Geçen günler boyunca sürdürülen pozitif tabloya rağmen uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'yi hedef alan kararlar almaktan kaçınmadı. Darbecilerini Türk ekonomisine de yapmak istediği darbeye katkıda bulunan Standard & Poor's ve Moody's gibi kuruluşlar manipülatif kararlar ile uluslararası yatırımcıları Türkiye'den geri tutmak istedi ve Türk ekonomisini çökertmeye kalkıştı.
İlk hamle 20 Temmuz'da
İlk olarak 'Türkiye'nin üye dahi olmadığı' kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, FETÖ'cü darbe girişiminin ardından skandal bir karar aldı. Adeta darbe girişimine hizmet eden kurum, Türkiye'de denetim mekanizmalarının zayıfladığı yönünde açıklama yaparak, Türkiye'nin kredi notunu BB+'dan BB'ye indirdi.
TÜRKİYE İLE SENİN NE ALAKAN VAR?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MGK ve Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, darbe girişmini fırsata çevirmeye çalışan Uluslararası kredi ve derecelendirme kuruluşu S&P'ye tepki göstermişti:
"S&P, Türkiye'nin kredi notunu BB+'dan BB'ye, görünümünü de durağandan negatife indirmiş. Türkiye ile senin ne alakan var? Türkiye senin şu anda zaten üyen falan değil. Daha önce de bunları yaptın. 'Bizim seninle alakamız yok' dedik ve kestik ilişkiyi. Şu anda siyasi bir karar açıklıyor kendine göre. Yani 'Ben bunu açıklarsam, acaba Türkiye'de yatırımlar durur mu?' S&P boşuna uğraşma, bizimle hele hiç uğraşma. Aynı şeyleri bundan önce de yaptınız tutmadı ve bugün de tutmaz. Kararlı bir şekilde yatırımlara nasıl devam edeceğimizi göreceksin. Bak, Osman Gazi Köprüsü'nü açtık. Şimdi 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü de açacağız. 20 Aralık'ta inşallah Avrasya Tüneli'ni... Boğazın altından onu da açacağız. Sizin gücünüz, bizim bu yatırımların ne açılmasına ne de yapılmasına yetmez. Biz buna devam edeceğiz."
Darbe girişiminin ardından iki ya geçti ve Türkiye, ekonomide kazandığı ivmeyi sürdürmeye devam etti. Bunun üzerine bu kez uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's kozu sahaya sürüldü. Moody's, sadece iki gün arayla Türkiye'ye yönelik olarak iki zıt karara imza attı.
İlk olarak 15 Temmuz darbe girişimi ile yaşadığı ekonomik olumsuzlukları atlattığını bildirdi. Türkiye'yi 'Yatırım yapılabilir ülke' olarak notlayan Moody's'in Küresel Ülke Riskleri Birimi Kıdemli Müdürü Alastair Wilson, "Başarısız darbe girişiminin ekonomide yarattığı şok etkisi büyük ölçüde bertaraf edildi" dedi.
İKİ GÜN SONRA 'U' DÖNÜŞÜ
Moody's'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunun, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından 18 Temmuz'da başlatılan negatif izleme sonucu "Baa3"ten "Ba1"e revize edildiği bildirildi. Açıklamada, not indirim kararına dış finansman yükümlülüklerine yönelik risklerin artması ile kurumsal güçler ve büyümenin zayıflaması öne sürüldü.
MEHMET ŞİMŞEK MESAJ VERDİ
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: "Rating kuruluşlarına vereceğimiz en iyi cevap yapısal reformları daha da hızlandırmak/mali disiplini korumaktır. Durmak yok reformlara devam. Türkiye'nin temelleri sağlam. Birçok iç & dış şoka rağmen ekonomimiz küresel kriz sonrası dönemde %5.2 büyümüştür, şoklara karşı dirençlidir."
CANİKLİ'DEN MOODY'S'E SORU
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli: "Bireysel kredilerdeki genişlemeyi sağlayacak alınan etkili tedbirleri moody's görmemiş ya da görmek istememiştir. Moody's bütün bu reform niteliğindeki düzenlemelere gözlerini kapattı. risklerin ortadan kalkmaya başladığı, Eylül ayından itibaren turizmdeki kayıpların telafi edilmeye .faizlerin düşmeye başladığı bir dönemde not indirimi RASYONEL ve EKONOMİK değildir. Objektif ve bilimsel bir altyapısı bulunmamaktadır. O zaman sorulması gereken soru şu: Moody's in not indirimi ekonomik, rasyonel ve objektif bir gerekçeye dayanmıyorsa gerçek sebebi nedir? Ancak bildiğimiz birşey var: Moody's in not indirimi Türkiye ekonomisine hiç bir zarar vermez."
BAKAN ZEYBEKCİ ORANLARI PAYLAŞTI
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: "Moodys'in almış olduğu not indirme kararı Türkiye ekonomisinin temel makro dinamikleri ile hiçbir şekilde örtüşmemektedir. Dünya ekonomisinin yavaşladığı bir ortamda, yılın ilk yarısında Türk ekonomisi 2016 yılının yarısında %3,9 büyümüştür. Aynı dönemde Türk ekonomisi hem cari açığını düşürmüş hem de birçok dünya ekonomisi bütçe açığı verirken bütçe fazlası vermiştir. Moodys'in iddiasının aksine özel sektörümüz ve kamu kesiminin dış finansman koşullarında herhangi bozulma yaşanmamaktadır. Siyasi istikrarı koruyacak ve piyasa dostu uygulamalarımızdan tavz vermeden iş yapma ortamını iyileştirecek reformlarımıza devam edeceğiz."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DÜN İŞARET ETMİŞTİ
New York'ta Bloomberg televizyon kanalına Türkiye ekonomisi hakkında dün değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faiz oranlarını ne kadar yüksek tutarsanız yatırımı o denli ortadan kaldırırsınız. Yatırımın olmadığı bir ülkede kalkınmayı konuşamayız. Bizim bu kadar zorlamamıza rağmen şu anda yatırımlarda hâlen istediğimiz bir istikrar veyahut hız yok. Hâlbuki faiz düşük olmuş olsa ben inanıyorum ki yatırımcı hemen bu konuda kredisini çekecek ve yatırımını yapacaktır" demişti.