MOLLA ÖMER'İN ARKADAŞLARI KONUŞTU
Molla Ömer'in halen hayatta olan az sayıdaki arkadaşı, Taliban'ın ortaya çıktığı süreci anlattı.
Köy sakini Muhammed Haşim Haşimi, Sovyet işgali günlerinde Molla Ömer ile tanıştığını söyledi. Haşimi, bir süre sonra köyde imamlık yapmaya başladığını ve medresede Taliban mensuplarına din eğitimi verdiğini aktardı.
Haşimi, Sovyetlerin buradaki medreseye düzenlediği bir hava saldırısında ise Molla Ömer'in tek gözünü kaybettiğini anımsattı.
Taliban'ın kurulması için yapılan toplantıya 20'den fazla din alimi ve medrese talebesinin katıldığını anlatan Haşimi, "Taliban ilk kurulduğu zamanda sadece 3 ağır silah bulunuyordu. İlk kez Meyvend ilçesinin Havzi-Medet bölgesinde, bir okulu üs olarak kullanan silahlı gruba karşı düzenlenen saldırıda ben de vardım. Molla Ömer gerçek bir savaşçıydı." dedi.
Muhammed Haşim Haşimi, Molla Ömer ile geçirdiği günleri yad ettiğini ve özlediğini dile getirdi.
SOVYETLERE KARŞI BİRLEŞTİLER
Tolukan köyünde bir medresede din dersleri vermeye devam eden Mevlevi Muhammed Şah Ahund da Molla Ömer'in en yakınlarından biri.
Şah Ahund, Taliban'ın kuruluşunda kendisinin de payı olduğunu belirterek, süreci detaylı bir şekilde anlattı.
Taliban'ın kurulduğu medresede hocalık yaparken Molla Ömer ile tanışan Şah Ahund, uzun uzun arkadaşı Molla Ömer'in "mücahitliğini" övdü ve beraber Sovyetlere karşı savaştıklarını ifade etti.
O dönemler Sovyetlere karşı kendisinin, Molla Ömer'in ve de diğer cami imamlarının ayrı ayrı cephelerde savaşan gruplarının olduğunu belirten Şah Ahund, bir süre sonra birleştiklerini ve beraber savaşma kararı aldıklarını söyledi.
Uzun ve ağır hasarlı çatışmaların ardından Sovyetlerin buradan çekildiğini belirten Şah Ahund, bir süre sonra bölgedeki "mücahit grupların" paylaşım anlaşmazlığına düştüğünü kaydetti.
"MÜCAHİT GRUPLAR ARASINDA ANLAŞMAZLIK ÇIKINCA TALİBAN KURULDU"
"Mücahitlerin" sekiz gruba bölündüğünü ve kendilerine ait bölgeleri kontrol altına aldıklarını aktaran Şah Ahund, zamanla söz konusu grupların, halk üzerinde baskıyı artırdığını anımsatarak, Taliban'ın kuruluş sürecini şu şekilde anlattı:
"Mevlevi Abdul Samad adında bir din alimi benim yanıma gelerek yapılan zulüm karşısında bir şeyler yapılmalı dedi. Böylece ben, Mevlevi Abdul Samad, Mevlevi Abdul Rahman ve iki diğer Mevlevi ile birlikte Molla Ömer'in medresesine bir cuma günü gittik. Kendisine olup bitenleri anlattık ve bir grup kuralım diye danıştık."
Bu görüşmeden sonra Molla Ömer'in teklife sıcak bakmadığını aktaran Şah Ahund, kendisinin yerel silahlı grupların halka zulmetmesi nedeniyle yaptığı güçlü itirazı sonucu Molla Ömer'in ikna olduğunu söyledi.
Taliban'ın kurulması üzerine fikir birliğinin sağlanmasının ardından örgütlenme çalışmalarının başlatıldığını dile getiren Şah Ahund, "Molla Ömer bizden, önce savaşacak kişiler ve silahların bulunmasını istedi. Biz de görüşmeden bir gün sonra 4 köy halkıyla böyle bir düşüncemizin olduğunu paylaştık. Onlar da bize destek vereceklerini vaat ettiler." dedi.
Daha sonra birçok din alimi ile istişare görüşmeleri yaptıklarını kaydeden Şah Ahund, onların desteğini de aldıklarını ve oy birliği ile kurucu 4 kişi arasından, Molla Ömer'i, hareketin lideri olarak seçtiklerini hatırlattı.
Şah Ahund'a göre, söz konusu 4 kişi, kendisi, Molla Ömer, Mevlevi Abdul Samad ve Mevlevi Abdul Rahman.
İLK SALDIRIDAN SONRA GRUBA KATILIM ARTTI
Mevlevi Muhammed Şah Ahund, silah temin edildikten sonra yapılan ilk saldırıya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"İlk saldırıyı Kandahar'ın Meyvend ilçesinde bir okulu askeri karakol olarak kullanan bir gruba karşı 100 kişi ile gerçekleştirdik ve orayı kontrol altına aldık. Bu saldırının ardından bizim adımız duyulmaya başladı ve hatta Pakistan'da eğitim gören Afgan öğrenciler de bize desteğe geldiler. Böylece sayımız kısa süre içinde yaklaşık 500 oldu."
Şah Ahund, çatışmalardan elde edilen başarılardan sonra Taliban'ın hızla büyüdüğünü ve zamanla Kandahar'ı kontrolü altına aldığını belirterek, kendisinin de medresede ders vermeye döndüğünü söyledi.
Mevlevi Muhammed Şah Ahund, "Ben medresede olsam da Molla Ömer ile sürekli irtibat halindeydim. ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesiyle bir daha da onu yakından göremedim. Ancak 3 kardeşim Molla Ömer ölene kadar onunla birlikte Taliban saflarında savaştı." diye konuştu.