Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan CHP'nin 128 milyar dolar yalanını bir kez daha açığa çıkardı!

Son dakika haberi... Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin çarpıcı mesajlar verdi. CHP'nin yaydığı 128 milyar dolar yalanını bir kez daha yüzlerine vurdu. Elvan, Yapılan işlemleri anlatarak her şeyin yasal olduğunu açıkladı. "Bir grup diyor ki 128 milyar dolar. Kimisi 130 milyar dolar. Bu siyasi amaçla kullanılıyor." ifadelerini kullanan Elvan, "CHP kapı duvar ne söylersen söyle... Onlar aynı şeyi tekrar etmeye devam ediyorlar." şeklinde konuştu. İşte Elvan'ın açıklamaları...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :06 Mayıs 2021 , 21:45 Güncelleme Tarihi :07 Mayıs 2021 , 01:04
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan CHP’nin 128 milyar dolar yalanını bir kez daha açığa çıkardı!

İÇİNDEKİLER

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan CNN Türk canlı yayınından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde merkezi yönetim bütçesinden bugün itibarıyla 78,6 milyarlık harcama yapıldığını belirterek, "İşsizlik Sigortası Fonu ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan yapılan ödemeleri de dahil edince 133,7 milyar liralık harcama yapıldı." dedi.

Koronavirüs sürecinde küresel ekonomideki gelişmeleri değerlendiren Elvan, küresel büyümenin yüzde 3,3 daraldığını, dünya ticaretinin yüzde 8,5 küçüldüğünü, tedarik zincirlerinde problemler yaşandığını, ülkelerin arz şoklarıyla karşılaştığını anlattı. Elvan, bu süreçte Merkez Bankalarının da ciddi parasal genişlemeye gittiğine işaret ederek, devlet ve özel kesimin borçlanmasında artışlar olduğunu ve kamu maliyesinde ciddi sıkıntıların ortaya çıktığını ifade etti.

Elvan, dünyanın son derece sıkıntılı ve kimsenin beklemediği bir süreç yaşadığını aktararak, "Ülkeler bu sürecin bu kadar uzun süreceğini düşünmüyordu, biz de aynı kanaatteydik. Küresel ölçekte işçi ve esnaf kesimi sıkıntılar yaşadı. Şunu da yadırgıyorum: Sanki küresel ölçekte bu tür sıkıntılar yaşanmıyor, sadece bu sıkıntılar Türkiye'deymiş gibi bir bakış açısının yanlış olduğunu düşünüyorum. Salgın döneminde küresel ölçekte 114 milyon insan işsiz kaldı." diye konuştu.

Salgın döneminde küresel ölçekte tasarruf oranlarında artış görüldüğünü de anlatan Elvan, "Bu dönemde 5,5 trilyon dolarlık ilave tasarruf sağlandı. Önümüzdeki süreçte belki bambaşka bir tabloyla karşı karşıya kalacağız." ifadesini kullandı.

Bu yıldan itibaren küresel ölçekte güçlü büyüme beklendiğine dikkati çeken Elvan, sanayi sektörü başta olmak üzere ekonomik aktivitenin canlandığını, şu anda üretim ve ticaretin kriz öncesi dönemden daha iyi durumda olduğunu anlattı.

Elvan, bu dönemde dünyanın önemli bir borçlanma problemiyle yüzleşeceğini belirterek, bu dönemde dijitalleşme alanının ise fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Uzaktan çalışmanın da ciddi ölçüde yaygınlaşacağını düşündüğünü aktaran Elvan, Türkiye dahil dünya genelinde yazılım sektöründe de hizmetler sektöründeki gibi istihdam yaratılmasının beklendiğini ifade etti.

"TÜRKİYE TEDARİK KONUSUNDA AVANTAJ SUNUYOR"
Ülkelerin salgın sürecinde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı artık bölgesel tedarik zincirlerine yöneleceğine de işaret eden Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'ye stratejik konumu, nitelikli insan altyapısı, genç dinamik nüfusu yanında Avrupa Birliğiyle Gümrük Birliği anlaşmasının olması çok ciddi avantaj sunuyor. Türkiye, ürün çeşitliliği itibarıyla gelişmekte olan ülkeler içinde önde gidiyor. Biz istediğimiz her şeyi üretebiliyoruz. Türkiye'nin çok büyük avantajları var. Şunu da biliyoruz, geçmişte Türkiye'ye yatırım yapmayı düşünüp Doğu Avrupa'ya yatırım yapan bir çok firmanın bir süre sonra pişman olduklarını, 'keşke Türkiye'ye yatırım yapsaydık' şeklinde ifade ettiklerini biliyoruz."

