VAKIF KİRACILARINA BORÇLARINI ÖDEMELERİ İÇİN 3 AYLIK SÜRE
Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki taşınmazlarda 3 ve daha fazla birikmiş kira borcu olanlara 3 ay süre verileceğine işaret eden Muş, "Bu süre içinde bu borçların ödenmesini talep ediyoruz. Bu 3 ayın içinde bunlar ödenmezse, 15 gün içinde valiliklerce tahliyelerinin sağlanması öngörülüyor." diye konuştu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki kiracılara "3 aylık süre içinde borçlarını ödemeleri" çağrısında bulunan Muş, "Vakıflar bize emanet. Bunların vakıf senetleri var. Bunlar bir amaç için kurulmuşlar ve maalesef böyle bir sorunla karşı karşıya kaldığımız için bu düzenlemeyi yapmak durumunda kaldık." ifadelerini kullandı.
"DERNEKLERE ÜYE OLMA VE AYRILMA BİLDİRİMİ ZORUNLU HALE GELECEK"
Derneklere üye olma ve üyelikten ayrılmaların bildirilmesinin zorunlu hale getirileceğini anlatan Muş, "Vatandaşlarımıza, hangi derneğe üye olduklarını, hangi dernekten ayrıldıklarını e-devlet üzerinden takip edebilme imkanı getirilecek." dedi.
Muş, düzenlemeyle, illegal bahis ve şans oyunlarının katalog suçlar kapsamına alınacağını ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanına (BTK) resen bunları kapatma yetkisi getirileceğini açıkladı.
Yivsiz tüfek, spor ve nişan tüfeği ile tabancaları izinsiz ya da faaliyetlere aykırı şekilde üretenlere ilişkin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olduğuna işaret eden Muş, teklifle, bunun 3 yıldan 5 yıla kadar çıkartılacağını kaydetti.
Muş, söz konusu ateşli silahlarla ilgili, satın alma belgesi olmayanlara satış yapanlara; satıcılık belgesi olmadan satış yapanlara ya da ihraç kaydıyla üretilen tüfekleri yurt içi piyasaya sürenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verileceğini anlattı.
SİLAHLARIN TANITIMINA İDARİ PARA CEZALARI
Bu silahlara yönelik ticari reklam, tanıtım ve satış yapılmasına idari para cezaları getirileceğini anlatan Muş, şöyle devam etti:
"Televizyon, yazılı ve görsel basın ya da internet üzerinden bunların yapılmasına idari yaptırımlar getiriyoruz. Yaptırımlar şu şekilde olacak; bir ulusal kanalda bu silahların ticari tanıtımı ve satışı yapılırsa o kanala 419 bin 126 lira, yerel televizyonsa bu 20 bin 953 lira, ulusal süreli yayınsa 209 bin 563 lira, yerel süreli yayınsa bu rakam 10 bin 476 lira, ulusal radyoysa 104 bin 781 lira, eğer yerel bir radyoda bu tanıtım ve reklam faaliyetler yapılıyorsa 10 bin 475 lira, internet mecralarında bunların yapılması durumunda ise 104 bin 781 lira idari para cezası verilecek. SMS'le bu tanıtım işlemleri yapılabiliyor. Burada da 52 bin 388 lira idari para cezaları kanun teklifimiz öngörüyor."
Düzenlemenin, Mecliste hızlı şekilde yasalaşmasını temennisinde bulunan Muş, "Bundan sonraki karar komisyon üyelerinin ve TBMM Genel Kurulunundur. Bu düzenlemelerin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum." dedi.
"15 TEMMUZ'DA GEREKEN CEVABI ALDILAR"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Muş, sosyal medyada yayılan "Yeni bir darbe olabilir" iddialarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun hangi mihraklar tarafından, ne şekilde çıkarıldığını bilemiyorum ama bildiğim bir şey var; bunu deneyenler 15 Temmuz'da gereken cevabı aldılar, şimdi de alacaklardır. Türkiye ne zaman ivme kazanmaya başlasa maalesef bu tip söylem ve girişimlerle karşılaşıyoruz. Ama hiçbir şekilde milletten aldığımız iradeyi başka bir şekilde devretme niyetimiz yoktur. Milletimiz bize görevde kalma yetkisini verdiği müddetçe ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Bunu planlayanlar, bu düşüncede olanlara akıllarını başlarına almalarını tavsiye ederim. Milletimiz 15 Temmuz'da cevabı nasıl verdiyse yine aynı şekilde verir."
