'9 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREME DAYANIKLI'
Ayrıca Akkuyu projesi dışında iki adet NGS daha kurulmasına yönelik çalışmaların da devam ettiğini vurgulayan Dönmez, "Akkuyu NGS'nin teknik tasarım özellikleri, olası kazaları önleyecek niteliktedir. Örneğin, nükleer yakıtın aşırı ısınmasından dolayı oluşabilecek yakıt sızmasını önleyen eriyik kor kabı bulunacaktır. Ayrıca, önceki nesil santrallerde olmayan çift koruma kabı (dış muhafaza) da olacaktır. Bu şekilde, uçak çarpmasında dahi radyasyonun dışarıya sızması önlenmektedir. Diğer yandan, Akkuyu NGS'de elektrikle çalışmayan pasif güvenlik sistemleri de bulunacaktır. Akkuyu projemiz 9 şiddetindeki depreme de dayanıklı olarak tasarlanmıştır. Nükleer güç santralleri karbonsuz enerji üretimi yaptıkları için doğaya herhangi bir emisyon salımı yapmazlar. Bu özellikleri sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede de rol üstlenmektedirler. Devreye alacağımız Akkuyu NGS ile yıllık 35 milyon ton karbondioksit salımı engellenmiş olacaktır. Bu doğrultuda, nükleer güç santralleri enerji üretim kaynaklı karbon salımı azaltımı hedefimize ulaşmada önemli katkı sunacaklardır" ifadelerini kullandı.
'DEVLETİMİZİN 50-60 MİLYAR TL VERGİ ALACAĞINDAN VAZGEÇMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR'
Bakan Dönmez, akaryakıt fiyatlarının enerji sektöründeki önemli hususlardan biri olduğunu bildirerek şöyle dedi:
"Küresel piyasalardaki fiyat artışlarının doğrudan vatandaşlarımıza yansımasını önlemek adına, devletimizin 2021 yılında 50-60 milyar TL aralığında bir vergi alacağından vazgeçmesi öngörülüyor. Bu sayede, 2021 yıl başından itibaren ham petrol fiyatları TL bazında yaklaşık yüzde 117 artış gösterirken, vatandaşlarımıza sunulan akaryakıt fiyatlarında ortalama yüzde 17 artış olmuştur. Arz güvenliğimiz adına gerekli aksiyonları proaktif şekilde alarak sayılarını ve kapasitelerini artırdığımız doğal gaz ve LNG giriş noktalarımız ile tek kaynağa bağımlılık oranımız düşürülmüş olup, bu kış herhangi bir arz sorunu yaşanmasını beklemiyoruz."
100 TON ALTIN ÜRETİM HEDEFİ
Bakan Dönmez, maden ihracatının 2021 yılı Eylül ayı itibarıyla 4,4 milyar dolar olduğunu, maden ihracatının yıl sonunda 6 milyar dolar olarak gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi. Dönmez, "MTA tarafından yürütülen çalışmalar ile son 19 yılda yaklaşık olarak; 11,2 milyar ton kömür, 24 bin ton uranyum, 7 bin 724 ton toryum, 263 milyon ton mermer, 20,7 milyar ton sodyum sülfat ve 243 bin ton nadir toprak elementinin yanı sıra metal içerik olarak; 2 bin 242 ton gümüş, 10 bin 158 ton lityum, 4,8 milyon ton kurşun-çinko, 2,6 milyon ton bakır, 83,2 milyon ton demir ve 2 milyon ton krom başta olmak üzere birçok önemli madene ilişkin rezervler keşfedilmiştir. Bunlarla birlikte, yürütülen arama ve saha geliştirme çalışmalarıyla toplam metal altın rezervimiz bin 890 tona ulaşmıştır. Ülkemizin önemli ithalat kalemlerinden biri olan altın için yeni sahaların keşfedilerek üretime geçilmesi amacıyla çalışmalara aralıksız devam edilmektedir. Covid-19 salgınına rağmen 2020 yılında altın üretimimizde rekor kırılarak 42 ton üretim yapılmış olup, böylece ekonomimize 2,4 milyar dolarlık bir katkı sağlamıştır. Hedefimiz yeni sahaların da devreye girmesiyle 5 yıl içerisinde yıllık 100 ton altın üretimine ulaşmak ve yurt içindeki altına olan talebin en az yarısını yerli üretimden karşılamaktır" ifadelerini kullandı.