Elvan, küresel ölçekte emtia fiyatları ve faizlerdeki artışa da dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Özellikle ocak ayından itibaren ABD 10 yıllık tahvillerinde ciddi artış oldu ki 4 aylık süreçte yüzde 80'e yakın tahvil faizlerinde artış söz konusu oldu. Bunun daha da artacağı yönünde görüş ifade edenler oldukça çok. Faizlerin artmasıyla gelişmekte olan ülkelere fon akışı neredeyse durma noktasına geldi. 2020 son çeyreğinde gelişmekte olan ülkelere olan sermaye akımı 200 milyar dolar iken, bu yılın mart ayında ise bu rakam sadece 10 milyar dolar oldu. Özellikle finansman ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki süreçte zorlanacağını buradan ifade etmek istiyorum. Sonuç olarak ne yapılması gerekiyor? Ciddi tehditlerin olduğu bu süreçte küresel ölçekte önemli bir koordinasyona ihtiyaç var. G20, AB, OECD, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlara çok büyük sorumluluklar düşüyor."

"İSTİHDAMDA DAHA İYİ DURUMDAYIZ"
Türkiye'nin ise Kovid-19 sürecinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin avantajlarını ciddi ölçüde kullandığını ve çok hızlı karar alarak sorunların çözümünde önemli adımlar attığını ifade eden Elvan, Türkiye'nin bu süreci başarıyla yürüttüğünü vurguladı.

Elvan, işsizlikteki artış eğilimini önleyecek tedbirler yanında, firmaların ayakta kalmasını sağlayacak önlemleri aldıklarını anlatırken, şu anda Kovid-19 öncesindeki dönemde istihdam edilen kişi sayısından daha fazla istihdamın sağlandığını söyledi.

Bakan Elvan, Kovid-19 sürecinde sağlanan desteklere ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Merkezi yönetim bütçemizden 2020-2021 döneminde bugün itibarıyla yapılan harcama 78,6 milyar lira oldu. İşsizlik Sigortası Fonu ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan yapılan ödemeleri de dahil edince bugün itibariyle 133,7 milyar liralık harcama yapıldı. Şu anda uygulanan destekler var, kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin gibi destekler var, lokanta ve restoranlara yönelik destekler var, sosyal yardımlaşmadan sağlanan bir destek var, esnafa yönelik destekler var. Önümüzdeki haziran sonuna kadar yapılacak destekleri de dahil edince, bu rakam 2020-2021 yılları için 175,7 milyar liraya tekabül ediyor. Yani haziran sonuna kadar yaklaşık 176 milyar liralık harcama (bütçe, İşsizlik Sigortası Fonu ve sosyal yardımlaşma dahil) yapmış olacağız. KGF kredileri dahil kredi programlarını dikkate alınca firmalara şu ana kadar 315 milyar liralık kredi verildiğini görüyoruz. Ertelemeler ne kadar? Tarım Kredi Kooperatiflerine yönelik, esnaf kredi ertelemesi var, vergi ve SGK prim ertelemeleri var, bunların da toplam tutarını bütün olarak aldığımızda şu an için gerçekleşen 206 milyar lira. 2021 sonu itibariyle ne olacak, 219 milyar lira olacak. Şu anda bizim programımız bu şekilde."

"İLAVE DESTEK GEREKİYORSA VERİLECEK"
Bu sürecin zorluğuna dikkati çeken Elvan, "Çok iyi gidiyoruz, vatandaşlarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Kamu maliyesi tarafında elimizden gelen desteği vermeye devam ettik. Önümüzdeki süreçteki gelişmelere bağlı olarak yine desteklerimiz olabilir, vatandaşların ihtiyaçları, talebi bizim için çok derece önemli. Hemen hemen tüm kesimlere dokunmaya çalıştık, destek olmaya çalıştık. Bundan sonraki süreçte de bu desteğimiz sürecek." dedi.

Elvan, ilave bir destek olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de "Bu dinamik bir süreç, gelişmelere bakacağız, örneğin kısa çalışma ödeneğini haziran sonuna kadar uzattık, gelişmelere göre hareket edeceğiz. Tabii burada aşılamanın hızı, salgının seyri de önemli. Eğer yeni bir şokla karşı karşıya kalırsak elbette hükümet olarak üzerimize düşen görevi yapacağız, ilave destek verilmesi gerekiyorsa bunlar mutlaka verilecek." diye konuştu.

Türkiye'nin 2020 yılındaki yüzde 1,8'lik ekonomi büyümesini değerlendiren Elvan, G20 ülkeleri arasında Türkiye'nin pozitif ayrışan iki ülkeden biri olduğunu ifade etti.

Elvan, Türkiye'nin geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 4,5 büyüme performansı gösterdiğini ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ikinci çeyrekte yüzde 10'un üzerinde küçülmenin söz konusu olduğunu, istihdamdaki 2,5 milyon civarında kişinin işsiz kaldığını belirterek, bu aşamada da firmaların desteklenmesi amacıyla güçlü bir kredi genişlemesine gidildiğini hatırlattı. Bunun getirdiği iç talebin enflasyon görünümünü bir ölçüde olumsuz etkilediğini, ithalatı ve cari açığı bir miktar daha yukarı çektiğini vurgulayan Elvan, bunlara yönelik de gerekli tedbirleri aldıklarını kaydetti.

Üretim yönü itibarıyla da sanayi ve tarım sektörünün iyi performans gösterdiğini dile getiren Elvan, bu dönemde alınan tedbirler sayesinde 2021 yılına güçlü bir şekilde girdiklerini söyledi.

Bakan Elvan, 2021 yılı ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetlerin oldukça güçlü seyrettiğini, ara malı ve yatırım malı kapasite kullanım oranlarında ciddi artış kaydedildiğini, PMI endeksinin yüksek, sanayi sektörünün oldukça canlı olduğunu gördüklerini belirtti.

İlk çeyrekte ihracat performansının da oldukça iyi gittiğini ifade eden Elvan, "Avro bölgesi 1 birim büyüdüğünde bizim ihracatımız 4- 4,5 birim artıyor. Avro bölgesi büyümesi için yüzde 4,4'lük büyüme tahmini var. Bizim ihracatımızdaki büyümenin de yüzde 16-20 arasında artış olacağını öngörüyoruz. Belki de Türkiye tarihinde ilk kez 200 milyar doları yakalayacağız." diye konuştu.

Elvan, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinde de bir ilerleme sağlanmasını ümit ettiğini kaydederek, bunun Türkiye'nin ciddi önünü açacağını ve katkıları olacağını düşündüğünü bildirdi.

Bu yılın, iç taleple dış talebin bir anlamda dengelendiği bir yıl olacağını ifade eden Elvan, şöyle konuştu:

"2021 yılı fiyat istikrarının özellikle gözetildiği, nominal talebin başarılı bir şekilde yönetildiği, yapısal reformlarımızın desteklediği bir büyüme yılı olacak. Vaka sayılarının seyri, aşılama hızı son derece önemli, yaz döneminde turizm alanındaki performansımız aşılama hızımıza ve Kovid-19 vaka sayımıza bağlı olacak, o nedenle biz kapandık şu anda. Turizm sektörü bizim için cari açık açısından son derece önemli. Turizmin cari dengeye güçlü bir destek vermesini arzu ediyoruz. İnşallah bayram sonrası vaka sayılarında çok ciddi bir düşüş söz konusu olur ve biz de turizm sezonuna çok rahat bir şekilde gireriz. Ülkeler bazı kriterler koydular, onları sağlamamız gerekiyor. 100 bin kişideki vaka sayısı önemli. Sağlık Bakanımızla dün kısa bir görüşme gerçekleştirdik. Vaka sayısının 8 - 9 bine düşmesi turizm sektörünün önünü açacaktır. "

BÜYÜME TAHMİNİ
Elvan, 2021 yılında büyümenin yarıya yakınının dış ticaret tarafından geleceğini öngördüklerini belirterek, "2021 yılı ilk çeyrek büyümesi yüzde 5,5 - 6 bandında olabilir, ikinci çeyrekte baz etkisi ile birlikte çift haneli büyüme göreceğiz muhtemelen, yılın genelinde de 5'in üzerinde bir büyüme gerçekleşeceğini düşünüyorum." dedi.

