Geçmişte Gürcistan'da Maliye Bakanlığının yanı sıra Gürcistan'ın Rusya Büyükelçisi olarak da görev yapan Çeçelaşvili, "Savaş hali devam ettikçe Orta Koridor önem kazanmaya başlayacak. Çünkü yük sahipleri kendi yüklerini bu geçide kaydıracaklar." dedi.
Çeçelaşvili, Orta Koridor'un aslında iki ayrı hattan oluştuğu bilgisini vererek, ilkinin Karadeniz üzerinden Gürcistan ve Ukrayna'ya, oradan limanlarla Avrupa'ya geçiş şeklinde yapıldığını anlattı.
Diğer hattın ise Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırma yolu olduğunu aktaran Çeçelaşvili, "Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demir Yolu Hattı'nın faaliyete geçmesi ve Marmaray Projesi sayesinde Türkiye demir yollarının Avrupa hatlarına bağlanmasıyla Orta Koridor daha büyük önem kazanmaya başladı." dedi.
"BÖLGENİN İSTİKRAR VE REFAHINA CİDDİ KATKILAR SAĞLAYACAK"
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol da kuzey-güney ve doğu-batı eksenli rotalar açısından gerek Afganistan merkezli gelişmeler gerekse Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunun büyük belirsizliklere yol açtığını belirterek, Asya-Avrupa bağlantısını sağlayan rotalardan en az maliyetli, en güvenli ve en istikrarlısının Orta Koridor olduğunu söyledi.
Karabağ Savaşı sonrasında Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme süreçlerinin başladığını anımsatan Erol, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu durum Orta Koridor'un gerek Çin'in Avrupa'ya ulaşması gerekse Batı'nın Kafkasya ve Orta Asya merkezli enerji ve ulaştırma projeleri geliştirmesi bakımından ideal güzergah olduğunu kanıtlıyor. Zira Kuzey Koridoru, Rusya, Çin ve ABD arasındaki rekabetten etkilenecek ve bu iş birlikleri söz konusu rotayı güvensizleştirecektir. Zaten Ukrayna merkezli gelişmeler de bunu teyit etmektedir. Güney Koridoru da Orta Doğu merkezli istikrarsızlıklar nedeniyle çeşitli güvenlik sorunlarını barındırmaktadır. Bu anlamda Orta Koridor, bölgedeki güvenlik sorunları ve istikrarsızlıklara karşı devletler arasında kazan-kazan formülü çerçevesinde bölgenin istikrarına ve refahına ciddi katkılar sağlayacaktır. Bu sebeple Orta Koridor bir istikrar ve refah koridoru olarak adlandırılabilir."
"TÜRKİYE KİLİT ÜLKE"
Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şafak Çomaklı da mevcut ve olası şartlar incelendiğinde Doğu ekonomisini Avrupa ve Orta Doğu'ya karadan taşıyacak en sorunsuz rotanın Orta Koridor olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin, Avrupa'ya ve Balkanlar'a bir çıkış kapısı olduğuna işaret eden Çomaklı, "Türkiye, Orta Asya ve Orta Doğu'da ekonomik alanda iş birliği yapılabilecek yerler arasında en önemli ülke konumundadır. Orta Koridor'un Türkiye'den planlanması ve Türkiye'nin Asya-Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının tamamını kontrol etmesi burasını kilit ülke konumuna getirmektedir." ifadelerini kullandı.
ORTA KORİDOR GEÇEN YIL DA GÜNDEME GELMİŞTİ
Orta Koridor'un önemi geçen yıl mart ayında "The Ever Given" isimli geminin Süveyş Kanalı'nda karaya oturmasıyla yaşanan sıkıntının ardından daha da artmış ve son dönemde ulaştırma alanında yapılan dev projeler Türkiye'yi bu koridorun kilit ülkesi konumuna getirmişti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çin'den Avrupa'ya ulaşan üç büyük ticaret yolu göz önüne alındığında, bir konteynerin Türkiye üzerinden 7 bin kilometre yol alarak 15 günde, Rusya Kuzey Ticaret Yolu üzerinden 10 bin kilometre mesafe kat ederek 15-20 günde, Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometre seyrederek 45-60 günde Avrupa'ya ulaştığı bilgisini vererek, bu tablonun üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan Türkiye'nin önemini ortaya koyduğunu dile getirmişti.
ÇİN'E 22 İHRACAT TRENİ GÖNDERİLDİ
Asya-Avrupa kıtalarında kısa, güvenli, ekonomik ve iklimi en elverişli demir yolu koridoru olan Demir İpek Yolu/Orta Koridor'dan Türkiye'den Çin'e ilk ihracat blok treni 7 Aralık 2020'de uğurlanmış ve 2 kıta, 2 deniz ve 5 ülke geçerek 19 Aralık 2020'de Çin'in Şian şehrine ulaşmıştı.
Bugüne kadar söz konusu hat üzerinden 22 ihracat treni hareket ederken, toplamda 10 bin 294 ton yük taşındı.