Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir.
Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından değerlendirilmiştir. Kurul, ayrıca iklim ve diğer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı almıştır.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir.
Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
GÜNCEL ALTIN YORUMU!
Koronavirüs pandemisinin ortaya çıkmasıyla beraber, yatırımcılar güvenli limanlara sığındı. Güvenli liman denilince akla ilk gelen 'sarı maden' olduğundan, bu süreçte Altın Fiyatları tarihi yüksek seviyeleri gördü. Altının ons fiyatı, 7 Ağustos 2020 tarihinde 2075 dolar seviyesine kadar yükselerek tüm zamanların rekorunu kırarken; ons gümüş fiyatları da bu yükselişe eşlik etti.
Ayrıca içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde, küresel piyasalarda yeni yatırımcı sayısı hızlı bir artış gösterirken; bu durum altın fiyatları, kripto para piyasaları ve hisse senedi piyasalarında rekor seviyelerin yaşanmasını sağladı. Bunun bir getirisi olarak, yerli yatırımcının da Gram Altın talebi artarken, Türkiye artan bu altın talebini karşılayabilmek için altın ithalatını artırdı.
2021 yılına geldiğimizde, pandemi koşullarında başlayan normalleşme adımlarıyla beraber, yatırımcıların risk iştahı yükselmeye başladı ve bu da dolayısıyla yatırımcıların altına olan ilgisini azalttı. 2020 yılında tabiri caizse altına hücum eden yatırımcının, 2021 yılına geldiğimizde özellikle geçtiğimiz 4 ayda fiyatlarda yaşanan yatay hareketlerin etkisiyle de altına 'kırgın' olduğu gözlemleniyor.