SSK VE BAĞKURLUYA EN AZ YÜZDE 4.5
YEP'teki tahminin tutması halinde memur ve memur emeklilerinin maaş ve aylıklarına 1 Ocak'tan geçerli olarak önce yüzde 3'lük normal sözleşme zammı yapılacak. Enflasyon da ikinci 6 ayda yüzde 4.5 gerçekleşirse bu zamma ilave olarak yüzde 0.5 fark eklenecek. SSK ve Bağkur emeklilerine de YEP'teki tahminlerin gerçekleşmesi halinde 2021 yılının ilk 6 ayı için aylıklara yüzde 4.5 zam yapılacak.
TABAN MAAŞLAR NE KADAR OLACAK?
Enflasyonun öngörülere göre gerçekleşmesi halinde en düşük memur maaşı (15/1 hizmetli) toplam yüzde 3.5 zamla 3.523 liradan 3.646 liraya, en düşük memur emeklisinin maaşı da da 2.814 liradan 2.912 liraya çıkacak. En düşük esnaf maaşı 1.627 liradan 1.700 liraya, en düşük çiftçi emeklisi aylığı 1.534 liradan 1.603 liraya çıkacak. SSK emekli aylığı en düşük 1.500 lira olarak uygulanıyor. 1.700 lira maaşı olan SSK emeklisi de YEP'teki hedeflere göre ocak itibarıyla 1.777 lira almaya başlayacak.
YEP'TEN İPUCU GELİYOR
Yeni Ekonomi Programı'ndaki 2020 TÜFE tahminine göre 6 aylık enflasyon yüzde 4.49 olacak. Bu durumda Ocak'ta SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 4.49, memurlar ve memur emeklileri ise yüzde 3.49 zam alacak.
MEMURA FARK ÖDENECEK
Memurlara ve memur emeklilerine ocakta hakem kurulu kararı kapsamında yüzde 3 zam görünürken, Yeni Ekonomi Programı'ndaki TÜFE tahminine göre enflasyon farkı ile bu oran artabilecek. 2020'nin ikinci 6 aylık dönemindeki enflasyon yüzde 4'ü aşarsa, aşan kısım zam oranına eklenecek.Programdaki yüzde 10.5'lik tahmin, 2020'nin ikinci yarısındaki enflasyonun yüzde 4.49 olarak gerçekleşebileceğini gösteriyor. Bu tahmine göre, Ocak zammı yüzde 0.49 enflasyon farkıyla yüzde 3.49'a çıkabilecek.
ARTIŞA GÖRE DEĞİŞECEK
Ocak artışı yüzde 3 olursa en düşük maaş; memurlarda 3 bin 719 liradan 3 bin 830 liraya, memur emeklilerinde 2 bin 814 liradan 2 bin 898 liraya yükselecek. Eğer oran yüzde 3.49'a yükselirse, en düşük memur maaşı 3 bin 849, memur emeklisi maaşı da 2 bin 912 liraya ulaşacak.
MESAİ ÜCRETİNE DİKKAT
Fazla mesai yaptığımızda mesai ücretlerimizi zamanında alamıyoruz. Mesaiye kalmayınca işten çıkartılmakla tehdit ediliyoruz. Fazla mesai yapmak zorunda mıyız? Bu konuda ne yapmamız gerekiyor? (Bir grup işçi) İş Kanunu'na göre, işçinin yazılı onayı olmadan işveren işçiye fazla mesai yaptıramaz. Fazla mesai onayı her yıl için ayrı alınır. İşçi onay vermişse o yıl için fazla çalışma yapmak zorundadır. Fazla çalışma yıllık 270 saatten fazla olamaz. Yine İş Kanunu'na göre ücretlerin ve fazla çalışma ücretlerinin en geç ayda bir ödenmesi zorunludur.
TÜFE VE TEFE NASIL HESAPLANIR?
TÜFE yani Tüketici Fiyat Endeksi hesaplamaları, ülke genelindeki tüketim mallarını kapsıyor. Gıda ürünlerinden ender tüketilen mallara ve sosyal harcamalara kadar her şeş TÜFE kapsamında değerlendiriliyor. Hesaplama yapmak için ise belli bir dönemin baz alınması gerekmektedir. TÜFE hesaplamalarında istatistik verilerinden yararlanılır.