"HASSASİYETİ OLAN MİLLETVEKİLLERİ BU DURUMA TEPKİ GÖSTERDİ"
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un İYİ Parti'den istifasına ilişkin bir soruya ise Muş, "Bugün İsmail Ok, daha önce başka bir milletvekili İYİ Parti'den istifa etti. Açıklamayı ben de gördüm. İsmail Bey, burada HDP ile iş birliğine vurgu yapmış. Biz bunu yerel seçimlerden önce ifade etmiştik. Yani CHP bir taraftan İYİ Parti'yle resmi bir ittifak yapmışken diğer taraftan HDP ile bir ittifak içinde. O dönemde bunlar yalanlanmıştı ama geldiğimiz noktada bunlar artık net şekilde görülür hale geldi." karşılığını verdi.
İYİ Parti içinde bu noktada hassasiyeti olan milletvekillerinin buna tepki gösterdiğini söyleyen Muş, "HDP öyle bir noktaya geldi ki geçen hafta takip etmişsinizdir artık PKK'ya, 'silahlı Kürt muhalif grubu' deniyor. Bu noktaya kadar varmış vaziyette. CHP bu noktada herhangi bir geri adım atmıyor. HDP ile iş birliğini sürdürmek, aynı şekilde diğer tarafında da İYİ Parti'yi tutmak istiyor. Bunların İYİ Parti içinde ciddi rahatsızlıklar oluşturduğu kamuoyuna yansıyan açıklamalarda görünmektedir." ifadelerini kullandı.
CHP'nin İş Bankasındaki hisselerine ilişkin soruyu Muş, "Hukukçularımız gerekli değerlendirmeyi yapıyorlar. Değerlendirmeler netleştikçe, olgunlaştıkça bu anlamda bilgi paylaşımında bulunacağız." diye yanıtladı.
"FETÖ'YLE EN ÇETİN MÜCADELEYİ VEREN BİR İKTİDARIZ"
"Milli Güvenlik Kurulunun 2004'teki toplantısında alınan FETÖ ile mücadele kararının rafa kaldırıldığına ilişkin eleştiriler olduğu" dile getirilerek, değerlendirmesinin istenmesi üzerine Muş, "AK Parti hükümetleri olarak şimdiye kadar FETÖ'yle en çetin mücadeleyi veren bir iktidarız. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bu yapıyla ciddi şekilde mücadele içine girilmiştir, terör örgütü ilan edilmiştir. Devletin ilgili kurumları gereken adımları atmışlardır. Biz bu dönemde bu mücadeleyi veriyorken maalesef ana muhalefet bunların kanallarının kapatılmaması için mücadele etti." diye konuştu.
FETÖ'NÜN 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİ HATIRLATAN MUŞ, ŞUNLARI KAYDETTİ:
"Ben o gün parlamentodaydım. Cumhurbaşkanımız, o dönem Başbakanımız Binali Yıldırım bunun bastırılması için sabaha kadar mücadele ederken ana muhalefetin başkanı ayaklarında terlikler, sıcak koltuğunda, insanların mücadelesini izledi. Şimdi bunu yapanlar, kalkıp bu tip eleştiriler yapıyorlar. Önce aynaya bakmalarında fayda var. Bu ülkede FETÖ'yle en çetin mücadeleyi veren ve devlet kurumlarından temizlenmesini sağlayan iktidar; AK Parti iktidarıdır. Darbe iktidara karşı, iktidardakini indirmek için yapılır. Herhalde iktidarda olanı indirdikten sonra onu tekrar oraya getirmeyecekler. Siyasi ayak onun yerine getirilecek olanlardır. Yani siyasi ayak Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan ettikten sonra kim onun yerine gelecekse orada aranmalıdır."
TORBA YASA NEDİR?
Kamuoyunun "torba yasa" olarak bildiği, bu düzenlemelerdeki sistem, tasarı ve tekliften farklı işliyor. Buna göre, milletvekillerine teklif olarak verdirilen ve ayrı ayrı konularda düzenleme içeren bu metinler, komisyon aşamasında tek bir yasa metnine dönüştürülüyor. Üzerine de, "Çeşitli kanunlarda değişiklik yapan yasa teklifi" ibaresi konuluyor. Düzenlemeler "temel yasa" ilan ediliyor ve maddeler yerine bölümler halinde görüşülüyor. Torba düzenlemelerin birçok maddesi de komisyonlarda değil, Genel Kurul'da önergelerle monte ediliyor.