İŞÇİ İŞE GİDEMEZSE...
Zorlayıcı neden işçi nezdinde de doğabilir. Örneğin Koronavirüs nedeniyle belirli bir bölgede veya ülkenin tamamında sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi halinde, zorlayıcı neden işçi nezdinde doğmuş olacak, bu zorlayıcı nedenin bir haftadan uzun sürmesi halinde, bu sefer işverenin derhal fesih hakkı doğacaktır. Bu durumda da işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekecektir. Fakat sokağa çıkma yasağından bağımsız işçi kendisinde koronavirüs tespiti nedeniyle işe gidemezse, işverenin derhal fesih hakkı işçiye verilen rapor süresinin, işçinin çalıştığı süreye bağlı olarak belirlenen iki, dört, altı ve sekiz haftalık bildirim süresini altı hafta aşmasından sonra başlayacaktır.
Dolayısıyla olası bir yasakta işçi hasta olmasından daha mağdur duruma gelebilecektir. Bu nedenle düzenleme yapılarak yasak halinde de işverenin fesih hakkının bildirim süresi artı altı haftadan sonra başlayacağının kabul edilmesi ve yasak süresinde geçici iş göremezlik ödeneği alınmasının yolunun açılması daha koruyucu olacak ve iş hukukunun amacına uygun düşecektir.
Zorlayıcı nedenin işveren veya işçi nezdinde doğmasından bağımsız, iş sözleşmesinin askıda olduğu bu süreçte işçiye bir haftaya kadar yarım ücret ödenmesi gerekmektedir. Bu dönemde işveren ilk haftadan sonra ücret ödeme borcu altında olmayacağından, yasak halinde fesih hakkının sınırlandırılması işverene doğrudan mali yük getirmeyecektir.
FESİH NEDENİ OLUŞTURUR MU?
Koronavirüs salgınının ilerlemesi halinde, salgın üretimin azalmasına veya işin yapılamamasına sebep olabilecektir. Korkutucu olmakla ve istenmemekle birlikte üretim azalmasının süreklilik kazanması ve işgücü fazlalığı doğması halinde bu durum işverenler açısından bir geçerli fesih nedeni oluşturabilecek, işverenler işçilerin iş sözleşmesini bildirimli şekilde feshedebilecektir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, feshin son çare ilkesine uygun olarak başvurulabilecek bir yöntem olduğu, üretim azalmasının süreklilik niteliği kazanması gerektiği ve üretim azalmasına bağlı olarak işgücü fazlalığı ortaya çıkmasıdır. Fesihten önce daha önce belirtilen önlemler dikkate alınmamışsa, doğrudan feshe başvurulmuşsa, üretim azalmasının fesih için geçerli neden oluşturmayacağı düşünülmektedir. Ayrıca üretim azalsa da kişinin işgücüne ihtiyaç halen devam ediyorsa, bu durum da geçerli fesih nedeni olarak kabul edilmeyecektir.