Aradaki farkın tamamen ya da kısmen kapatılması için pek çok işverenin iradesi var. Bu konuda yapılacak düzenlemeyle işverenlerin endişesi giderilirse pek çok işveren adım atar ve bu sayede çalışanların gelir kaybı azalır.
ÇOĞU İŞVEREN İSTİYOR
İşverenler işçinin uğradığı gelir kaybını bir nebze de olsa kapatma yoluna gitmek istiyor. Koop-İş Sendikası da bu yönde ciddi bir adım attı ve kısa çalışma ödeneği alan ya da ücretsiz izne çıkarılan üyelerine iki ay süreyle 200 TL eğitim yardımı ödeme kararı aldı. Ancak işverenler bu şekilde yapılacak fark ödemelerinin kısa çalışma uygunluk tespitini güçleştirmesinden, verilecek ödeneğin kendilerinden faiziyle istenmesinden endişe ediyor. Bu konuda Bakanlığın yayımlayacağı bir genelge işverenlerin taşıdığı endişeyi ortadan kaldırabilir.
'ASGARİ' FARK 744 LİRA
Akşam gazetesinde yer alan habere göre, Nisan ayında kısa çalışmaya gidilen bir işyerinde son 12 aydır asgari ücretle çalışan bir işçiye 1.580,6 TL kısa çalışma ödeneği ödeniyor. Dolayısıyla bekar bir asgari ücretlinin mart ayı net maaşıyla eline geçen kısa çalışma ödeneği arasında 744 liralık bir fark oluşuyor. İşte bu farkın kapatılması konusunda işverenlerin iradesi var. Pek çok işveren, işçinin ücretiyle kısa çalışma ödeneği arasındaki farkı; sadakat primi, zor gün tazminatı adı altındaki çeşitli ödemelerle kapatmak istiyor.
DÜZENLEME GEREKİYOR
İşverenlerin endişelerinin giderilmesi ve fark ödemelerinin daha fazla işveren tarafından yapılabilmesi için Bakanlığın bağlayıcı bir şekilde fark ödemesi yapılmasının kısa çalışma uygunluk tespiti açısından sorun oluşturmayacağını ifade etmesi yerinde olacaktır. Bu ifade sonrası işverenler rahatlıkla fark ödemelerini yapabilir. Ayrıca SGK'nın da bu ödemelerin nasıl ödeneceğini, kısa çalışma nedeniyle prim günü olmayan işçilere yapılacak ödemelerin nasıl muhasebeleştirileceğine yönelik bir düzenleme yapması yerinde olacaktır.