'Yunanistan'ı atalım, Türkiye'yi alalım'

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :21 Eylül 2011 , 18:29 Güncelleme Tarihi :21 Eylül 2011 , 21:02
’Yunanistan’ı atalım, Türkiye’yi alalım’

İÇİNDEKİLER

Almanya'nın önde gelen haftalık haber dergilerinden Focus'ta "Yunanistan'ı Euro'dan atalım yerine Türkiye'yi alalım" başlıklı bir yoruma yer verildi. Focus yazarlarından Uli Dönch imzasıyla yayınlanan makalede "Yunanistan'ın tutsağı olacağımıza Türkiye'nin ortağı olalım" ifadeleri yer aldı.

Yunanistan'ın en geç Ekim ayına kadar iflas edeceğini iddia eden Dönch öte yandan Türkiye'nin Avrupa'nın kıyısında Çin kadar büyüme performansı gösterdiğini belirtti.

2005 yılından beri Avrupa Birliği'ne giriş müzakereleri yürüten Türkiye'nin Almanya'da halen bir tarım ülkesi olarak tanındığını vurgulayan Uli Dönch Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi pek çok ülkeden daha fazla Avrupa Para Birliği üyesi olmayı hak ettiğini kaydetti.

Nüfusu yaşlanan Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacının, Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihtiyacından daha fazla olduğunu savunan Dönch, Türkiye'nin muhteşem ekonomik verilere ve dünyanın her yerinde çalışabilecek eğitimli ve gayretli genç nüfusa sahip olduğuna işaret etti.

Batılı ekonomi uzmanlarının Türkiye'yi 'kapımızın önündeki Çin' olarak tanımladıklarını hatırlatan Uli Dönch Türkiyeli uzmanların ise Avrupa'nın ekonomisi hakkında endişeye kapıldığına yer verdi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın "Ekonomik krize karşı politika üretecek ve uygulayacak güçte siyasi irade, hükümet şu anda Avrupa'da maalesef az denilecek sayıya indi." tespitini sayfalarına taşıyan Focus dergisi "Türkiye'nin problemli bir coğrafyada yer almasına, insan hakları ve demokrasi konularında gelişim ihtiyacına ve Müslüman nüfusuna rağmen" Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ortaklıktan sakınmaması gerektiğini savundu.

Dergi büyüyen ve gelişen Türkiye'nin uzun süre Avrupa'nın kapısında beklemeyeceğini belirterek, ülkenin bir an evvel kazanılması gerektiği belirtti. Türkiye'nin alınmaması halinde ise Yunanistan, Portekiz, İrlanda ve İspanya gibi ülkelerin AB'nin kaderini belirleyeceği vurgulandı.