Gazze yönetiminden ayrılması, İsrail için tehdit olmaktan çıkması ve Gazze yönetimini Filistin yönetimine devreden bir anlaşma imzalaması gerektiğini söyleyen Sunak, "Bunlar bizim savunduklarımız ve üzerine çalıştıklarımız. İnanıyorum ki birçok önemli müttefikimiz de böyle düşünüyor." dedi.
"BAŞBAKANIN ELİNDE BİNLERCE MASUMUN KANININ OLDUĞUNU KABUL ETMESİNİN ZAMANI GELMEDİ Mİ?"
SNP milletvekili Anum Qaiser ise dünyanın birçok yerinde iklim krizinin sonucu olarak kıtlığın baş gösterdiğini belirterek, "Dünyanın en kötü açlık krizi İsrail'in devam eden ablukası nedeniyle Gazze'de yaşanıyor." ifadelerini kullandı.
Qaiser, dünyada açlıktan ölmenin kıyısında olan insanların yüzde 95'inin Gazze'de yaşadığına ilişkin raporu paylaşarak, açlığın İsrail tarafından bir silah olarak kullanıldığını ve bunun bir savaş suçu olduğunu söyledi.
İsrail'in bu durumu, Gazze'deki ablukayı kaldırarak çözebileceğini söyleyen Qaiser, Başbakan Sunak'ın bu konudaki görüşünü sordu.
Sunak, cevabında, "Gazze'deki durumun vatandaşlar üzerindeki etkisinden oldukça endişeli olduğumuzu açıkça dile getirdim. Bu nedenle bu mali yılda insani yardımlarımızı üç katına çıkardık. Ürdün ve ABD gibi ortaklarımızla ihtiyaç sahiplerine daha fazla yardım ulaştırmak için yeni insani yardım koridorları açma konusunda çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
İşçi Partisi milletvekili Tahir Ali de sorusunda İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyma konusunda gösterdiği isteksizliğin oluşturduğu endişenin Dışişleri Bakanlığı raporlarına yansıdığını ancak bu raporların parlamentoyla paylaşılmadığını kaydetti.
Ali, "Başbakan, İsrail'in uluslararası hukuka saygı gösterdiğine olan güvenini cesurca ifade ediyor mu? Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'na yaptığı başvuru sayesinde tüm dünyanın İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarının boyutu görmesiyle birlikte Başbakanın elinde binlerce masum insanın kanının olduğunu kabul etmesinin, acil ateşkes çağrısı yapmasının ve İsrail'e silah satışlarını durdurmasının zamanı gelmedi mi?" diye sordu.
Sunak, Ali'ye verdiği yanıtında, İşçi Partisi lideri Keir Starmer'ın "Ben partimi değiştirdim ama Başbakan partisine zorbalık yapıyor." sözlerini hatırlatarak, "İşçi Partisi'nin değişen yüzü bu." ifadelerini kullandı.