İşte Sabah yazarı Dilek Güngör'ün "Buzdağının görünen kısmı" başlıklı yazısı
Türkiye'nin Sakarya Gaz Sahası'nda bulduğu 320 milyar metreküplük gaz dünyada yaygara koparılan birçok sahadan daha büyük bir potansiyeli barındırıyor. Ancak sahada 5-6 bin km2'lik alan daha taranacak. İlk tespitlere göre, önümüzdeki dönemde mevcut lokasyonda inilmesi planlanan 1.000 metrelik derinlikte de 500 metrelik gazlı alan olduğu belirtiliyor. Fatih gemisi günde 700 metre kazı yapıyor
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün müjdesini verdiği 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi, bu haliyle bile yüksek bir potansiyel barındırsa da Karadeniz'deki kaynakların başlangıç düdüğü olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) rezervi tespit ettiği ve bugüne kadar ilk kez kazılan Sakarya Gaz Sahası'nda 5-6 bin kilometrekarelik alanda daha sismik çalışmalar yürütülecek. İlk rezerv tespitinin yapıldığı bölgede, deniz suyundan 3.500 metrelik derinliğe kadar inildi.
Bu derinlikte iki zone'da 500-510 metrelik gazlı bölüm tespit edildi. Şimdi Fatih sondaj gemisi bin metrelik daha derine inecek. Sismik taramalarla çekilen röntgende, bin metrelik derinlikte, daha iki ayrı gazlı alan olduğu belirtiliyor. Önümüzdeki süreçte burada sondaj çalışmaları devam edecek. Eş zamanlı olarak bugüne kadar sismik taramaları yapılmayan 5-6 bin kilometrekarelik alan daha taranacak. Uzmanlar, bölgenin Şahdeniz sahası kadar büyük olabileceği yorumlarını yapıyor.
GAZ KALİTELİ, MALİYETİ AZ
Bulunan gaz hem kuru gaz hem de kaliteli… Rezervin içinde başka unsurlar (sülfür vb) olmaması nedeniyle, bunların ayrıştırılması için ek yatırıma gerek kalmayacağı belirtiliyor. Bu da üretim ve teknik maliyetleri önemli ölçüde azaltacak.
YÜZEY TESİSİNE YAKIN BÖLGE
Gaz çıkarıldıktan sonra bir boru hattıyla karaya ulaştırılacak. Karaya ulaştırıldığı bölgede yüzey tesislerinin yapılması gerekiyor. Şu anda Akçakoca'da daha önce yatırımı yapılmış yüzey tesislerinin bulunması da maliyeti önemli ölçüde azaltacak bir unsur olarak dikkat çekiyor. Ancak yetkililer gaz çıkarılmaya başlandıktan sonra özellikle Marmara Bölgesi'nin ihtiyacını karşılamak için yeni bir hat ve yüzey tesisi yatırımı yapılabileceğine de dikkat çekiyor. Bütün üretim planlamalarının önümüzdeki yıl netleşmesi planlanıyor.
MİLLİ GEMİLER MALİYETİ DÜŞÜRDÜ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2017'de Enerji Bakanlığı döneminde 'Milli Enerji ve Maden Politikası'nda çizdiği strateji, Türkiye'nin sadece denizlerde doğalgaza ulaşmasını sağlamadı aynı zamanda ucuz maliyetle bu işlerin yapılmasının da önünü açtı. Daha önce Karadeniz'de uluslararası şirketlerle yapılan anlaşmalarda TPAO arama maliyetinin yüzde 50'sini karşılıyordu. En son Shell ile yapılan anlaşmada 360 milyon dolar arama maliyeti için sözleşme imzalanmıştı. Madison Oil, Petrobras, BP ile yapılan anlaşmalarda da benzer maliyetler söz konusuydu. Üstelik, arama faaliyetleri her ne kadar yüzde 50-50 ortaklığında sözleşme imzalansa da küresel şirketlerin tekelindeydi. Gemiler istedikleri zaman çalışmayabiliyordu. Örneğin, şu anda Akdeniz'de arama yapan birçok şirketin gemisi limanlarda bekliyor. Albayrak'ın çizdiği stratejiyle milli gemilerine kavuşan Türkiye, hem bu tür olumsuzlukları bertaraf etmiş oldu hem de yerli ekipman ve Türk mühendislerin çalışmalarıyla arama maliyetleri neredeyse 10'da bire kadar indirildi. Bugün TPAO'nun envanterindeki gemilerle yapılan sondajlarda bir kuyu açmanın maliyeti 16-20 milyon dolara kadar gerilemiş durumda…