"TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI BRÜT REZERVİ 126 MİLYAR DOLAR"
Nebati, son iki yılda salgının neden olduğu elverişsiz şartlara ve küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen bankacılık sektörünün sağlıklı büyümesini sürdürdüğüne ve güçlü sermaye yapısını korumayı başardığına şahit olunduğunu belirtti.
Bankaların basiretli davranarak, takipteki alacaklar için Avrupa Birliği ortalamasının oldukça üzerinde karşılık ayırması sayesinde bu alandaki risklerin sınırlı kalmasını beklediklerini ifade eden Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Finansal kesim dışındaki firmaların net dış yükümlülükleri, 2017 yılından bu yana 65,5 milyar dolar azalmıştır. Döviz pozisyon açığına sahip reel sektör firmalarının önemli bir kısmının büyük ölçekli ve önemli ölçüde döviz gelirine sahip olması, kur riskine karşı doğal bir koruma sağlamaktadır. Rezervlerimiz artış eğilimindedir ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası brüt rezervi 126 milyar dolar seviyelerindedir. Salgının etkilerinin devam ettiği bu dönemde bütçemizi mali disipline bağlı kalan bir yaklaşımla yönetiyor, vatandaşlarımızı, esnafımızı, reel sektörümüzü ve ihtiyaç duyulan tüm alanları destekliyoruz. Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında uyguladığımız tedbirlerin ekonomik büyüklüğü yaklaşık 718 milyar TL'ye ulaştı. Bu tutarın merkezi yönetim bütçesi ve İşsizlik Sigortası Fonu başta olmak üzere çeşitli fonlardan karşılanan kısmı yaklaşık 190 milyar liradır. Yıl sonuna kadar bu desteklerin 205 milyar liraya, yani milli gelirin yüzde 4'üne ulaşmasını bekliyoruz.
Vergi, sosyal güvenlik prim ertelemeleri ile kullandırılan krediler ve ertelemeler yoluyla 529 milyar liralık, diğer bir ifadeyle milli gelirin yüzde 10,5'i kadar bir kaynak harekete geçti. Böylesine zorlu dönemde, üretimde ve ticarette süreklilik devam ettiyse kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi ücret desteği ve normalleşme desteği gibi mekanizmaların büyük payı var. Önümüzdeki dönemde maliye politikamızı şeffaf, seçici ve odaklı bir şekilde uygulamaya devam ederek kamu mali dengelerinde sapmaya izin vermeyeceğiz. 2022 yılı bütçemizi de bu anlayışla hazırlayarak yüce Meclisimizin takdirlerine sunmaktayız. İktidarımız döneminde hazırlanan önceki bütün bütçelerde olduğu gibi, 2022 yılı bütçesi de vatandaşlarımız ve reel sektörümüzün ihtiyaçlarını gözeten hizmet odaklı bir anlayışa sahiptir. Toplayacağımız vergilerden faize ayırdığımız kaynağı düşürmeye ve oluşan mali alanı da eğitime, sağlığa, yatırımlara, istihdama, özetle 84 milyonun refahına ayırmaya devam edeceğiz."
"FİYAT ARTIŞINDAN ETKİLENEN FARKLI KESİMLERE YÖNELİK İLAVE ÇALIŞMALAR"
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma politikası kapsamında borçlanmanın ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden yapılmasını ve iç borç stokunda döviz cinsi enstrümanların payının azaltılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Likidite riskinin azaltılması amacıyla güçlü nakit rezervi tutulması politikasına da devam ettiklerini vurgulayan Nebati, 2021 yılında bütçe gerçekleşmelerinde kaydedilen iyileşmenin bir yansıması olarak toplam borçlanmanın, yıllık finansman duyurusundaki tutara göre 160 milyar lira azalarak 458 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.
Döviz cinsi borçlanmaların iç borçlanma içindeki payını bir önceki yıla göre yüzde 27,6'dan yüzde 12,8'e, döviz ve altın cinsi borçlanmaların iç borçlanma içindeki toplam payını ise yüzde 37,2'den kasım sonu itibarıyla yüzde 29,7'ye indirdiklerine dikkati çeken Nebati, "2020 yılsonu itibarıyla merkezi yönetim yurt içi döviz ve altın cinsi borç stoku 36,2 milyar dolar iken eylül sonu itibarıyla 31,6 milyar dolara geriledi. 2021 yılında uluslararası sermaye piyasalarından 10 milyar dolarlık borçlanma hedefimizin tamamını gerçekleştirdik. 2022 yılında ise bu kanaldan 11 milyar dolar tutarında finansman sağlamayı hedefliyoruz." bilgisini paylaştı.
Çiftçi ve esnafa yönelik çalışmaların da devam ettiğine işaret eden Nebati, "Gıda ham maddesi fiyatlarındaki gelişmelerin un, et, süt ve yem üreticilerimize ve dolayısıyla vatandaşlarımıza en az seviyede yansımasını sağlamak için görevlendirme uygulaması kapsamında bazı tedbirlerimizi devreye aldık. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2021 yılında 774 bin üreticiye yaklaşık 57 milyar liralık Hazine destekli faiz kredisi kullandırdık. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70'i Bakanlık olarak karşılandı. Böylece çiftçimizin 4,1 milyar liralık kredi faizini de biz ödedik." diye konuştu.
Nebati, küresel çapta devam eden ham madde temini ve tedarik zincirindeki sorunlar ve ortaya çıkan emtia fiyat artışlarının ekonomideki tüm faktörleri etkilediğini, önümüzdeki günlerde bu fiyat artışından etkilenen farklı kesimlere yönelik ilave çalışmalarını kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.
Tüm adımları serbest piyasa ekonomisi ve finansal serbesti ilkesiyle uyumlu şekilde atacaklarını dile getiren Nebati, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Köklü ve itibarlı geçmişiyle küresel ekonomiye entegre bir ülke olarak yatırımcılar nezdinde güveni tesis etmiş ve bunu yıllardır sürdürmeyi başarmış bir ekonomiyiz. Önümüzdeki dönem, Türkiye'nin yatırımda güvenli liman olma niteliğini pekiştireceği bir dönem olacaktır. Salgın sonrası yeniden şekillenmekte olan küresel ekonomi düzeninde, rekabetçi bir küresel oyuncu olma hedefiyle gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Sanayicimizi, KOBİ'mizi, çalışanımızı ve tüm vatandaşlarımızı hiçbir fırsatçının insafına terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Bu kritik dönemin önümüze açtığı fırsatları değerlendirmek ve ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."