Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de altın madenciliğine son 20 yılda 2 milyar dolar yatırım yapıldığını, bunun 630 milyon dolarının altın madeni aramalarına, 1,4 milyar dolarının ise keşfedilen altın madenlerinin tesis ve işletme yatırımlarına harcandığını söyledi.
Türkiye'nin dünya altın ticaretinde önemli bir konuma sahip olduğunu ifade eden Akdur, 1995 yılından 2012 yılına kadar yaklaşık 2 bin 700 ton altın ithal edildiğini ve karşılığında bugünkü rakamlarla 140 milyar dolar ödendiğini dile getirdi.
Son 18 yılın ortalamasına göre Türkiye'nin yılda yaklaşık 150 ton altın ithalatı bulunduğuna dikkati çeken Akdur, buna göre altın ithalatına yılda ortalama 8 milyar dolar harcandığını belirtti.
Son yıllarda altın madenciliğine yapılan yatırımlar sayesinde altın üretiminin her geçen yıl arttığını anlatan Akdur, 2012 yılında yer altından yaklaşık 1,7 milyar dolar değerinde 29,5 ton altın çıkarıldığını, 2013'te bu rakamın 33 tona ulaşmasını beklediklerini kaydetti.
Akdur, Türkiye'de halen 9 altın madeni şirketinin faaliyet gösterdiğini ifade ederek, önümüzdeki 10 yıl içinde Kayseri, Bilecik, Balıkesir, Çanakkale, Konya, Artvin, Sivas, Ağrı, Bursa, Yozgat, Ordu, Malatya ve Erzurum'da açılacak yeni işletmelerle altın madeni sayısının 20'yi geçeceğini tahmin ettiklerini söyledi.
TÜRKİYE, AB'DE ÖRNEK GÖSTERİLİYOR
Dünya standartlarında yeni bir altın madenini arayıp keşfetmek ve üretime geçirmek için yaklaşık 15 yıl süre gerektiğine işaret eden Akdur, şöyle konuştu:
''Türkiye'deki altın madenciliği çevre ve insan sağlığı açısından sadece madencilik sektörüne değil tüm sanayi sektörüne örnek olabilecek standartlarda olup, Avrupa Birliği tarafından Avrupa ülkelerine örnek gösteriliyor. Avrupa Birliği'nce örnek alınan Türkiye'deki altın işletmelerin, bazı marjinal gruplarca çevre düşmanı olarak gösterilmesinin ardında yatan gerçek, altın ithalatı için Türkiye'nin bugünkü fiyatlarla yılda ortalama 8 milyar dolar para ödemesi yatmaktadır. Bazı çevreler, bu ticaretin kesilmesini istemiyor. Bu nedenle çevre değerleri bazı marjinal gruplar tarafından kasıtlı olarak istismar ediliyor.''
Sektörde geleceğe dönük risklerin başında fiyatlardaki dalgalanmaların ve yatırım ortamındaki belirsizliklerin geldiğini vurgulayan Akdur, yatırım ortamında izinlerin alınmasında yaşanan belirsizlikler, yatırıma başlandıktan sonra sık sık değişen mevzuatlar ve madenciliği yasaklamaya yönelik girişimlerin 15-20 yıl sonra geri dönüşümü olan altın projelerinin yürütülmesinde sıkıntılara neden olduğunu kaydetti.
Akdur, Türkiye'nin önemli bir altın potansiyeline sahip olduğunu belirterek, altın madenciliğinde sağlanan başarının sürdürülebilmesi halinde Türkiye'nin ithal ettiği altını kendi potansiyelinden karşılayabilecek noktaya gelebileceğini sözlerine ekledi.
TÜRKİYE'DEKİ ALTIN MADENLERİ
Türkiye'de 1989 yılında keşfedilen Bergama Ovacık Altın Madeni, 2001 yılında üretime geçen ilk altın madeni özelliğini taşıyor. Ardından; 2002'de Manisa Salihli Sart Plaser Altın Madeni, 2006'da Uşak Kışladağ Altın Madeni, 2009'da Gümüşhane Mastra Altın Madeni, 2010'da Erzincan Çöpler Altın Madeni, 2011'de Eskişehir Kaymaz Altın Madeni, İzmir Efemçukuru Altın Madeni ve 2012 yılında da Niğde Tepeköy Altın Madeni ile Gümüşhane'deki çinko cevheri içindeki altınların üretildiği maden faaliyete başladı.
ÇİN ALTIN ÜRETİMİNDE İLK SIRADA
Bu arada, Çin, 351 ton ile dünya altın üretiminde ilk sırada yer alıyor. Bu ülkeyi 258 tonla Avustralya, 232 tonla ABD izliyor. 2011 yılında dünya altın üretimi 2 bin 800 ton olarak gerçekleşti. 2011 yılı dünya altın talebi ise yaklaşık 4 bin 500 ton olurken, aradaki fark hurda altınlarla karşılandı.
Türkiye'de 2001 yılından bu yana üretilen altın miktarı şöyle: