Ekonomist Charles-Henry Monchau A Haber ekranlarında katıldığı canlı yayında ekonomiye özel açıklamalarda bulundu.
Batı basını, dövizin yükselişi üzerinden Türkiye'nin yeni ekonomi modelini hedef alıyor. Peki yaşananların perde arkasında ne var? İsviçre'den ekonomist Charles Henry Mochau ile konuşacağız. Sayın Monchau, siz son gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
ABD Merkez Bankası, faizi artırıyor. Dolar çok güçlü. Yani bu ticarette sorun oluşturuyor. Bu gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini baskı altına koyuyor. Bunu sadece Türk lirası yaşamıyor. Eğer Brezilya reali ve Polonya zilotisine bakacak olursanız onlar da baskı altında. Bunlar negatif yönleri. Ama yabancı yatırımcıların küresel resimde kaçırdığı şey Türkiye'nin aynı zamanda dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden biri olması. Gayri safi yurt içi hasılada yüzde 10 büyümeden bahsediyoruz. Bu harikulade.
TÜRKİYE GÜÇLÜ ŞEKİLDE GERİ DÖNÜYOR
Turizm de çok güçlü bir şekilde geri dönüyor. İhracat oldukça güçlü bir şekilde büyüyor. İhracat, türk lirasına para birimleriyle arasındaki açığın azalması konusunda yardımcı oluyor. İşe alımlar çok güçlü bir şekilde devam ediyor bu da ekonominin çok hızlı bir şekilde büyümesini sağlıyor. Yeni göstergeler pozitif. Düşük faiz oranlarının faydalarını görmeye başladık. Ticari kredilerin çok hızlı bir şekilde hareket ettiğini görebiliyoruz. Banka sistemleri iyi ve bu faydalı bir durum.
Türkiye ekonomisinin yıl sonunda çift haneli büyümesi bekleniyor. Bölgesel açıdan Türkiye ekonomisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ekonominin güçlü olan kilit yanı, jeopolitik perspektiften baktığımızda Türkiye'nin farklı uygarlıkların ortasındaki çok önemli bir ülke olduğunu görüyoruz. Bu bence çok güçlü. Eğitim de çok daha güçlü bir hale geliyor. Bu da bazı yerel endüstrilere yardımcı oluyor. Turizmden ve ihracattan bahsettiğimizde çok iyi gidiyor ama endüstriyel sektöre bakalım. Dünya çapında tedarik zincirinde sıkıntılar yaşanırken çok sayıda malı ithal etmeniz gerekiyor. Bu da ülkedeki bazı endüstrileri daha rekabetçi olma konusunda zorluyor. Borsaya baktığınızda bazı yerel endüstrilerin oldukça iyi gittiğini görüyorsunuz. Güçlü bir ihracatınız olduğunda, turizm olduğunda, ülkenin gayri safi yurt içi hasılası arttığında insanlar iş sahibi oluyor, insanlar eğitim alabiliyor, krediye erişimleri oluyor. Yani bu sadece ihracat ve turizmle alakalı değil. Yerel ekonomi daha güçlü hale geliyor.
Dünyada tedarik sıkıntısının yaşandığını görüyoruz. böyle bir dönemde pek çok marka üretimini türkiye'ye kaydırdı. coğrafi ve ekonomik şartlarda sizce türkiye bu dönemi fırsata çevirdi mi?
Her kriz beraberinde fırsatları getirir. Türkiye'nin durumuna baktığımızda, dünya genelinde tedarik zinciri bir mesele haline geldiği için yeni endüstriler ortaya çıkabilir. Bazen borsa size oldukça önemli şeyler söyler. Türkiye'deki endüstriyel sektöre baktığımda oldukça iyi gittiğini görebiliyorum. Özellikle de Borsa perspektifinden baktığınızda. Çünkü ülke bir noktada kendi kendine yatırım yapmak zorunda. Ve güçlü yerel endüstriyel şirketleri böyle oluşturursunuz. Bence bu bir gelişme ve Türkiye'nin enflasyon oranlarının bir noktada geriye gitmesini sağlayacak. Ve bu endüstriler ithalat konusunda da ciddi bir hareketlilik sağlayabilir. Bu krizin pozitif yönlerinden bir tanesi de bu.