Gözler TBMM'ye çevrilmişti! EYT, af, ek gösterge, nafaka ve sözleşmeli personele kadro...

Af, nafaka, EYT, taşeron işçi, 3600 ek gösterge ve kıdem tazminatı açıklamaları arama motorlarında sürekli olarak aratılıyor. Af yasasının hangi tarihte çıkacağı henüz belli değil. Kulislerde dolaşan bilgiye göre, infaz indirimini içeren düzenlemenin 2020 Ocak ayında Meclis'e geleceği konuşuluyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Aralık 2019 , 09:42 Güncelleme Tarihi :05 Ocak 2020 , 11:47
Gözler TBMM’ye çevrilmişti! EYT, af, ek gösterge, nafaka ve sözleşmeli personele kadro...

Asgari ücret, EYT, sözleşmeli personele kadro, taşeron işçi, af, nafaka ve ek gösterge bekleyenler TBMM'den alınan kararla birlikte umutlarını yeni yıla taşıdılar. TBMM bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi görüşmeleri sonrası Meclisin 7 Ocak'a kadar tatile girdiğini açıkladı. Eyt, asgari ücret, taşeron işçiler ve sözleşmeli personele kadro ve nafaka konuları 2020 yılında gündeme gelmesi bekleniyor.
İşte 23 Aralık EYT, Af, Nafaka, Taşeron işçi, KYK borçları ve 3600 ek gösterge son durum takvim.com.tr'de.

DETAYLAR İÇİN BİR SONRAKİ SAYFAYA TIKLAYINIZ

TBMM'DEN FLAŞ TATİL KARARI

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yoğun çalışma temposunun ardından 2 haftalık tatile girdi.

TBMM yoğun temposunun ardından çalışmalarına ara verdi. Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sonrası Meclis 7 Ocak'a kadar tatile girdiği açıklandı.

AF YASASI NE ZAMAN ÇIKACAK?

Af yasasının hangi tarihte çıkacağı henüz belli değil. Kulislerde dolaşan bilgiye göre, infaz indirimini içeren düzenlemenin 2020 Ocak ayında Meclis'e geleceği konuşuluyor. Resmi olarak tarih belli olduğunda haberimizin içeriğinde yer alacak.

SON DAKİKA AF HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

BAKAN GÜL'DEN İKİNCİ YARGI PAKETİ AÇIKLAMASI

Yargı paketinde, 4 milyonun üzerinde devam eden hukuk yargılamalarındaki dosyalarda, 6 ile 8 ay arasında yargılamaların hızlanmasının söz konusu olduğunu dile getiren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Özellikle ticari davaların da ihtisas mahkemesi gibi, her yerde asliye hukuk marifetiyle görülmesi, noterlik sistemiyle ilgili, çocuk teslimiyle ilgili hukuk yargılamaları anlamında birtakım düzenlemeler, düşünceler söz konusu. Keza vatandaşın devletle mahkemelik olmaması, devletin devletle, idarenin idareyle mahkemelik olmaması anlamında idari sulh düzenlemesinin de kapsamının genişletilmesi ve bu konuda idarenin yapmış olduğu işlem ve eylemlerinden dolayı öncelikle bir masa etrafında bu konunun müzakere edilip değerlendirilmesine imkan tanıyan bir düzenleme söz konusu." ifadelerini kullandı.

Ayrıca Bakan Gül arabuluculuk ile ilgili olarak dikkat çeken açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:

Ara buluculuk sistemi çok başarılı bir şekilde işlemektedir ancak kanunda birtakım düzenlemelere de ihtiyaç görülmektedir. Bu konuda ihtiyaç duyulan hem kanun düzenlemeleri hem de tüketici davalarına da bunun teşmil edilmesine ilişkin bir düzenleme, bir çalışma söz konusudur. Böylece, tüketici hakem dosyalarındaki işleyen, başarıyla uygulanan sistem yine kendi usulünde devam edecektir ancak doğrudan mahkemeye gelen, özellikle doğrudan tüm tüketicilerimizin mağduriyetinin önüne geçecek şekilde bir tüketici ara buluculuğu sistemi de ikinci yargı paketinde üzerinde çalışılan konu başlıklarından biridir.

AK Parti ve MHP'nin bu konudaki vereceği desteklerle daha da sistemi, içeriği zenginleşecektir ama hem uygulama hem akademisyenlerle yapılan çalışmaların bu anlamda hukuk merkezli, hukuk usulü çerçevesinde devam ettiğini ifade edebilirim.

EYT ÇIKMADI! MECLİS TATİLE GİRDİ

Zaman zaman milletvekilleri tarafından gündeme getirilen EYT yasası TBMM'nin aldığı flaş tatil kararı ile 2019 yılında çıkmayacağı kesinleşti. Son ana kadar çözüm bekleyen Emeklilikte yaşa takılanlar TBMM'nin tatile girmesi sonrasında umutlarını 2020 yılına taşıdı.

SON DAKİKA EYT HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

EYT ÇIKARSA KİMLER YARARLANACAK?

EYT kanunun Meclis'te görüşülmesi ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması durumunda 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı girişi bulunan kişileri kapsayacağı belirtiliyor. 1999'da yürürlüğe alınan 4447 sayılı Kanun ile emeklilik yaşı kadın sigortalılıklarda 58, erkek sigortalılarda ise 60 olarak belirlenmişti. Emeklilik için prim gün sayısı da 7 bine çıkartılmıştı. Bu yüzden de EYT kanunu çıkarsa 8 Eylül 1999 öncesinde işe başlayan sigortalılar, kanunun kapsamında bulunacak.

