Türkiye'nin dış satımı nisan ayında İtalya'ya yüzde 119 artarak 375 milyon 670 bin dolardan 823 milyon 958 bin dolara, İspanya'ya yüzde 157 artarak 290 milyon 387 bin dolardan 745 milyon 496 bin dolara, Fransa'ya yüzde 224 artarak 227 milyon 632 bin dolardan 737 milyon 336 bin dolara, Hollanda'ya yüzde 114 artarak 262 milyon 783 bin dolardan 562 milyon 763 bin dolara çıktı.
Almanya'ya en fazla ihracat nisan ayında İstanbul'dan gerçekleşti. İstanbullu şirketlerin Almanya'ya dış satımı bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85,4 artarak 354 milyon 716 bin dolardan 657 milyon 482 bin dolara yükseldi.
İstanbul'dan nisan ayında İspanya'ya 326 milyon 27 bin dolarlık, İtalya'ya 323 milyon 760 bin dolarlık, Fransa'ya 245 milyon 733 bin dolarlık, Hollanda'ya 216 milyon 249 bin dolarlık, Polonya'ya 162 milyon 476 bin dolarlık ve Romanya'ya 156 milyon 781 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi.
"İHRACAT YAPAN FİRMA SAYISI, NİSAN AYINDA YÜZDE 49,4 ARTIŞLA 45 BİN SEVİYESİNE YAKLAŞTI"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Zeynep Bodur Okyay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya ticaretindeki daralmanın etkisinin azalmaya başladığını söyledi.
Okyay, "Nisan ayında en dikkat çekici verilerden birisi, ihracat yapan firma sayısının artmış olması. Geçen yılın nisan ayında 30 bin seviyesinde olan ihracat yapan firma sayısının, bu yılın nisan ayında yüzde 49,4 artışla 45 bin seviyesine yaklaşmış olduğu dikkati çekiyor." dedi.
Türkiye ekonomisindeki değişimin etkisi ile ihracat yapan firma sayısındaki artışın hem mal ve hizmet hem de değer bazında dış ticarete olumlu etkisinin olduğunu aktaran Okyay, "En fazla ihracat yaptığımız beş ülke arasında İngiltere'nin yanı sıra önde gelen AB ülkeleri Almanya ve İtalya öne çıkıyor. Bu ülkelere nisan ayında yapılan ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 90 ile yüzde 120 arasında değiştiği görülüyor." ifadelerini kullandı.
Okyay, Türkiye ve Avrupa'da önümüzdeki dönemde pandemi etkisinin azalmasını takiben ihracattaki güçlü büyümenin sürmesini beklediklerini dile getirerek, "Tedarik zincirlerinin el değiştirdiği bu dönemde, Avrupa'ya yakınlığı ve genç, eğitimli nüfusu ve güçlü sanayisi ile diğer pazarlara alternatif bir pazar olarak Türkiye'nin değerlendirilebileceğini ve burada büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.