Ekonomide koronavirüs riski! Fed raporu açıkladı

ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından Kongreye sunulan Para Politikası Raporu'nda Çin'de ortaya çıkan ve dünyayı sarsan koronavirüs salgınının ekonomik görünüm için risk oluşturduğu ifade edildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Şubat 2020 , 09:54 Güncelleme Tarihi :09 Şubat 2020 , 09:54
Ekonomide koronavirüs riski! Fed raporu açıkladı

ABD Merkez Bankası (Fed), Kongreye sunduğu Para Politikası Raporu'nda, Çin'de yeni tip koronavirüs salgınının olası etkilerinin ekonomik görünüm için risk oluşturduğunu ifade etti.

ABD Kongresi için Fed tarafından yılda iki kez hazırlan yarıyıllık Para Politikası Raporu'nun şubat sayısı yayımlandı.

Fed Başkanı Jerome Powell'ın haftaya Kongrede sunacağı raporda, ABD ekonomisinin geçen yıl ılımlı büyümesini sürdürdüğü ve ülkedeki iş gücü piyasasının daha da güçlendiği belirtildi.

ENFLASYON HEDEFİN ALTINDA KALDI
Ekonomideki büyümenin 11. yılına girdiği vurgulanan raporda, enflasyonun Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) uzun vadedeki hedefi olan yüzde 2'nin altında kaldığı bildirildi.

FOMC'nin küresel gelişmelerin etkileri ve "sessiz" enflasyon baskıları doğrultusunda faiz oranını geçen yıl temmuz, eylül ve ekim toplantılarında indirdiği ve yüzde 1,50-1,75 bandına çektiği hatırlatılan raporda, komitenin sonraki toplantılarında para politikasının hakim duruşunun ekonomik faaliyetler, güçlü iş gücü piyasası ve enflasyon hedefini destekler nitelikte olduğuna karar verildiği ifade edildi.

EKONOMİK GÖRÜNÜMDE "KORONAVİRÜS" RİSKİ
Ülkede 2018'de 3,9 olan işsizlik oranının geçen yıl yüzde 3,5'e düştüğünün anımsaıldığı raporda, iş gücüne katılım oranının arttığı, ücret artışının ise ılımlı bir seyir izlese de önceki yıllarda görülen hızının gerisinde kaldığı belirtildi.

Enflasyonun geçen yıl yüzde 1,6 olarak gerçekleştiğine işaret edilen raporda, uzun vadeli enflasyon beklentilerinin geçen senenin ortalarından itibaren istikrarlı seyir izlediği kaydedildi.

Raporda, gayrisafi yurt içi hasılanın 2019'un ikinci yarısında ılımlı bir yükseliş gösterdiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

"Tüketici harcamaları ortalamada ılımlı bir hızda arttı ve konut yatırımları 2018'deki düşüşün ardından 2019'un ilk yarısında yükseldi. Buna karşılık, işletme sabit yatırımları, ticaret politikasındaki belirsizlik ve zayıf küresel büyüme gibi unsurların etkisiyle geçen yılın ikinci yarısında düşüş gösterdi. Ticaret politikalarındaki çatışmaların bir miktar azalması, ekonomik büyümenin istikrar sinyali vermesi ve finansal koşulların iyileşmesiyle ABD ekonomisine yönelik aşağı yönlü riskler yılın geri kalanında azalacak gibi görünmekte. Yakın zamanda Çin'deki koronavirüs salgınından kaynaklanabilecek olası etkiler, ekonomik görünüm için yeni bir risk oluşturmakta."

FİNANSAL VE ULUSLARARASI GELİŞMELER
Ülkedeki finansal koşulların işletmeler ve hane halkının harcamalarıyla ekonomik faaliyetlerini destekleyici nitelikte olmayı sürdürdüğüne işaret edilen raporda, ABD finans sisteminin finansal krizden önceki dönemden çok daha dirençli olduğu bildirildi.

ABD ekonomisinin yanı sıra uluslararası gelişmelerin değerlendirildiği raporda, özellikle Hong Kong ve Hindistan olmak üzere Asya ekonomilerindeki büyümenin yavaşlama kaydettiği, birçok Latin Amerika ekonomisinin de beklenenden daha düşük bir performans göstermeye devam ettiği belirtildi.

Raporda, "Bazı gelişmiş ekonomilerde de ekonomik faaliyetlerin hızı azaldı. Ancak son göstergeler geçici istikrar sinyali veriyor. İmalat sektörü ve ticaretteki küresel yavaşlamanın bir sona yaklaştığı görülüyor ve dünya genelinde tüketici harcamaları ile hizmet faaliyetleri güçlü kalmaya devam ediyor." değerlendirmesi yapıldı.

Çin ve Avro bölgesi gibi ekonomik açıdan önemli bölgelerde bu yılın başından itibaren gelen verilerin büyümenin istikrarlı olduğunu gösterdiği ifade edilen raporda, yeni tip koronavirüs salgınının Çin ekonomisinde sıkıntılara neden olabileceği ve etkilerinin küresel ekonomiye yayılabileceği bildirildi.

Raporda, yurt dışı finansal piyasaların, geçen yılın ikinci yarısında, merkez bankalarının uyumlu aksiyonları, ABD-Çin ticaret anlaşmasındaki gelişme ve Brexit belirsizliği riskinin azalması gibi olumlu siyasal gelişmelerle iyileştiği kaydedildi.