Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prens ile ilgili çok konuşulacak iddia

İngiliz Guardian gazetesi, Suudi Arabistan'da son dönemde Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında, önemli siyasi konularda görüş ayrılığı olduğuna dair işaretlerin arttığını yazdı. Guardian'a göre baba ve oğul arasındaki gerilim, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Türkiye'de öldürülmesiyle başladı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :06 Mart 2019 , 16:23 Güncelleme Tarihi :06 Mart 2019 , 16:40
Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prens ile ilgili çok konuşulacak iddia

Guardian, adını açıklamadığı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, gerilimin asıl olarak 83 yaşındaki Kral Selman bin Abdulaziz'in geçen ay Mısır'a yaptığı ziyaret sırasında, danışmanları tarafından kendisine karşı potansiyel bir girişim riski konusunda uyarılmasıyla arttığını belirtti.

Gazeteye göre, Kral Selman'ın yanındaki heyet o kadar kaygılandı ki, Mısır'daki mevcut güvenlik ekibi, Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı tarafından özel olarak seçilen 30 sadık adamla değiştirildi.

Kral Selman'ın danışmanları, Mısırlı güvenlik ekibini de gönderdi. Aynı kaynak, gerilimin özellikle Veliaht Prens'in ziyaret dönüşü Kral Selman'ı karşılayan heyette yer almamasıyla gün yüzüne çıktığını söylüyor.

Riyad Havaalanı'nda kralı karşılamaya gelenlerin bulunduğu resmi isim listesinde, Veliaht Prens'in adı yer almıyor.

WASHINGTON VE SAVUNMA BAKANLIĞINA ATAMALAR
Kral Selman Mısır gezindeyken "Kral Vekili" görevini yapan Prens Muhammed bin Selman, babası ülke dışındayken iki büyük atamaya da imza attı.

Bunlar arasında, Prenses Reema bin Bandar bin Sultan'ın ABD Büyükelçiliğine, öz kardeşi Halid bin Salman'ın da savunma bakanlığına atanması bulunuyor.

Guardian'a konuşan kaynak, bu atamaların bir süredir konuşuluyor olmasına karşın, duyurunun Kral'ın haberi olmadan yapıldığını ve Kral Selman'ın, Prens Halid'in bu kadar üst düzey bir göreve atanması için erken olduğunu düşünmesi nedeniyle özellikle bu atamaya kızgın olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'da atama duyuruları hep Kral adına yapılıyor, ancak 23 Şubat'taki atamalar "Kral Vekili" imzasını taşıyor. Bir uzman, Kral Vekili unvanının, on yıllardır hiç bu şekilde kullanılmadığını söyledi.

Guardian, Kral'ın ve ekibinin atamaları televizyondan duyduğunu belirtti.

Gazetenin sorularını yanıtlayan Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği Sözcüsü, "Suudi Arabistan Kralı'nın ülke dışındayken, devlet işlerini vekili Veliaht Prens'e bırakan bir kraliyet emri vermesi gelenektir. Kral Selman'ın Mısır ziyareti sırasında da yapılan budur." dedi.

Sözcü, duyuruların Kral Vekili sıfatıyla, Kral adına Veliaht Prens tarafından yapıldığını söyledi ve "Aksi yöndeki tüm imalar tamamen temelsizdir" dedi.

Ancak sözcü, Mısır'da Suudi güvenlik ekibinin değiştirilmesi hakkındaki soruları yanıtsız bıraktı.

Guardian, Veliaht Prens'in geçen hafta da Kabe'nin çatısında yürümesi yüzünden halkı kızdırdığını ve bazı din alimlerinin Kral'a bunun uygunsuz olduğundan şikayet ettiğini belirtiyor.

'ÜSTÜ KAPALI AMA ÖNEMLİ İŞARETLER'
Gazete, bir kaynaga göre Kral ve Veliaht Prens'in, Yemen'deki savaş esirlerine muamele ve Suudi Arabistan'ın Sudan ve Cezayir'deki gösterilere verdiği tepki konusunda da görüş ayrılığı yaşadığını belirtiyor.

Kral'ın, Prens Muhammed'in gösteriler karşısındaki sert tutumuna karşı çıktığı kaydediliyor.

'BUNLAR BİR ŞEYLERİN TERS GİTTİĞİNİ GÖSTEREN ÖNEMLİ SİNYALLER'
Guardian'a konuşan, Brookings İstihbarat Projesi Direktörü ve 30 yıl CIA'de çalışmış bir isim olan Bruce Riedel "Bunlar, kraliyet sarayında bir şeylerin ters gittiğini gösteren üstü kapalı ama önemli sinyaller" diyor.

Ancak Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı'ndan Neil Quilliam, olanların yanlış yorumlanıyor olabileceğini söylüyor.

Neil Quilliam, "Prens Muhammed atamaları babası yokken yapmış olsa bile, bunun Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği'nde değişiklikler yapılmasını öngören, üzerinde uzlaşılmış bir politika çerçevesinde atılmış bir adım olduğunu" söylüyor.

Quilliam ayrıca, Prens'in babasını karşılamak üzere havaalanında bulunmamasının, protokol kurallarına ters düştüğünü ancak bunun bunun birçok başka nedeni olabileceğini vurguluyor.