"BURADA SORUMLULUK DÜŞEN KİŞİLER BİZLERİZ"
Bakan Elvan, enflasyon artışına da değinerek, Fiyat İstikrar Komitesi kurulacağını, bu komite ile fiyatların kontrol edilmesinin söz konusu olmadığını, Türkiye'de serbest piyasa ekonomisinin bulunduğunu vurguladı.

Yapısal sorunların çözümü noktasında Ekonomi Reform Paketi'nde kapsamlı tedbirlerin olduğunu belirten Elvan, bunları teker teker uygulamaya koyacaklarını bildirdi.

Elvan, küresel ölçekte emtia, gıda ve petrol fiyatlarında artışlar olduğuna işaret ederek, "Bizim temel problemimiz büyümenin finansmanında. Bir iç tasarrufunuz var, diğer taraftan yatırımlar var ancak iç tasarruflar yatırım talebini karşılamıyorsa bunu dışarıdan sağlarsınız. Bu, tasarruf/yatırım açığı, bunun anlamı da 'cari açık' tır. Kalkınmanın öncelikleri ile büyümenin finansmanı arasında bir dengenin oluşturulması gerekiyor. Burada sorumluluk düşen kişiler bizleriz. " ifadelerini kullandı.

Özellikle cari açığı azaltmak, büyümenin finansmanı sorununu çözmek için yapılması gerekenin, ithal edilen ara malı ürünlerinin Türkiye'de üretilebilmesi olduğunu, söz konusu ürünlerin Türkiye'de üretilmesi için hükümet olarak yoğun bir çaba sarf ettiklerini, destekler verdiklerini anlatan Elvan, bunlara Ekonomi Reform Paketi'nde de yer verdiklerine dikkati çekti.

Ekonomi Reform Programı'nda, Sağlık Endüstrileri Başkanlığı ile Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı oluşturulacağının yer aldığını hatırlatan Elvan, savunma sanayisi alanında oluşturulan ekosistemin bu alanlarda da oluşturulacağını belirtti. Elvan, bunların Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile benzer bir yapıda olacağını bildirdi.

"TÜİK YIPRATILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Bakan Elvan, "Gerçek enflasyonun yüzde 30 olduğunu değerlendirenler var. Rakamlarla biri oynuyor mu?" sorusu üzerine de Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) mesleki açıdan tamamen bağımsız olduğunu, hiçbir şekilde teknik konularda talimatlandırılamayacağını söyledi. Elvan, "Siz enflasyonu sabah saat 10.00'da öğreniyorsanız ben de aynı saatte öğreniyorum. Bu kurum son derece güçlü ve nitelikli personeli olan bir kurum ancak bu kurum yıpratılmaya çalışılıyor." dedi.

Türkiye İstatistik Kurumundan bu konu ile alakalı aldığı bilgi notunu paylaşan Elvan, bir grubun kurumu yıpratmak amacıyla bazı açıklamalar yaptıklarını ifade etti.

Örneğin, otomobildeki ÖTV artışının enflasyona yansıması ile ilgili iddiaların "mesnetsiz" olarak tanımlandığı notta, söz konusu grubun enflasyon ölçümüne 2020 eylül ayında başladığının, ÖTV düzenlemesinin enflasyonu bir günde yüzde 5,8 artırdığı iddialarının ise gerçeği yansıtmadığının ifade edildiğini kaydeden Elvan, söz konusu etkinin yüzde 0,23 olduğunu söyledi. Elvan, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa TÜİK bu grup ile ilgili suç duyurusunda bulundu." dedi.

Elvan, bu grubun amacının TÜİK'i itibarsızlaştırmak olduğunu dile getirerek, bu grubun verilerini muhalefet partilerinin kullanarak açıklamalar yaptığını söyledi. Elvan, vatandaşların bu açıklamalara itibar etmemesi gerektiğini belirtti.

