Kadınlarımıza sosyal güvenlik mevzuatıyla da önemli haklar verilmiştir.5510 sayılı Kanunun 18'nci maddesine göre sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul hamilelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Geçici iş göremezlik ödeneği verilebilmesi için doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartı aranmaktadır. Ayrıca sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için de geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Hamile çalışanın erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılmaktır. Öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre hekim raporu ile doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilmektedir. Hamile çalışanlara doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için günlük kazancının üçte ikisi oranında geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir. Erken doğum yapılması halinde ise, erken doğum yapılan süre doğum sonrasına eklenecektir.
DOĞUM BORÇLANMASI
Kadınların sosyal güvenliğine ilişkin önemli bir düzenleme de doğum borçlanmasıdır. Kadın sigortalılara doğum nedeniyle çalışamadıkları sürenin sigorta primlerinin ve prim ödeme gün sayılarının telafisi amacıyla doğum borçlanması hakkı verilmiştir.5510 sayılı Kanunun 41'nci maddesine göre sigortalı sayılanların ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri borçlanması mümkündür.
Sigortalı kadınların doğum nedeniyle çalışamadıkları, en fazla üç doğum için geçerli olmak üzere, ikişer yıllık sürelerinin borçlandırılmasında sigortalının doğumdan önce tescil edilmiş olması ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılmaktadır.
Sigortalılarının kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın yüzde 32'si üzerinden borçlanma yapmaları mümkündür. Bu rakam günümüzde asgari aylık 941,76 TL'dir.
202 LİRA EMZİRME ÖDENEĞİ
Sigortalılara SGK tarafından verilen haklardan birisi de emzirme ödeneğidir. 5510 sayılı Kanunun 16'ıncı maddesine göre kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve SGK Yönetim Kurulunca belirlenip bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilmektedir.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üç yüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya karısı analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkeğe, doğum tarihinden önceki on beş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneği verilebilecektir. 2020 yılı için emzirme ödeneği tutarı 202 liradır.
ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN ANNEYE ERKEN EMEKLİLİK
Sosyal güvenlik alanında diğer bir önemli hak ise engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara verilen erken emeklilik hakkıdır. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara, 2008 yılı ekim ayı başından sonraki prim ödeme gün sayılarının dörtte biri oranında toplam prim ödeme gün sayısına ilave yapılmakta ve ilave edilen süreler de emeklilik yaş hadlerinden düşülerek, kadın sigortalıların daha erken emekli olabilmeleri sağlanmaktadır. Bu sayede, bakıma muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan ve 20 yıl çalışan kadın sigortalıların 5 yıl daha erken emekli olabilmeleri mümkündür.
Son olarak şunu söyleyebiliriz: çalışma mevzuatında, kadınların Anayasa ile teminat altına alınan biyolojik ve fizyolojik farklılıkları nedeniyle korunmasına ilişkin tedbirlerin alındığını görüyoruz. Ancak mevzuat düzenlemesi yeterli değildir. Bilgi eksikliği, ihmal, kasıt nedenleriyle ya da kültürel/geleneksel bir takım nedenlerle mevzuattan sapmalar olabilir. Bu nedenle, belirli dönemler itibariyle kadın çalışanların haklarının korunup korunmadığının teftiş programlarında genel inceleme kapsamına alınması yerinde olacaktır. Unutmayalım ki, kadınlar mutlu ve huzurlu olursa dünya da mutlu ve huzurlu olur.
BU MESLEKLERE DİKKAT
Kanunun Fiili Hizmet Süresi Zammı (FHSZ) diye tarif ettiği bu avantaj belli mesleklere uygulanıyor. Ağır işlerde çalışanlar, madenciler, gazeteciler, gemi adamları gibi mesleklerde çalışanlar sigortalılık sürelerine belli oranda gün eklenerek ve işe girişi geriye çekerek emeklilik imkanına kavuşuyor. Yani bir yılda 12 ay çalışmış birisi 15 ay çalışmış gibi kabul ediliyor ve işe giriş tarihi de 3 ay geri çekiliyor. Bu da normal çalışanlara göre erken emeklilik ortaya çıkartıyor.