Ergun "Finansal Okuryazarlık Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, piyasaların güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi ortamının işleyişine dayalı ortamı sağlamanın önemine işaret etti.
Ergun "Finansal Okuryazarlık Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, piyasaların güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi ortamının işleyişine dayalı ortamı sağlamanın önemine işaret etti.
Bu ortamı sağlamanın iki önemli ayağının olduğunu belirten Ergun, şunları kaydetti:
"Biri arz tarafında, biri talep tarafında. Arz tarafında şirketlerin şeffaflığı, talep tarafında ise yatırımcıların finansal okur yazarlığı. Halka açılan şirketlerin, şirketini iyi yönetmeye devam etmesi ve kamuoyunu aydınlatma konusunda şeffaf olması çok önemli. Talep tarafında da yatırımcılardan beklediğimiz, finansal okur yazarlık seviyelerini yükseltmesi.
Yatırımcılar finansal bilgileri ve açıklamaları doğru kaynaklardan öğrenmeli, çalıştıkları aracı kurumların raporlarını, yatırım danışmanlarının tavsiyelerini incelemeli, birikimlerini, tasarruflarını bu bilgilere göre değerlendirmeli, finansal okur yazarlık seviyesini güçlendirmeli, sosyal medyaya itibar etmemeli. Çünkü artık bilgiye gerçek zamanlı çok hızlı erişilebiliyor. Yatırımcıların bilinçlendirilmesi, doğru karar alabilmesi, doğru bilgiye teşvik edilmesi çok önemli."Ergun, doğru bilgiye teşvik etmenin en önemli ayağının doğru kaynakların kullanımı olduğuna dikkati çekerek, yatırımcıların bu kısma dikkat etmesi gerektiğini anlattı.
Kendilerinin de Borsa İstanbul olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Ergun, Borsa olarak her zaman finansal okur yazarlığı yükseltmek adına konuya hassasiyetle yaklaştıklarını dile getirdi.
"ARACI KURUMLARDAN ANALİST RAPORLARINI ARTIRMALARINI BEKLİYORUZ"
Ergun, bu alanda yaptıkları önemli işlerden birinin de Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) ile yayımladıkları Araştırma ve Analist Raporları İlkeleri Yönergesi olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Aracı kurumlardan yatırımcıları doğru bilgilendirmek adına analist raporlarını artırmalarını bekliyoruz. Finansal okur yazarlığın işlevi olarak bana çağrıştırdığı, toplumun finansal refahına katkıda bulunmasıdır. Her yaştan, her gelir seviyesinden insanlara tasarrufun ve yatırımın temelini iyi anlatmak gerek. Artan tüketim alışkanlıklarımız, daha az tasarruf kültürüne sebep olmaya başladı.
Tasarruf yapmak kadar ikinci önemli konu da doğru yatırım yapmak. Tasarruf yapmamak ya da yanlış yatırım yapmak hatalarından kurtulup, daha fazla tasarruf yapmayı, doğru yatırımı daha çok teşvik etmeyi dikkate almalıyız. İnanılması güç getiri masallarına inanarak, sistemin nasıl çalıştığını bilmeden kısa yoldan köşeyi dönme güdüsü ile yatırım yapmak olmaz. Diğer hata da yastık altında tutulup, ekonomiye faydası olmayan tasarruflar. Bu yastık altı tasarrufların da her gün enflasyon karşısında erimesine de göz yumamayız. Bu tasarrufların muhakkak doğru kanallarla ekonomiye kazandırılması gerek."
Gençlerin bilinçlendirilmesi konusuna da değinen Ergun, Z kuşağını anlayarak işe başlamak gerektiğini söyledi.
Ergun, "Son zamanlarda gençlerin piyasalara olan ilgisinden memnunuz ama gençlere tavsiyem, acele etmeyin, doğru bilgileri doğru kaynaklardan öğrenin, daha sağlıklı yatırımlar yapın. Bugün 3 koydum yarın 5 kazandım heveslerine, sosyal medyada yayımlanan fotoğraflara, oradaki gel-gel'lere düşmeyin. Gençlerimizin burada algıları çok yüksek ve teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar. Finansal okur yazarlık seviyelerini yükseltmelerini öneriyorum." diye konuştu.