Aynı grubun diğer iddialarına yönelik de açıklamalarda bulunan Elvan, TÜİK'in TÜFE ağırlıklarını 46 bin 656 haneden aldığı bilgilerle hesapladığını, enflasyon sepetini oluştururken her ay 550 binin üzerinde kişiye ulaşarak verileri topladığını, fiyatların resimlerini de çektiklerini vurguladı. Bakan Elvan, "Kesinlikle TÜİK'in rakamlarla oynaması, yüzde 30-40'lık bir enflasyon söz konusu değil." dedi.

"ENFLASYONLA MÜCADELE BİR NUMARALI ÖNCELİĞİMİZ"
Elvan, makro ekonomik istikrarın sağlanması açısından enflasyonla mücadelenin önemine işaret ederek, "Ekonomi yönetimi açısından enflasyonla mücadele bizim bir numaralı öncelik alanımız." ifadesini kullandı.

İstikrarlı bir büyüme, refah artışı için mutlaka fiyat istikrarını sağlamak gerektiğini dile getiren Elvan, "Sadece para politikasıyla bu işi çözemezsiniz. Kamu maliyesi alanında, ben göreve geldiğim günden bugüne kadar özellikle fiyat istikrarı konusunda Merkez Bankamıza gereken desteği veriyoruz. O konuda kimsenin kaygısı olmasın." diye konuştu.

Banka kredilerini yakinen takip ettiklerini dile getiren Elvan, bireysel kredilerde daha fazla bir artışın söz konusu olduğunu, ancak bu kredilerin daha çok yatırıma, üretime, ihracata gitmesini istediklerini belirtti. Elvan, "Gerekirse makro ihtiyati tedbirleri de alabiliriz. Arkadaşlarımız da çalışıyorlar." dedi.

CHP'NİN 128 MİLYAR DOLAR YALANI
Muhalefet önce bunu basit bir soru gibi yansıttı daha sonra farklı alanlara çekmeye başladı. İlk aşamada bu döviz kayboldu, buharlaştı dediler. Ve daha sonra biz MB Başkanımız ben ve Sayın Cumhurbaşkanımız açıklama yaptı. Muhalefetten bir vekilde bunun kaybolmadığını ifade etti. Bundan sonraki süreçte dendi ki "Bu hukuki değil" dendi. Kim söyledi Sayın Kılıçdaroğlu. Bu Hazine Müsteşarlığı mügah haline geldikten sonra Hazine Müsteşarlığının yetkileri Hazine ve Maliye Bakanlığına aktarıldı. Biz daha sonra açıklama yaparak "Bu yasaldır" dedik. Buna rağmen karşı taraftan yine "hukuksuzdur" dendi.


Bu protokol hukuken devam ediyor hale geldi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde şu deniyor. "Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Türk Lirasının dolaşımını ve istikrarına yönelik olarak Merkez Bankası Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte bunları uygulamalıdır." deniyor.

Merkez Bankası'nın kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının B bendi: Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak. Ve yabancı paralarla altın karşısındaki muadeletini tespit etmek ve kuru belirlemek. TL'nin yabancı paralar karşısındaki değerini belirlenmek için döviz ve efektiflerin vadeli alım ve satım ile dövizlerin TL ile değişiminin türevlerini yapmak.

Yani bu protokol yasaldır. Bunu özellikle vurgulamak istedim. Burada yasaya aykırı herhangi bir durum söz konusu değildir.

3. aşamada ne geldi. "Bunu kime sattınız?" dediler. MB Bankası eşleştirme platformlarında bu döviz değişim işlemleri gerçekleştiriliyor. Bir taraftan şunu söylüyor muhalefet: Bu protokol hukuksuzdur. Diğer taraftan "Bizi hukuksuz bir işlem yapmaya zorluyor.

Şimdi bunu kime sattınız? Muhabir banka üzerinden kime satmışlar vatandaşlara şirketlere. Bu bankaların elindeki veriler. Hande hanım siz A bankasından döviz aldınız, sizin bir birey olarak döviz aldığınızın açıklanması ticari sırla bağdaşır mı? Bunu alanlar kimler? Yine yerli ve yabancı bankalar.

