HAC NEDİR?
Hac kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir. Hac, bir şeye yönelmek, bir yeri ziyaret etmek, bir şeyi amaçlamak anlamına gelmektedir. İslâm'ın beş esasından biri de hacca gitmektir. Hac, Kâbe'yi ve etrafındaki kutsal mekânları, hac mevsiminde, usulüne uygun olarak ziyaret etmektir.
Bu ibadeti yerine getirene hacı denir. Hac hem bedenle hem de malla yapılan bir ibadettir. Bir Müslümana haccın farz olması için şu şartların bulunması gerekir:
- Akil sağlığı yerinde ve ergenlik yaşına gelmiş olması
- Özgür olması
- Hacca gidip gelecek maddî güce sahip olması
- Hacca gitmesine engel olacak bir sağlık probleminin olmaması
- Hacca giderken kullanacağı yolun güvenli olması
Haccın Farzları 1. İhram 2. Kâbe'yi tavaf 3. Arafat'ta vakfe
HACCIN ÖNEMİ NEDİR?
Hac, yüz binlerce Müslüman bir araya geldigi bir ibadettir. Bu yönüyle hac, mahşer gününe benzer. Kendini bu muhteşem kalabalığın içinde bulan insan, Allah'in huzurunda toplanacağı günü (mahşer) hatırlar. Bu duygu ve düşüncelerle o gün verilecek hesabı düşünür. Böylece daha bu dünyada iken kendini hesaba çekme fırsatı yakalamış olur. Hayatını gözden geçirir, eksiklik ve hataları varsa onları düzeltme ve tamamlama imkânı elde eder.
Allah'a, verdiği nimetler için şükrederek günahlarından tövbe eder. Peygamberimizin (as) de buyurduğu gibi anasından doğduğu günkü gibi tertemiz olur.
Haccın diğer ibadetlerden farklı olarak bir de uluslararası yönü ve faydası vardır. Çünkü hac yapmaya dünyanın dört bir yanından Müslümanlar gelirler. Hac için Mekke'ye gelen bir Müslüman diğer ülkelerdeki farklı kültürlerden Müslümanlarla tanışır, onları tanır ve böylece düşünce ufkunu genişletir. İslâm'ın kardeşliğe verdiği önemi bir kez daha ve somut bir şekilde kavrar, birlik ve beraberlik duygusunu daha bir kuvvetle hisseder.
Irkı, rengi, cinsiyeti, dili, toplumsal konumu ve yaşı birbirinden farklı insanların bir araya gelip kaynaştığı hacda, insanların eşitlik ve adalet duyguları gelişir.
Hacca giden bir Müslüman; makam, mevki ve servet gibi maddî ve dünyaya ait değerlerin önemsizliğini kavrar, bunlarla övünmekten kaçınır.
Hacda zengin-fakir, kadın-erkek, yaşlı-genç herkes eşit şartlarda hareket eder, aynı zorluklarla yüz yüze gelir. Bu durum dayanışma ve yardımlaşma duygularının artmasına ve kardeşlik ruhunun gelişmesine yardımcı olur. Böylece, hacca giden insanlar diğer insanların haklarına saygı gösterme, kinci davranışlardan kaçınma gibi olumlu özelliklerini geliştirme imkânına kavuşurlar.