'Beyaz altın' rezervinin yüzde 85'i Türkiye'den yapılıyor! Birçok ülkeden talep var

Türkiye rezervinin yaklaşık yüzde 85’i sadece Eskişehir’deki ocaklarda yerin neredeyse 100 metre altından çıkarılan lületaşı, sanayinin yanı sıra özellikle pipo ve hediyelik eşya yapımında kullanılıyor. Beyaz altın ya da denizköpüğü adıyla bilinen lületaşı, başta Çin olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilirken, son dönemlerde yeni çırak ile ocağa inecek işçi bulunamadığı için meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Lületaşı ustalarından Fehmi Yavuz, "Ben bu taşa aşığım. Her işimi bırakıyorum, ocağa gelip bu taşa sarılıyorum. Bizim meslek odamız bile yok. Sayımız az olduğu için. Biz saatçiler odasına kayıtlıyız" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :18 Aralık 2020 , 08:50 Güncelleme Tarihi :18 Aralık 2020 , 08:50
’Beyaz altın’ rezervinin yüzde 85’i Türkiye’den yapılıyor! Birçok ülkeden talep var

İÇİNDEKİLER

Yaklaşık 3 bin yıllık tarihe sahip olan ve Türkiye rezervinin yüzde 85'inin çıkarıldığı Eskişehir'de beyaz altın ya da denizköpüğü adıyla bilinen lületaşı, hediyelik eşya yapımında kullanılıyor. Eskişehir'e gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği tarihi Odunpazarı evlerinin bulunduğu dar sokaklardaki dükkanlarda satışa sunulan ve ustaları tarafından oyularak yapılan pipo, tespih ile biblo gibi süs eşyaları kentin en önemli el sanatları arasında yer alıyor. Eskişehir'de kent merkezine yakın Sarısu, Yenişehir, Karaçay, Söğütçük, Beyazaltın, Nemli, Kümbet, Kepeztepe, Karatepe ve Karahöyük mahallelerinde yerin yaklaşık 100 metre derinliğinden çıkarılıyor. Ancak son dönemde yeni çırakların yetişmemesi ve ocaklara inecek işçi bulunamaması nedeniyle meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

'LÜLETAŞI SADECE ESKİŞEHİR'DE ÇIKIYOR'


Eskişehir'de 11 yaşından bu yana lületaşı çıkararak ustalığını yapan evli ve 2 çocuk babası Fehmi Yavuz (54), lületaşının sadece Eskişehir'de çıkarılmasına rağmen yeterli ilgiyi görmediğini söyledi. Ailesinin 6 nesildir lületaşı sektöründe olduğunu ifade eden Yavuz, "11 yaşımdan beri bu işi yapıyorum. Rahmetli babamla da giderdim. Bu babamın dedesinin mesleği. Yaklaşık 6 nesildir bu işi yapıyoruz. Bu iş bizim ekmeğimiz. Doğduk bu işi gördük, bu işle büyüdük. Lületaşına eskiden sadece bizim köyümüzden 500 kişi gelirken, şimdilerde tüm köylerden lületaşı ocaklarında çalışan 50 kişi var. Lületaşının bu durumda olmasına çok üzülüyorum. Bu lületaşı dünyada sadece Eskişehir'de çıkan bir taş. Altın, elmas gibi madenler dünyanın her yerinde çıkıyor ama lületaşı sadece Eskişehir'de çıkıyor. Bundan daha yerli ve milli bir şey tanımıyorum ben. Tüm dünya bu taşı çok seviyor, çok talep var ama biz lületaşımıza ne yazık ki sahip çıkamıyoruz. Bütün dünya çok seviyor lületaşını ama Eskişehir'de bile 'lületaşı nedir?' diye sorsan 100 kişiden 10'u zor biliyor. Hala ne olduğunu bilen yok. Dünyada halen 'Viyana taşı' olarak geçiyor bu taş. Yani içler acısı bir durum. Bu taş Türkiye'den, Eskişehir'den çıkıp ihraç ediliyor ama dünya 'Viyana taşı' diye biliyor" dedi.

'SAATÇİLER ODASINA BAĞLIYIZ'

Lületaşından yapılan ürünlerin başta Çin olmak üzere birçok ülkede çok sevildiğini anlatan Fehmi Yavuz, az sayıda meslek erbabı kaldığı için meslek odası olarak Saatçiler Odası'na kayıtlı olduklarını söyledi. Lületaşına olan sevgisini 'ben bu taşa aşığım' diyerek anlatan Yavuz, "Yaklaşık 25 sene önce Hanifi Demirkol isminde bir valimiz gelmişti Eskişehir'e. Bu valimiz 2- 3 yıl kurs verdirmişti. Şimdi hala oradan yetişen ustalarla devam ediyoruz. Bizim neslimizden pipo, satranç takımı, biblo yapmasını bilenler o valimizin sayesindedir. Şimdilerde açılan 3 aylık kursun hiçbir faydası olmaz. Çinliler bu taşın hastası. Önceden pazarımızın büyük çoğunluğu Amerika, Almanya'ydı. Şimdi Çinliler onlara ürün bırakmıyor. Çok seviliyor. Ben bu taşa aşığım. Her işimi bırakıyorum, ocağa gelip bu taşa sarılıyorum. Bu işi sevmeyen zaten yapamaz. Bizim meslek odamız bile yok. Neden yok? Sayımız az olduğu için. Biz Saatçiler Odası'na kayıtlıyız. Saatçiler Odası bizimle ilgilenir mi? Biz kime nasıl derdimizi anlatacağız? Bu lületaşında daha fazla çırak yetişse, ocağa daha fazla giden olsa Eskişehir'in yarısına sadece bu lületaşı bakar" şeklinde konuştu.

EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARIYOR

Lületaşı ustalarının yanı sıra yerin 100 metre kadar derinine inerek taş çıkaracak işçi de bulunamıyor. Geçmiş yıllarda sayısı binlerle ifade edilen ocakçı sayısı son dönemde 10'a kadar düştü. Fehmi Yavuz'un lületaşı ocağında yerin 65 metre derinliğinden hilti ile lületaşı çıkaran Yusuf Tuncer (51) ekmeğini taştan çıkarmaya çalıştığını söyledi. Yaklaşık 15 yıldır lületaşı sektöründe çalıştığını ifade eden Tuncer, "Bu işi 15 yıldan bu yana bilfiil yapıyorum. Yapıyorum ama zaruretten. İşimiz yok, bulmak için uğraşıyoruz. Çok tükendi bu iş. Lületaşını bulmak çok zor. Yapan 3- 4 ekip kaldı, 3'er kişiden 9 kişiyiz. Bizim köyde bu işi yapan 9 tane insan kaldı. Bu işin sonu yok gibi, tükendi damarlar. Şu kuyuya ineli 6- 7 ay oldu, 2- 3 bin liralık malzeme çıkartamadık. 'Allah'tan umut kesilmez' diyoruz arıyoruz. İnşallah bulunacak. Bizim mesleğimiz, atalarımızdan gördüğümüz iş bu" dedi.

'BU İŞTEN ZENGİN OLANINI DUYMADIM'
Lületaşının bulup çıkarmanın göründüğü kadar kolay olmadığını anlatan Tuncer şunları söyledi:
"Evimizin geçimini bu işten sağlıyoruz. Allah bereket versin, zengin de etmedi aç da koymadı. Kimseye muhtaç olmadan yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Üç çocuğum var, iyi kötü okuttum bu işleri yaparak. Bulduğumuz günler de oldu, bulamadığımız günler de çok oldu. Göründüğü gibi kolay bir iş değil. Bir sene ben yaşadım, 8 ayda evime 100 lira para götüremedim. Sağda solda iş aradım öyle günümü geçirdim. Azıcık rahatlayınca yine bu işleri yapıyoruz. Bugün bereket versin yine de en azından yevmiyemizi aldık. İyi, güzel parçalar çıktı. İyi kötü ekmek parasını çıkarttık. Taşı bulmak çok zor. Bu işten zengin olanını duymadım. Bu işi yapıp da ihya olanını duymadım. Bir sene kazanmış, ertesi sene arayacağım diye önceki kazandıklarını yemiş."


DÜKKANLARDA SATILIYOR
Eskişehir'de yerin altından çıkarıldıktan sonra ustalar tarafından işlenen lületaşları çoğunlukla pipo ve hediyelik eşya haline getirilerek dükkanlarda satılıyor. Ancak pandemi nedeniyle şehre turistlerin gelişi durunca, satışlar da azaldı. Birçok esnaf lületaşı hediyelik eşya dükkanlarını açmaz oldu. Atlıhan El Sanatları Çarşısı'nda lületaşı hediyelik eşya satan Meliha Öztopçu, mesleğin zor bir dönemden geçtiğini ifade ederek, "Bu meslek babamızın mesleği. Babam şu an 85 yaşında, bu mesleği 60 yıldır yapıyor. Nikotini çeken bir taş olduğu için pipo yapılır. Kalan parçalardan da tespih, takı, biblo, zarf açacağı, satranç takımları yapılıyor. Bizim isteğimiz bunun sadece pipo ile sınırlı kalmaması. Çok farklı ürünler yapılabilir ama bunları yapacak ustalar maalesef Eskişehir'de yok. Usta başka iş buluyor, kalan zamanında lületaşı işliyor. Çünkü bu bir evin geçimini sağlayacak bir meslek değil" şeklinde konuştu.


FESTİVALİ DE VAR
Eskişehir'in en önemli geleneksel el sanatları arasında yer alan lületaşı için Odunpazarı Belediyesi 2 yıldır lületaşının diğer adı olan 'Deniz Köpüğü' ismiyle festival düzenliyor. Tarihi Odunpazarı evlerinin bulunduğu meydanda yapılan festivalde lületaşı ustaları kurulan stantlarda el becerilerini göstererek, hediyelik eşyalar üretip satıyor. Festival bu yıl pandemi nedeniyle yapılamadı. Lületaşından yapılan aralarında pipo, tespih ve biblo gibi süs eşyalarının da bulunduğu ürünler dükkanlarda özel siparişler hariç 10 TL'den 500 TL'ye kadar değişen fiyatlarla satılıyor.