Bu tamamıyla alan ve satan birbirlerini görmüyorlar. Alım işlemi gerçekleştikten sonra Merkez Bankası alan bankayı görebiliyor.

Sadece TCMB değil dünyadaki diğer merkez bankalarını da düşünün. "Ben şunu şu kadar sattım" diyebilir mi? Böyle bir şey mümkün değil. Sizin ne söylediğiniz bir açıklaması yok karşı taraftan. Siyaseten kullanalım düşüncesiyle hareket ediyorlar. Benim gördüğüm bu. Kendileri bilmiyorlar mı hangi bankanın ne kadarlık miktar alındığının açıklanmayacağını?

CHP KAPI DUVAR...
Bir grup diyor ki 128 milyar dolar. Kimisi 130 milyar dolar. Bu siyasi amaçla kullanılıyor. Ben orada ne kadarlık miktar satıldığını ifade ettim. Kişileri Merkez Bankası'nın açıklaması mümkün değil. Bunu kalkıp da sanki Merkez Bankası, A bankasına şu kadar satmış, Hakan Beye, Hande Hanıma şu kadar satmış. Böyle bir şey söylenebilir mi? Bunun söylenmeyeceğini kendileri de bilir. CHP kapı duvar ne söylersen söyle... Onlar aynı şeyi tekrar etmeye devam ediyorlar.

"KRİPTO PLATFORMU BİLGİLERİ MASAK İLE PAYLAŞACAK"
Kovid-19'la birlikte kripto varlıklara ilgi arttı. Dünyada da nasıl bir düzenleme olmalı, ne yapmalıyız? soruları yanıtlanmaya çalışılıyor. Bu kripto varlıkların bir noktaya kadar denetimlerini yapabiliyorsunuz. Bu konu üzerinde AB çalışıyor. Bir taslak oluşturdu. ABD, İngiltere gibi ülkeler değişik çalışmalar yaptılar. Alım-satım işlemlerine yönelik bazı düzenlemeler yaptılar. İşin 2 boyutu var. Birincisi kara paranın aklanması ve terörizmin finanslanması. Biz tüketiciyi korumakla hükümlüyüz. Kara paranın aklanmasına yönelik terörizmin finanslanmasına yönelik yapı OCT altında. Biz geçtiğimiz aylarda bir yasal düzenleme Mevlis'imiz tarafından yapıldı.

FITF'nin bizden istediği düzenlemeleri yaptık. FITF bununla ilgili tedbirler alınmasını istedi. Bu çerçevede MASAK FITF'le birlikte çalışıyor. Biz gerekli çalışmalarımızı yaptık ve bu platformlara yönelik denetlenme yapılmasına ülkeler başladı. Bizim de taslak çalışmamız var.

Kripto dediğimiz nedir? Bir maddi olmayan varlıktır şeklinde bir tanım yapıldı. Bankalar üzerinden işlemlerin yapılabileceği düzenlemeyi Merkez Bankası yaptı. MASAK'a yetki verdik ve bir rehber hazırladık. Bu platformların uyması gereken kurallar neyse bunları belirledik. Uymamaları halinde ne kadar bir cezayla karşı karşıya kalacaklarını ortaya koyduk. Bu platformlar mutlaka alım-satım işlemlerini mutlaka MASAK'la paylaşacaklar. MASAK'ın bu platformlar üzerinde denetim yetkisi var artık. Bu platformların uyması gereken yetkiler nelerdir. 10 bin liranın üzerinde işlem yapanları 10 gün içerisinde MASAK'a bildirme yetkisi getirdik.

KRİPTO PARA PLATFOMLARI VERGİLENDİRİLECEK
Özellikle vergi konusunda bir çalışma yürütüyoruz. Dünyadaki uygulamaları nelerdir, ne tür bir yapı var. Bunları yaparken ilgili taraflarla mutlaka konuşulması gerekiyor. Şu şekildedir diye net bir cevap veremeyebilirim ama temel olarak çalıştığımız alanlar bunlar. Bu alanların tamamı tüm dünyanın çalıştığı alanlardır.