Yatırımcılardan yatırımları konusunda bilinçli hareket etmelerini beklediklerini vurgulayan Ergun, "Bizim en büyük beklentimiz lütfen tasarruflarınızı değerlendirirken bilinçli tercihlerde bulunun, lütfen doğru haberlere dayanın. Dedikodulara, sosyal medyaya itibar etmeyin. Sizin risk algınıza, beklentilerinize, vizyonunuza uygun mu diye bakın. Vadesini ve riskini karşılaştırın size bu anlamda bir çelişki yaratıyor mu, gelirleriniz ve giderleriniz anlamında size bir çelişki yaratıyor mu diye bakın. Ve muhakkak uzman kişilere bu konuda danışın, yatırımlarınızı çeşitlendirin." ifadelerini kullandı.
Ergun, finansal okuryazarlık, kamuyu aydınlatma şeffaflığı anlamında, sadece bir piyasa olmanın ötesinde, hukuki ve teknik alt yapıyı vermenin ötesinde eğitim ve bilinçlendirme anlanında en önemli katkıları sağlamaya devam edeceklerini söyledi.
"BANKACILIK SEKTÖRÜNDEN BİRAZ DAHA SERMAYE PİYASALARA DOĞRU KAYMAMIZ GEREKİYOR"
Sermaye piyasaları ve borsa olarak üretim, yatırım, ihracat yapan, "büyümenin temel dinamosu" olan şirketlere her zaman sermaye piyasalarının sunduğu imkanlardan daha fazla faydalandırma yönünde destekler vermeye devam edeceklerini dile getiren Ergun, "Çünkü biz ülke olarak büyüyeceksek bankacılık sektöründen biraz daha sermaye piyasalarına doğru kaymamız gerekiyor." dedi.
Borsaya gelen şirketlerin kurumsallaşma anlamında da büyük bir adım attığını vurgulayan Korkmaz, borsanın aynı zamanda şirketlerin ömrünü, marka bilinirliğini, kredibilitesini ve sürdürülebilirliğini de daha sağlıklı hale getirmesine katkı sağladığını ifade etti.
"BÜTÜN ŞİRKETLERİMİZİ BORSAYA BEKLİYORUZ"
Ergun, şöyle devam etti: "Buradaki amacımız artık ülkemizin bir milli değeri olan bu şirketlerin ömrünü uzatmak, onları daha kurumsal ve sürdürülebilir bir hale getirmek. Bu anlamda biz bütün şirketlerimizi sermaye piyasalarına ve borsaya bekliyoruz. Sadece pay olarak diğer tüm ürünlerimiz konusunda, borçlanma araçları olsun, kira sertifikası olsun, eğer döviz borçlarınız varsa onları hedge etme anlamında vadeli işlemler piyasamız olsun, bir çok anlamda size sunabileceğimiz ürünlerimiz var. Bu ürünlerimiz konusunda gelin beraber konuşalım, çalışalım, terzi usulü sisteminde ne ihtiyacınız varsa destek olalım. Bu anlamda biz şirketlerimize kapımızı sonuna kadar açtık. Bütün şirketlerimizi borsaya bekliyoruz."
Bu anlamda Borsa'ya hem bireysel yatırımcı hem de şirketler tarafından ciddi bir ilgi olduğunu belirten Korkmaz Ergun, şunları kaydetti:
"Hem yatırımcı tarafında ciddi bir ilgi var, bireysel yatırımcı ciddi bir rakama ulaştı. Hem de şirketlerin arz tarafında ciddi bir ilgi var. Halka arz 14 civarındaydı, 20'ye doğru ilerledik. İnşallah bu yıl içerisinde 40'a kadar çıkarız. Şirketlerimizin bu ilgisini tabii sürekli hale getirebilmek için biz Borsa olarak, yine Sermaye Piyasası Kurulu olarak şirketlerimize çok ciddi anlamda bakıyoruz ve filtre olmaya çalışıyoruz."