EYT ÇIKARSA NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?

EYT kanunun çıkması durumunda kamuoyunda EYT'liler olarak isimlendirilen emeklilikte yaşa takılan 6 milyon vatandaş bulunduğu belirtiliyor. Bu doğrultuda da EYT kanunun çıkmasından sonra ne zaman emekli olurum sorusu da gündeme geliyor. Ancak her vatandaşın sigortalılık durumunun farklı olması ve yanı sıra 4A/4B/4C şeklinde farklı sigorta kolları için belirlenmiş olan emeklilik koşulları farklılık gösterdiğinden, bu emeklilik tarihlerinin zamana yayılacağı tahmin ediliyor. Ne olursa olsun 6 milyon vatandaşın aniden emekli olmasının devlet bütçesi için oluşturacağı ciddi yük dolayısı ile gerçekçi bir yaklaşımda bu sürecin aniden olmasının mümkün olmadığı görülüyor.

KIDEM TAZMİNATI SON DURUM NEDİR?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bireysel hesaplara dayalı kurulacak kıdem tazminatı fonuna ilişkin ilk çerçeveyi hazırladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "tek bir çalışanın mağdur edilmeyeceğini" vurguladığı kıdem tazminatı konusunda, geçmişteki çalışmalar da dikkate alınarak yeni bir model üzerinde çalışılıyor. Yeni modelin dört sac ayağını "fon gelirlerinin işletilmesi, i��verenin devlet desteği ile emeklilik finansmanına dahil edilmesi, tamamlayıcı emeklilik, çalışanların haklarının korunması" oluşturuyor. Bireysel hesaplara dayalı kurulacak kıdem tazminatı fonu, Bireysel Emeklilik Sistemi ile entegre edilecek. Hem işçi hem de işvereni rahatlatan bir model ortaya konulacak.

SON DAKİKA KIDEM TAZMİNATI HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

EK GÖSTERGE NEDİR

Ek gösterge memurların, aylık ücretlerinin, emekli aylıklarının ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesinde önemli unsurlardan biridir. Ek göstergelerin yüksek olması emekli aylığı ve ikramiyesinin de yüksek olması demektir. Bu nedenle memurlar bulundukları unvanların 1'inci derece kadroları için belirlenen ek gösterge rakamlarının yüksek olmasını istemektedirler. Ek göstergesi 3600 olan bir memur ile 2500 olan bir memurun alacağı zam oranı ya da maaş miktarı aynı olmayacaktır. 657 sayılı Devlet Kanunu'na tabi olan öğretmen, polis, din görevlileri, hemşireler gibi birçok meslek grubu ek göstergelerin artışını dört gözle bekliyorlardı.

TAŞERONLARDA SON DURUM NEDİR?

Kamuda 4/D'li olarak görev yapan taşeron işçilere ekim ayında da 5 günlük ikramiye ödemesi gerçekleştirilecek. Bu noktada eğitim ödemesi olarak yapılacak olan tutarlar öğrenim düzeyine göre değişmektedir. İşçilere ilköğretime devam eden çocuğu olması durumunda 100 TL, ortaokula devam eden bir çocuğu olması durumunda 110 TL, liseye devam etmesi durumunda 120 ve yükseköğretim düzeyinde bir eğitim alması durumunda ise 140 TL ödeme yapılacak.

TAŞERON İŞÇİ SON DAKİKA HABERLERİ

NAFAKA

Adalet Bakanlığı'nın kısa süre önce Meclis'e yeni yargı paketini sunması bekleniyor. Önemli konu başlıklarının yer alacağı yeni yargı paketinde nafaka konusunun olup olmayacağı merak ediliyor. Vatandaşların nafaka konusunda düzenleme beklentisi artmışken bu konunun en kısa sürede TBMM'de konuşulması isteniyor.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADRO AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözleşmeli personel olarak niye bunu değerlendiriyoruz? Sebebi şu; bir tarafta aldığımız elemanın "Ben nasılsa artık kadroluyum, yan gel yat" mantığıyla hareket etmesi var dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuala Lumpur Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Malezya ziyaretini takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözleşmeli personellerin kadroya alınmasına yönelik de gelen bir soruya yanıt verdi.

Sözleşmeli personel konusu var. Bu ayın sonunda 19 bin 500 personelin sözleşme süresi bitecek. Bu sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi durumu var mı?

Personel noktasında biz sürekli alımları devam ettiriyoruz. Şu anda Sağlık Bakanlığı ciddi bir personel alımına yönelik adım attı. Aynı şekilde Milli Eğitim'de yine ciddi sayılabilecek bir sayı planlandı. Yalnız dedik ki takvimi iyi ayarlayalım. Diğer bakanlıklarda da yine benzer şeyler var. Sözleşmeli personel olarak niye bunu değerlendiriyoruz? Sebebi şu; bir tarafta aldığımız elemanın "Ben nasılsa artık kadroluyum, yan gel yat" mantığıyla hareket etmesi var. Ama diğer tarafta da işi sıkı tutma anlayışı var. Bunlara dayalı olarak bu tür adımları atıyoruz. Ama personel alımında bir taraftan tabi emeklilik süreci, emeklilikten doğan o boşlukları doldurma süreci de söz konusu. Buralarda bizler insanımızı değerlendirme açısından gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.