TEFE hesaplamalarında ise ekonomik çalışma alanları ve sanayi kolların olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. TEFE'de ürün rafa gelmeden önceki fiyatı hesaplanmaktadır. TEFE'deki artışlar kısa bir süre sonra TÜFE'de de artışları meydana getirmektedir.
ENFLASYON NEDİR?
Enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır. Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir. Diğer bir deyişle, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir. Örneğin aylık enflasyon oranının yüzde 1 olması, o ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya göre yüzde 1 oranında arttığını gösterir. Yıllık enflasyonun yüzde 30 olması da, fiyatların bir önceki yıla göre ortalama yüzde 30 oranında arttığını, örneğin geçen yıl 200 TL'ye alınan bir mal sepetinin bu yıl ancak 260 TL'ye alınabileceğini ifade eder.
Enflasyonun düşmesi; fiyatların düşmesi, insanların alım gücünün artması, gelirlerinin yükselmesi demek değildir. Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar ve refah demektir.
Enflasyon oranları, merkez bankalarının para politikalarında atacağı adımları doğrudan etkileyebileceğinden, kurlar üzerinde de oldukça etkilidir. Çünkü enflasyon oranı, merkez bankalarının faiz oranları üzerinde yapacağı değişiklikler için öncü göstergelerdir. Örneğin, enflasyon oranlarının, merkez bankalarının hedeflerinden yukarı yönde sapması durumunda faizlerde artış beklentisi ön plana çıkarken, enflasyon oranının merkez bankalarının hedeflerinin altında kalması durumunda ise faizlerde düşüş beklentisi ön plana çıkmaktadır.
Örneğin; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2016 yılı enflasyon hedefini 5% olarak belirledi. Ancak yaşanan yurt içi yurt dışı gelişmeler bu enflasyon hedefinin sapmasına sebep olabilir. Bu sapma oranının kesin bir değeri olmamakla birlikte TCMB global piyasaların gidişatını göz önünde bulundurarak faizlerde artışa gider ise USDTRY VE EURTRY kurlarında (Türk Lirası'nın değer kazancı nedeniyle) aşağı yönlü hareketler izlenebilir. Veya, mevcut konjonktür TCMB'nin faizleri düşürmesine sebep olursa bu durumda USDTRY ve EURTRY kurlarında (Türk Lirası'nın değer yitirmesi nedeniyle) yükselişler söz konusu olabilir. Tabi ki kur hareketlerinde enflasyon tek başına etken olmamakla birlikte, volatiliteye sebep olabilecek önemli bir veridir.
ENFLASYON NASIL HESAPLANIR?
Enflasyonu hesaplamak resmi istatistik kurumları açısından oldukça zor olmakla birlikte, temsili bazı mallardan bir sepet oluşturularak hesaplama gerçekleştirilir. Sonra da bu sepet değerinin zaman içerisindeki değişimleri gözlemlenir. Oluşturulan bu endeksin genel olarak iki hesaplanma yöntemi bulunuyor;
– Tüketici Fiyat Endeski (TÜFE – CPI): Tüketim malları veya hizmetlerinin (benzin, gıda, giyim, otomobil gibi) hesaplanmasında kullanılır. Tüketicinin perspektifinden değişimi gösterir.
– Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE – PPI): Yurtiçinde üretilen mal ve hizmetlerden oluşturulan endeksteki değişimleri gösterir. Bu da üreticinin perspektifine göre yorumlanmaktadır.
Yukarıdaki iki kategori için de, mevsimsel (geçici) etkilerin bulunmadığı ve Çekirdek (Core) olarak adlandırılan hesaplama yöntemleri bulunmaktadır.
Bu göstergeler büyük çaptaki anketler olarak düşünülebilir. Her ay, resmi istatistik kurumları, perakende satışçılar, hizmet sağlayıcıları, benzin istasyonları ve muayenehane gibi birçok yeri fiyat değişiminin saptanması için inceler.