Türk Lirası'ndaki hareketliliği yakından izleyen Londra merkezli uluslararası yatırım kuruluşu Bluebay Portföy Yönetimi yatırım uzmanı Timothy Ash, TL'nin değerinin 'çılgınca' bir noktada olduğunu öne sürerek Merkez Bankası'nın dolar satarak duruma niçin müdahale etmediğini ve Türkiye'nin neden IMF'den borç almadığını sordu.
IMF PRANGASI VURULMAK İSTENİYOR
Twitter hesabından Türkiye ekonomisine dair paylaşım yapan İngiliz ekonomist, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Anlamadığım şey, niçin yine döviz satarak müdahale etmedikleri. Bu yöntemin sorunu nihai olarak çözmeyip Merkez Bankası'nı sadece negatif faiz oranı bölgesine daha derin şekilde ittiğini bilsem de; eğer faiz artırmak istemiyorlarsa, TL'ye istikrar kazandırmak için en azından bir miktar dövizi kullanabilirler. Türk Lirası için herhangi bir çapa kalmamış gibi görünüyor. Eğer Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırma yetkisi yoksa ve döviz rezervlerinin yeterliliği sınırlıysa, IMF yoksa, o zaman geriye ne kalıyor?...
SALDIRININ PERDE ARKASINDA KİMLER VAR?
Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör, Türkiye'nin ekonomisine kur üzerinden yapılan saldırıyla ilgili A Haber'de önemli açıklamalarda bulundu.
"MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ KARARI İLE ALAKASI YOK"
Gün içerisinde döviz kurunda yüzde 15'e varan bir artış olduğunu belirten Dilek Güngör, "Bunun Merkez Bankası'nın faiz indirimi ile alakalı olduğunu düşünmüyorum. Sonrasında da organize hareket gibi yurt genelinde birçok ilde TKP ve TİP'lilerin organizasyonu ile dolardaki artışa karşı sokak eylemleri gerçekleşmeye başladı. Bugünkü hareketin çok anormal bir hareket olduğunu, Merkez Bankası'nın açıklaması ile ben de paralel düşünüyorum. Herhangi bir iktisadi temelle açıklanacak bir durum değil.
Çünkü geçen hafta Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının ardından kurda bir artış oldu. Asıl cuma günü, bazı milletvekilleri ve ekonomistlerin döviz hesaplarına el konulacağına dair bir takım iddiaları üzerine gece yarısından sonra bir artış gündeme gelmişti. Daha sonra bu pazartesi piyasa açıldıktan sonra tekrar devam etti.
Bunun ne Merkez Bankası'nın faiz indirimi ile ne de Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gün önce yaptığı açıklamalar ile ilgisi var. Çünkü o açıklamalar daha önceden de yapılan açıklamalardı. Cumhurbaşkanının üretim, ihracat odaklı bir büyüme politikası izlediği ve faize karşı olduğu sürekli açıklamalarında vurguladığı konulardı." ifadelerini kullandı.