2009-2010'da geçici üye olan Türkiye, yeniden seçilirse 5 yıl içinde ikinci kez geçici üyeliğe seçilen ilk ülke olacak. Türkiye'nin Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu'ndaki rakipleri İspanya ve Yeni Zelanda.
129 OY GEREKİYOR
BM Genel Kurulu'ndaki oylamayı kazanmak için en az 129 ülkenin oyunu almak gerekiyor. BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası krizlere etkisiz kaldığını ve yeni bir yapıya kavuşması gerektiğini savunan Türkiye, adaylık kampanyasında, "Afro-Avrasya'nın merkezinde bulunan Türkiye, konumu ile kendisini BM'nin hedeflerini gerçekleştirecek en iyi aday olarak hissediyor. Siyasi değişim ve türbülansların yaşandığı dönemde, Türkiye küresel barışa ve istikrara ciddi katkıda bulunabilir" mesajı verdi. Kullanılan slogan ise, "Dünya lideri, güçlü ortak" olarak belirlendi.
DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA:
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, ''Türkiye'nin çevresindeki sorunların aşılması ve bunlara ilişkin çözüm süreçlerine katkıda bulunabilmesi için BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmesi gerek" dedi.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyelik adaylığı seçim süreci için bulunduğu New York'ta, AA muhabirine açıklama yapan Bilgiç, kampanya dönemindeki çalışmalara ve seçilmesi durumunda Türkiye'nin BM ve BM Güvenlik Konseyi'nin çalışmalarına yapacağı katkılara ilişkin bilgiler verdi.
Türkiye'nin 2009-2010 döneminden kısa bir süre sonra tekrar BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliğine aday olduğunu hatırlatan Bilgiç, "Türkiye coğrafi olarak pek çok süregiden krizin hakim olduğu bir bölgenin merkezinde yer alıyor" ifadesini kullandı.
Bilgiç, Türkiye'nin Suriye, Irak, Ukrayna gibi sıcak krizlerin yanı sıra Dağlık Karabağ ve Transdinyester gibi donmuş ihtilaflara yakın bir coğrafyada bulunduğunu kaydederek, "Türkiye'nin, çevresindeki sorunların aşılması ve bunlara ilişkin çözüm süreçlerine katkıda bulunabilmesi için BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmesi gerek" diye konuştu.
Türkiye'nin halen pek çok ihtilafta proaktif bir şekilde çözüm çabalarına destek verdiğini vurgulayan Bilgiç, aynı zamanda Türkiye'nin bölgesindeki insani krizlere de duyarsız kalmadığını, sadece Suriye'den Türkiye'ye sığınanlar için 4,5 milyar dolar civarında harcama yaptığını, buna karşın uluslararası toplumun Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara toplam katkısının 244 milyon dolarda kaldığını bildirdi.
"Bu kadar ağır bir yük altında olan bir ülkenin BMGK'da temsil edilmesi lazım" diye konuşan Bilgiç, uluslararası toplumun yeterli katkıyı sağlamadığı birçok ihtilafta Türkiye'nin hem maddi destek verdiğini hem de siyasi çabalara katkıda bulunduğunu vurguladı.
"İstanbul dünyada en fazla başkonsolosluğu barındıran 2. kent"
Tanju Bilgiç, Türkiye'nin uluslararası alanda diğer ülkelerle başlattığı ortak girişimlere de değinerek, İspanya ile Medeniyetler Arası İttifak, Finlandiya ile Barış İçin Arabuluculuk, ABD ile Terörle Mücadele Küresel Forumu'nun, Türkiye'nin aktif dış politika girişimlerine örnek teşkil ettiğini belirtti.
Türkiye'nin 2015 yılında G20 dönem başkanlığını üstleneceğini ve 2016'da İnsani Zirve'ye ev sahipliği yapacağını da hatırlatan Bilgiç, "Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisi, aynı zamanda BM bütçesine en fazla katkıda bulunan 16. ülke, insani yardımlarda ise dünyada üçüncü sırada yer alıyor" dedi.
BM'nin ilgilendiği sorunların yüzde 70'inin Afrika ile ilgili olduğunu kaydeden Bilgiç, Türkiye'nin Afrika açılımı başlattığını ve 2002'de 12 olan Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçilik sayısını 2014 itibarıyla 35'e çıkardığını, kısa zaman içinde de bu sayının 39'a ulaşacağını ifade etti.
Türkiye'nin 2000 yılındaki büyükelçilik sayısının 92 olduğunu, 2014'te ise bu sayının 129'a çıktığını anlatan Bilgiç, "En çok dış temsilciliğe sahip 7. ülkeyiz. İstanbul, New York'tan sonra dünyada en fazla başkonsolosluğa ev sahipliği yapan şehir'' diye konuştu.
Tüm bu verileri alt alta koyunca Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığını dile getiren Bilgiç, Türkiye'nin sadece Afrika açılımı çerçevesinde Afrika ülkelerinin sorunlarıyla değil, küresel çaptaki sorunların yanı sıra küçük ada ülkelerinin sorunlarıyla bile ilgilenen ülke olduğunu kaydetti.
"Çavuşoğlu 100'e yakın dışişleri bakanıyla görüştü"
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliği için rakipleri olan Yeni Zelanda ve İspanya'nın da seçim için bazı önemli avantajları bulunduğunu anlatan Bilgiç, Türkiye'nin rakiplerine kıyasla avantajını proaktif dış politikası ve sorun çözme yönündeki çabalarıyla açıkladı.
BM Genel Kurulu'nda bugün yapılacak seçimlerde kullanılan oyların üçte ikisinin seçilmek için kazanılması gerektiğini hatırlatan Bilgiç, "Bugüne kadar yaptığımız temaslar umut verici ama bu bir seçim. Kesin bir şey söylemek zor. Her üye ülke iki oy kullanacak ve kapalı oylama olacak. Son ana kadar sonuç hakkında yorum yapmak mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 18-30 Eylül'de gerçekleştirilen 69. BM Genel Kurulu için New York'a gelen dışişleri bakanları ile 100'e yakın ikili görüşme gerçekleştirdiğini hatırlatan Bilgiç, bu hafta içinde de Çavuşoğlu'nun Bakanlar ile BM'deki pek çok Daimi Temsilciyi kabul edip adaylık süreci de dahil görüşmelerde bulunduğunu sözlerine ekledi.
