Son dakika haberi... CHP, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerine ilişkin yalanlar ve iftiralarla algı operasonu yapmaya soyundu. Fakat AK Parti'den yapılan açıklamalarla bu yalanlar çöktü. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Canikli, muhalefeti 'cehalet'le suçladı. KİT Komisyonu Başkanı Savaş da söylemlerin art niyetli olduğunu belirtti.
SABAH'ta yer alan habere göre, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, CHP'ye madde madde cevap verdi. Ekonomi biliminin temel kuralları görmezden gelinerek, "128 milyarı kime sattınız? düşük fiyattan mı sattınız?" şeklinde sansasyonel ifadelerle kaotik ortam yaratılmaya çalışıldığını anlatan Canikli, "Merkez Bankası doların fiyatını belirlemez. Fiyat piyasada oluşur. Merkez Bankası piyasada oluşan fiyattan dolar satar. Bu nedenle, Merkez Bankası'nın doları ucuza veya pahalıya sattığına ilişkin değerlendirmeler en hafif ifade ile cehalet ürünüdür" dedi.
'UCUZA SATILDI' İDDİASI YALAN
Cari açığın finansmanı için Merkez Bankası'nın 30 milyar dolar döviz sattığını, 2019 ve 2020 yıllarında toplam 36 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildiğini anlatan Canikli, şöyle konuştu:
"75 milyar doları Türkiye'de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış. Yani 75 milyar dolarlık TL cinsinden hesaplarını dolara çevirmişler. Bu 75 milyar dolar Türkiye'deki bankalarda hesaplarda durmaktadır. Özel sektör dış borcunu ödemek için 43 milyar dolar satın almış (özel sektörün 2018'in sonundaki toplam dış borcu 298 milyar dolar iken 2020'nin sonunda 255 milyar dolara düşmüş.) 2019 ve 2020 yıllarında 12 milyar dolar portföy yatırımcısının çıkışı olmuş. Yani yabancı yatırımcı daha önceki yıllarda Türkiye'ye getirip TL'ye çevirerek portföy yatırımında kullandığı dövizinin 12 milyar dolarlık kısmını dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürmüştür. Yani 12 milyar dolarlık döviz satın almıştır. Bu dört kalemi topladığımızda 160 milyar dolara ulaşılmaktadır. Bu rakam 128 milyar doların bir hayli üzerindedir. Bu durum Merkez Bankası'nın 2019 ve 2020 yıllarında 160 milyar dolar satış yaptığı anlamına gelmiyor. Çünkü ödemelerin tahakkukunda dönemsel kaymalar ortaya çıkabiliyor. Bu tablo bize 128 milyar doların tamamının yukarıda belirtilen ödemelerin finansmanında kullanıldığını göstermektedir.
Özetleyelim; 128 milyar doların 36 milyar doları ile altın ithal edilmiştir ve bu altınlar Cumhuriyet altını, bilezik ve benzeri yatırım aracı olarak Türk halkının evindedir. 75 milyar doları Türkiye'deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında durmaktadır. Özel sektör, 43 milyar dolarlık yurtdışına olan döviz borcunu ödemiş. Yabancı portföy yatırımcı 12 milyar dolar satın alarak yurtdışına çıkarmıştır. Tekrar hatırlatalım Merkez Bankası doğrudan ve dolaylı tüm döviz satışlarını piyasa fiyatından gerçekleştirmiştir. 'Ucuza dolar satıldı' iddiası kocaman bir yalandır. Döviz satışında hiç kimseye farklılık ve ayrıcalık yapılmamıştır. Piyasanın işleyişi itibari ile böyle bir durumun olması da zaten mümkün değildir. Bir doların dahi nereye satıldığı bellidir. Merkez Bankası'nın doğrudan veya dolaylı olarak sattığı dövizi piyasadan satın alanların kimlikleri ve ne kadar döviz aldıkları devletin kayıtlarında vardır."
ALGI OPERASYONU TBMM'YE DE TAŞINDI
Algı operasyonu TBMM'ye de taşındı. KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, döviz arzının azaldığı, hatta tamamen kesildiği, döviz talebinin ise arttığı dönemlerde ekonomide tüm kesimlerin döviz taleplerinin karşılanması için rezervlerin kullanılması gerekebileceğini anlattı. Savaş, "Aksi hâlde iki yol karşımıza çıkar; ya faiz artıracaksınız ya da IMF'ye gideceksiniz. Bu yöntemlere başvurmadan bir mücadeleye girmek belli ki, birilerini rahatsız etti, etmeye de devam edecektir" dedi.
2020'de mal ihracatında 12 milyar, hizmet ihracatında ise 30 milyar dolarlık bir kayıp yaşandığını belirten Savaş, "2019 yıl sonu itibarıyla Türkiye'de yerleşik gerçek ve banka dışı tüzel kişilerce tutulan yabancı para mevduat düzeyi ise 194 milyar dolardan 2020 yılı sonu itibarıyla 235 milyar dolara yükselmiştir. 2019'da 6.8 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesi 2020'de 36.7 milyar dolar açık vermiştir. 2019'a göre cari işlemler dengesinde 45 milyar dolar sapma yaşanmıştır. Bilanço açık ve net bir şekilde ortadayken buharlaşan ve kaybolan bir döviz rezervinden bah- setmek anlamsızdır; bu, tamamen art niyetli bir söylemdir" diye konuştu.
"ALINAN HER KARAR TÜRKİYE'NİN REFAH SEVİYESİNİ ARTIRMAK İÇİNDİR"
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer de ticaret savaşları ve hemen arkasından gelen pandemide Türk ekonomisinin temel makro dengeleri koruduğunu belirterek, "Merkez Bankası'na ilişkin alınan her karar, Türkiye'nin refah seviyesini artırmak içindir; alınan her karar, 83 milyona güçlü bir gelecek inşa etmek içindir" dedi.