"Elbette bunu yaparken küresel iş birliklerinin sunduğu imkanlardan azami derecede faydalanmak istiyoruz ve faydalanacağız. Ülkemize yatırım yapan herkese, yerli veya yabancı ayırt etmeksizin eşit davranıyoruz, aynı imkanları sunuyoruz. Sanayi ve teknoloji politikalarımızın odağında bulunan inovasyon, dijital dönüşüm, girişimcilik, beşeri sermaye ve altyapı bileşenlerinin her birine yönelik eylemlerimizi hayata geçirmeye başladık. Küresel şirketler, bu başlıkların her birinde hızlandırıcı rol üstlenebilir."
 "YENİLİKÇİ ÜRÜNLERİ TÜRKİYE'DEN ÇIKARABİLİRİZ"
Varank, doğrudan yabancı yatırımların rekabet gücü kazanma, istihdam oluşturma ve Ar-Ge ekosistemini besleme yönleriyle kritik öneme sahip olduğunu belirterek, "Ülkemizde bulunan ya da yeni yatırım yapmayı planlayan global şirketlerden öncelikli beklentimiz, çok güçlü olan tedarikçilerimizden en iyi şekilde faydalanmaları. Global şirketlerin, erken dönem girişimcilere sipariş vermesi ve onları teknoloji tedarikçisi olarak kullanması, aslında her iki taraf açısından da büyük avantajlar getiriyor." dedi.
Girişimcilik ekosistemindeki temel sorunlardan birinin finansa erişim olduğuna işaret eden Varank, bunun önüne geçebilmek için girişim sermeyesi fonları kurmaya başladıklarını hatırlattı.
Varank, küresel şirketlerin bu fonlara yatırım yapıp, start-up'ların ve scale-up'ların rekabet gücü kazanmasına katkı sağlayabileceğini ifade etti.
Sanayinin dijital dönüşümünü ve yalın üretimi teşvik etmek üzere, model fabrikalar açtıklarını ve çeşitli teşvik mekanizmalarıyla KOBİ'leri desteklediklerini aktaran Varank, "Bu noktada global firmalardan beklentimiz, ana merkezlerinde sahip oldukları teknolojik yetkinlikleri, Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetlerini ülkemize taşımaları." diye konuştu.
Varank, Türkiye sanayisinin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında, zor zamanlarda nasıl inovatif çözümler üretebileceğini ispatladığına dikkati çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu çözümlerin, uluslararası iş birlikleriyle çok daha başka bir seviyeye ulaşacağını düşünüyorum. Dünyanın konuştuğu teknolojileri, yenilikçi ürünleri Türkiye'den çıkarabiliriz. Önümüzde mutlaka değerlendirilmesi gereken bir fırsat penceresi var."
"KÜRESEL TEKNOLOJİ DEVLERİYLE İŞ BİRLİĞİ GELİŞTİRİYORUZ"
Türkiye'nin teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna gelme hedefine işaret eden Varank, yüksek teknolojiye sahip global firmaların, Türkiye ekosisteminde yer almasının tedarikçi firmaların da kabiliyetlerini bir üst basamağa taşıyacağını dile getirdi.
Varank, bu durumun, tedarikçi altyapısını geliştirdiği gibi küresel inovasyon merkezi olma hedefine de katkı yapacağını ifade ederek, bu alanda sahip olunan imkan ve avantajları anlattı.
Küresel teknoloji devleriyle geliştirdikleri iş birliklerine de değinen Varank, şunları kaydetti:
"IBM ile yapay zeka alanında, kimya ve demir yolu sektörlerine yönelik iş birliği projeleri geliştiriyoruz. Bunun gibi iş birlikleri, insan kaynağımızın niteliklerini daha da ileri taşıyıp, yeni yatırımların ülkemize kazandırılmasında kritik rol oynayacak. Türkiye, güçlü altyapısı ve sürekli gelişen ekonomisiyle önümüzdeki dönemde küresel inovasyon merkezi olma yolunda hızla ilerleyecek."